Belçika Helal Kesim Yasağını Sürdürmekte Kararlı

Belçika Helal Kesim Yasağını Sürdürmekte Kararlı

Belçika Anayasa Mahkemesi dün verdiği bir kararda, Avrupa Adalet Divanı (AAD)’nın geçen aralık ayında hayvanların bayıltılmadan kesilmesini yasaklayan kararını destekledi. Karar, Belçika Anayasa Mahkemesi’nin  AAD’nin yasal soruna açıklık getirilmesi ve 1099/2009 sayılı AB yönetmeliğinin öldürme sırasında hayvanların korunmasına ilişkin kısmının doğru yorumlanması talebi üzerine geldi.

Belçika’daki Müslüman toplumu temsil eden kuruluşlar ise Anayasa Mahkemesinin dini usullere göre hayvan kesimine yasak getiren yasaların din özgürlüğü ile uyumlu olduğuna karar vermesi üzerine süreci Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) taşımayı değerlendiriyor.

Belçika İslam Temsil Kurumu (Exécutif des Musulmans de Belgique) ve Belçika İslam Koordinasyon Kurulundan yapılan yazılı açıklamada, sürecin bu kez AİHM’e taşınmasının değerlendirildiği bildirildi.

Mahkemenin kararının “çok büyük bir hayal kırıklığı” meydana getirdiğinin aktarıldığı açıklamada, “Anayasa Mahkemesi, bu kararıyla ne yazık ki tartışmanın merkezinden kaçan bir kısır döngü mantığı yürütmektedir. Özellikle Anayasa Mahkemesi, Flaman ve Valonya yasalarının Müslüman ve Musevilerin inançlarında bulunan gündelik bir dinî uygulamasının ‘özünü’ doğrudan etkilediği gerçeğini görmezden gelmektedir. Sonuçta, Müslüman ve Musevilere göre, hayvan uyuşturulduğu andan itibaren herhangi bir dinî kesimden söz edilemez.” ifadesi kullanıldı.

Mevcut dinî kesim tekniklerinin halk sağlığının korunmasına katkı sağlayan, gıda güvenliği ve hayvan refahı gereklilikleriyle de uyum içinde olduğu vurgulanan açıklamada şunlar kaydedildi:

“Öte yandan, kesim öncesi uyuşturma zorunluluğu, dinî azınlıkların haklarını ihlal etme pahasına tek amacı sıradan tüketicinin vicdanını yatıştırmak ve hayvanların endüstriyel mega çiftliklerde birer tüketim nesnesi olarak yetiştirildiği gerçeğini gizlemek olan duygusal ve sembolik bir anlamdan başka bir şey ifade etmemektedir. Uyumlu ve çok kültürlü bir toplumda, yine de bazı önemli sosyal meseleleri, tüm insanları anlamsız bir uygulamaya zorlamadan çeşitli yollarla çözmek mümkün olmalıdır.”

Hukukun üstünlüğünün Avrupa’daki “Savunmasız dinî azınlıklara karşı amansız ve sembolik bir mücadele yürüten popülist hareketlerin artan siyasi ve sosyal baskısına boyun eğmemesi” gerektiğinin altı çizilen açıklamada, hoşgörülü toplumda empati ve karşılıklı anlayışın hakim olması gerektiğinin altı çizildi.

Helal Kesim Yasağında Hukuki Süreçte Ne Oldu?

Belçika’nın Hollandaca konuşan Flanders ve Fransızca konuşulan Valon bölgeleri, 2017 yılında çıkardığı bir yasa ile hayvanların Yahudilerin koşer shechita Müslümanların ise kurban gibi dinî törenleri bağlamında bile, ön bayıltma olmaksızın kesimini yasaklamıştı.

Helal kesim yasak kararının, Flaman bölgesinde kabul edilmesinin ardından yasağa karşı Belçika İslam Temsil Kurumu ve Belçika İslam Koordinasyonu, Belçika Anayasa Mahkemesinde dava açmıştı. Yahudi cemaatler de karara karşı ayrı bir dava açtı. Belçika Anayasa Mahkemesi ise geçen yıl hem Müslümanlar hem de Belçika’daki Yahudi Kuruluşları Koordinasyon Komitesi tarafından açılan davayı, yasaların AB düzenlemelerini ihlal edip etmediğini belirlemek için Avrupa Birliği Adalet Divanı’na göndermişti.

Avrupa Birliği’nin en yüksek mahkemesi olan Avrupa Adalet Divanı ise 17 Aralık 2020’de açıkladığı kararında, Belçika’nın Yahudi ve Müslümanların “dinî kurallarına aykırı bir şekilde, hayvanların kesim sürecinde bayıltılmalarını isteyerek, dinî haklarını ihlal ettiği” yönündeki iddialarını reddetmişti. Avrupa Adalet Divanı’nın dinî usullere göre kesim yasağına ilişkin takdiri Belçika Anayasa Mahkemesi’ne bırakmıştı. Belçika Anayasa Mahkemesi de dün, yasağı getiren yasaların din özgürlüğü ile uyumlu olduğuna hükmetmişti. (aa/ik)