“Belçika’da Müslümanlar Temel Hak ve Özgürlüklerinden Sistematik Olarak Mahrum Bırakılıyor”

“Belçika’da Müslümanlar Temel Hak ve Özgürlüklerinden Sistematik Olarak Mahrum Bırakılıyor”

Belçika İslam Temsil Kurulu Başkanı Mehmet Üstün, kurulun resmi tanınırlığının iptal edilmesi sonrasında, ülkedeki Müslümanların sistematik olarak temel hak ve özgürlüklerden mahrum bırakılmış olduğunu açıkladı. Mehmet Üstün, Belçika’da söz konusu olanın aslında kurulun tanınırlığının değil, İslam’ın bir din olarak tanınıp tanınmaması olduğunu söyledi.

Müslümanlar Sistematik Olarak Temel Haklardan Mahrum Bırakılıyor”

Kurulun 1999’dan beri Belçika’da Müslüman toplumun resmi temsilcisi olarak tanındığını, birçok adalet bakanıyla yapıcı ve saygılı bir şekilde çalıştıklarını ancak şimdiki Adalet Bakanı Vincent van Quickenborne’un göreve gelişiyle olumlu gidişatın bozulduğunu anlatan Mehmet Üstün, kurulun tanınırlığının iptal edilmesi ile “Belçika’daki Müslümanlar sistematik olarak temel hak ve özgürlüklerinden mahrum bırakılıyor.” dedi.

Adalet Bakanlığının İslam Temsil Kurulu’na art arda talepler dayattığını belirten Üstün, 30 Ocak 2023 tarihi itibarıyla bakanlık tarafından istenilen tüm talepleri kabul ettiğini de bildirdi.

“Müslümanlar Toplumda Ayrımcılığa Uğruyor”

Mehmet Üstün yaptığı açıklamada da Müslümanların net bir kanıt olmadan suçlanabildiğini, 2020’de istihbarat birimlerinin, raporlarını basına sızdırıp manipüle ederek haberler çıkartıp Kurulun bir başkan yardımcısının ajanlıkla suçlanarak istifaya zorladığını söyledi.

Üstün, televizyon programlarında ya da sosyal medyada Müslüman siyasetçilerin aşırıcılıkla suçlanması, karalama kampanyalarıyla istifaya zorlanması, başörtülü olduğu için Müslümanların başvurdukları okullara kabul edilmemesi, iş başvurularında ayrımcılığa maruz kalması gibi çok sayıda örnek olduğunu ve bunlara karşı açılmış birçok davanın bulunduğunu anlattı.

“Bardağı taşıran son damla”

“Liberal bir adalet bakanını, resmi olarak ülkede tanınmış bir dinin örgütlenmesine bu kadar derinden dahil olmaya iten neydi?” sorusunu yönelten Üstün, şunları kaydetti:

“2020 yılının başından itibaren Adalet Bakanlığının Kurulun üzerindeki baskıları ve ayrımcı uygulamaları sürüyor. Bakan’ın kendisinin çıkardığı kararnameyle ödemeyi taahhüt ettiği finansmanı sağlamaması nedeniyle Kurulumuz ekonomik sıkıntıya düştü. 2022 yılında hiçbir ödenek alamadık.”

Üstün, son olarak dün, Belçika’daki diğer dinlerin temsilcileri ile “hoşgörü ve birlikte yaşam” temelinde kurulmuş ve her sene toplanan Dini Hizmetler Federal Diyalog Konseyine kendisinin davet edilmediğini, böylece İslam dinini temsilen kimsenin toplantıda yer almadığını ve bunun “bardağı taşıran son damla” olduğunu ifade etti.

Süreç

Belçika İslam Temsil Kurulu, 1996’dan bu yana camilerin tanınması için başvuruda bulunma, İslami din eğitimini organize etme, imam atama, yetiştirme ve halka açık mezarlıklarda Müslümanlar için yer tesis etme gibi sorumluluklarıyla Belçika devleti ile Müslüman cemaati arasında resmi bir temas noktası görevini üstleniyor.

Kurulun yapısı ve faaliyetleri, Adalet Bakanı tarafından göreve geldiği 2020 yılından itibaren mercek altına alındı.

Kurula amatör olduğu, yeterince şeffaf olmadığı, başka ülkelerin tesirinde olduğu yönünde suçlamalar yönelten Bakan, Kurulun daha kapsayıcı, çoğulcu, temsilci ve şeffaf olması taleplerinde bulundu. Kurul akabinde yapısal değişikliklere gitse de van Quickenborne bunları yeterli bulmadı. İstifaya zorlanan başkan yardımcısı tarafından açılan dava üzerine, Kurulun içişlerine karıştığı nedeniyle haksız bulunan van Quickenborne, bunun üzerine resmi tanınırlığı tesis eden kararnameyi Eylül 2022’de kaldırmıştı. Bakan, Ekim 2022’de ise Kurulu bir yıllığına tanıdığını ifade eden bir kararname çıkarmıştı. Belçika İslam Temsil Kurulu bunun üzerine halen devam eden hukuki süreci başlatmıştı. (c/aa)