Bakımevinde Müslüman Yaşlıların Durumu

Bakımevinde Müslüman Yaşlıların Durumu

Aralarında nikâh bağı bulunmayan bir erkek veya kadının normal şartlarda birbirlerine dokunmaları, bakmaları ve yalnız kalmaları caiz değildir. “(Resulüm!) Mümin erkeklere, gözlerini (harama) dikmemelerini, ırzlarını da korumalarını söyle.”[1] “Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, ziynetlerini teşhir etmesinler.”[2] ayetleri harama bakmayı yasaklıyor.

ZARURİ DURUMLAR

Haram hükümler, normal şartlar altında olduğu zaman geçerlidir. Yani zaruret yokken veya hiçbir ihtiyaca dayanmayan durumlar için geçerlidir.  Bundan dolayıdır ki, Müslümanlar hem cinslerin birbirlerine bakacağı, hizmet veya tedavi edeceği imkânları hazırlamalıdır. Yani erkek ve kadın hasta bakıcıları, hemşireleri ve doktorları yetiştirmelidirler. Ancak bu imkânların olmadığı durumlarda nasıl hareket edilecektir, hastane ve huzurevi gibi yerlerde tedavi gören veya bakılan insanlara karşı cinslerin hizmet vermesi gibi hususlarda nasıl davranılacaktır ve bu haram hükümlerinin durumu ne olacaktır?

GAYRİMÜSLİMİN MÜSLÜMAN’I TEDAVİ ETMESİ

Tedavi olmak, huzurevinde bakılmak gibi durumlar zaruret hâlleridir. Böyle bir durumda erkek veya kadının bedenine doktor, ebe, iğneci, pansumancı ve bakıcı gibi kimselerin bakması ve dokunması caizdir. Kadına kadın bakıcının olmadığı veya uzmanlık ve beceride geri olduğu durumlarda “Zaruretler sakıncalı olan şeyleri mübah kılar” kuralı gereğince hareket edilir. Fakat zaruretler de miktarınca belirlenir.[3] Yani vücudun tamamına değil, bakılması gereken yerlerin dışına çıkılmaması gerekir.

Hastanın tedavi olması, yaşlı ve bakıma muhtaç olan insanların bakılması zaruret alanına girer.

Avrupa’da yaşayan Müslümanların tedavisi veya bakımları için her zaman Müslüman doktor veya bakıcılar bulmak zordur. Bu durumda da yine zaruret hükümlerince hareket edilir. Dolayısıyla gayrimüslim doktor ve bakıcılar Müslüman hastayı tedavi eder, bakıcılar da onlara bakabilir ve gerekli bakımlarını yapmakta sakınca olmaz.[4]

Netice olarak, Müslümanlar hastalıklarının tedavisinde, doğum ve kadın hastalıkları konusunda ve de bakım evlerinde hizmet edecek her cinsten elemanları yetiştirmek için bütün güçleriyle çalışmalıdırlar. Bu duruma gelinceye kadar bütün arayışlarını yaptıktan sonra zaruri olarak bu hizmetlerin karşıt cinslerden de olsa almaya devam etmelidirler. Dolayısıyla huzur evinde yatan bu hanıma kadın bakıcı yoksa erkek bakıcılar da hizmet verebilirler.

Allah en iyisini bilir.

 

[1] Nûr suresi, 24: 30.

[2] Nûr suresi, 24: 31.

[3] Mecelle, mad, 21, 22. Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle Aile İlmihali S: 63-64, Erkam yayınları, 2008 İstanbul.

[4] Şirbînî, Muğni’l-Muhtâc, 1, 357.