Berlin’de Müslüman Karşıtlığına Dikkati Çekmek İçin Sergi Açıldı
- ALMANYAGündemMANŞET
- 20 Mart 2024
Almanya’nın başkenti Berlin’de ayrımcılığa İslam karşıtlığına dikkati çekmek için sergi açıldı. Sergide ayrımcılığa karşı görseller ve haberler yer aldı. Etkinliğe, Türkiye’nin Berlin Başkonsolosu İlker Okan Şanlı, İslam Toplumu Milli Görüş Teşkilatı Genel Sekreteri Ali Mete, Berlin Bölge Başkanı Hasan İstanbul ve vatandaşlar da katıldı.
Berlin İslam Federasyonunca (IF), Kreuzberg semtinde bulunan Mevlana Camisi önünde, “15 Mart Uluslararası İslamofobi ile Mücadele Günü” vesilesiyle açılan sergide, Almanya’da cami saldırılarına ve kundaklamalarına, ayrımcılığa ve ırkçı teröre ilişkin çeşitli görseller yer aldı.
“Müslümanlara yönelik nefret suçlarının artması endişe verici”
Almanya’daki cami saldırılarına ve ırkçı teröre ilişkin çektiği fotoğrafların da yer aldığı sergide, ırkçı saldırılar ve ayrımcılığa ilişkin ülke basınında çıkan haberler de derlenerek sergiye dahil edildi.
IF Başkanı Murat Gül, burada yaptığı konuşmada, Uluslararası İslamofobi ile Mücadele Günü’nün dünyanın çeşitli yerlerinde Müslümanlara yönelik önyargı, ayrımcılık ve nefret suçlarının endişe verici bir şekilde arttığı dönemde ilan edildiğini belirterek Berlin’deki Mevlana Camisi’nin önünde açılan sergi aracılığıyla buradaki topluma Müslüman karşıtı ırkçılığa ilişkin güçlü bir mesaj vermek istediklerini ifade etti.
“Camilere yapılan saldırılar arttı”
Gül, 15 Mart 2019’da Yeni Zelanda’nın Christchurch kentinde meydana gelen katliamın, İslam düşmanlığı konusunda trajik bir örnek olduğuna işaret ederek bu terör saldırısının, aşırı görüşlere sahip olanların önyargısı ve nefretinin nerelere yol açabileceğini gösterdiğini söyledi. Son yıllarda Müslümanların kutsal yerlerine ve cemiyetlerine yönelik saldırıların arttığına işaret eden Gül, “Camilere yapılan yüzlerce saldırıdan sonra şu, çok açıktır; bu nefret halen mevcut olan gerçek bir tehdittir.” dedi.
“Siyasiler dini kurumların korunmasını sağlamalı”
Gül, 2014’te Mevlana Camisi’nin kundaklandığını anımsatarak bu olayın, burada nefretin şiddete dönüştüğünü acı bir şekilde hatırlattığını vurguladı. Almanya’daki Müslüman toplumu olarak Müslüman karşıtı ırkçılığa ve her türlü ayrımcılığa karşı kararlı ve etkili bir mücadele yapılmasını talep ettiklerini aktaran Gül, siyasetçilerden dini kurumların korunması ve inancın özgürce yaşanması konusunda açık bir taahhütte bulunmalarını beklediğini kaydetti.
Gül, Almanya’da dini ve kültürel çeşitliğe değer veren eğitim inisiyatiflerinin başlatılmasını ve karşılıklı saygıyı teşvik etmek amacıyla güvenli diyalog alanlarının oluşturulması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Başkonsolos Şanlı da sergiyi gezdi
Sergiyi gezen Türkiye’nin Berlin Başkonsolosu İlker Okan Şanlı da Yeni Zelanda’nın Christchurch kentinde 15 Mart 2019’da meydana gelen ve dünya genelinde dehşet uyandıran terör saldırısının 5. yıl dönümünde saldırıda hayatını kaybeden ve aralarında 1 Türk vatandaşının da bulunduğu 51 kişiyi saygı ve rahmetle andığını belirtti.
Şanlı, bu terör olayının İslam karşıtlığının yol açabileceği şiddet ve trajedinin boyutlarını açıkça gözler önünde serdiğine işaret ederek “Türkiye’nin başına çektiği bir dizi ülke tarafından uzun bir dönemdir önemi vurgulanan Müslüman karşıtlığıyla mücadelede adımlar atılması, Christchurch saldırısını takiben uluslararası kamuoyunun gündemine daha belirgin bir şekilde gelmiştir.” dedi.
Hepimize özel görevler düşüyor
Bu çerçevede, Türkiye’nin uluslararası alanda Müslüman karşıtlığı ve hoşgörüsüzlükle mücadeledeki öncü rolü ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ile istişare halinde yürüttüğü etkin çalışmalar sonucunda 15 Mart’ın, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından Uluslararası İslomofobi ile Mücadele Günü olarak kabul edildiğini anımsatan Şanlı, şöyle devam etti:
“Bugünün önemini, çok sayıda Müslümana ev sahipliği yapan Almanya’nın başkenti Berlin’de Mevlana Cami’mizde mübarek ramazan ayında sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte vurgulamanın önemli olduğunu düşünüyoruz. Dine karşı nefretin artmakta olduğu bu hassas dönemde karşılıklı saygı ve barış içinde bir arada yaşama anlayışının güçlendirilmesinde hepimize çok özel görevler düşmekte.”
Başkonsolos Şanlı, dini inanışlar konusunda gereken bilince sahip olunması gerektiğini belirterek “İslam karşıtlığının zemin kazanmaya devam ettiğini gösteren, kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’e, camilerimize ve diğer dini değerlerimize karşı vuku bulan saldırılar karşısında dayanışmanın önemini bu vesileyle de tekrar dile getirmek istiyoruz. İslam karşıtlığıyla mücadele Türkiye’nin gündeminde en üst sıralarda yer almaya devam etmektedir.” diye konuştu. (aa,c)