Başörtüsü Müslüman Kadının Kimliğinin Bir Parçasıdır

Başörtüsü Müslüman Kadının Kimliğinin Bir Parçasıdır

Fransa sporculara yönelik bir yasak getirme yolundayken, Almanya’da yine çeşitli kentlerde Müslümanlar staj ve iş imkânı gibi hususlarda ayrımcılığa uğramaya devam ediyor. Müslüman kadınlar, en temel haklardan olan eğitim hakkı ile yine en temel hak olan dinî inancına uygun yaşam arasında bir tercih yapmaya zorlanıyor. Bu gibi yasaklarla Müslüman kadınların eğitimlerini, iş hayatına aktif katılımlarını engelleyen zihniyete tekrar hatırlatmak isteriz ki, başörtüsü istenildiğinde takılıp çıkartılabilen sıradan bir aksesuar değil bilakis Müslüman kadının kimliğinin bir parçasıdır. Bu parçadan vazgeçmesini beklemek bu kadınlara yapılabilecek en büyük haksızlıklardandır.

Avusturya’da çoğunlukla Müslüman ve yabancıların desteklediği ve insan hakları yanlısı bir parti olarak öne çıkan Yeşiller Partisi’nin, ÖVP (Avusturya Halk Partisi) ile koalisyon görüşmeleri yaparken, devletin kurumlarında partiye yakın isimlerin görevlendirilmesi karşılığında öğretmenlere yönelik olası bir başörtüsü yasağına destek vereceği ortaya çıktı. Basına sızdırılmak suretiyle ortaya çıkan partiler arası bu pazarlık,  başörtüsünün aslında ne boyutlarda ele alındığını göstermesi bakımından önem taşıyor. Yeşiller Genel Başkanı W.Kogler, pazarlığı kabul etti ancak böyle bir yasağın söz konusu olmadığını da daha sonra açıkladı. Parti tabanının da diğer yöneticilerin de bu pazarlıktan haberi olmaması, parti içi güveni zedelediği kadar, partiden destek bulamaması sevindirici.

Avusturya Anayasa Mahkemesi daha önce 14 yaşından küçük kızlara yönelik getirilmek istenen başörtüsü yasağını temel haklara aykırı bularak reddetmişti. Dolayısı ile her ne kadar siyasi çıkarlar için temel haklarının kısıtlanması gibi Müslümanlar üzerinden çirkin pazarlıklar yapılması bizi derinden yaralasa da bir hukuk devleti olan Avusturya’da adaletin sağduyusuna güveniyoruz. Bununla beraber Avusturyalı siyasilerin de yaşananlardan ders almasını temenni ediyoruz.

İçişleri Bakanına Teşekkür Ederiz

Almanya’da yapılan seçimlerde Müslümanlara yönelik birtakım vaatler sunulmuştu. Bu konuda adımlar atılmaya da başlandı. “İslam’ın Almanya’ya ait olduğunu” sadece sözleriyle değil girişimleriyle de vurgulayan İçişleri Bakanı Faeser son olarak Alman İslam Konferansı’nın geliştirilerek devam ettirileceğinin altını çizdi. Bu adım cami cemiyetleri için birçok fırsatı da beraberinde getireceği gibi, devletin de Müslüman tabana daha yakından inmesi ve karşılıklı ilişkilerin geliştirilmesine yeni imkânlar sunacaktır. Bu süreçte geçmişte olduğu gibi Müslümanlara en iyi ve uygun şekilde hizmet etmeyi amaçlayan bu gibi girişimlerin destekçisi olmaya devam edeceğiz. Devletin en üst kademesinde Müslümanlara yönelik atılan bu adımların tüm toplumda yansımasını umut ediyoruz.

Öte yandan, Ermenistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerde normalleşmesi süreci yaşanıyor. Bu bağlamda İstanbul-Erivan uçak seferleri de başladı. Halklar arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine önemli katkı sağlayacak normalleşme sürecinin sekteye uğramamasını dileriz.