“Ayrımcılığa Uğrayanlar Hakkını Arasın”

Almanya’nın Hamburg kentinde 16 Haziran’da yaşanan olayda, 16 yaşındaki Miriam J. adlı Müslüman genç bir kızın Edeka adlı bir süpermarkete yaptığı iş başvurusu başörtülü olduğu gerekçesiyle reddedilmişti. Uğradığı haksızlığı yargıya taşımak isteyen Miriam J.’nin avukatı Yalçın Tekinoğlu sorunun mahkemeye taşınmadan çözülmesinden memnuniyet duyduklarını belirtti. Tekinoğlu, iki taraf arasındaki görüşmeler ve varılan anlaşma neticesinde Edeka’nın Miriam’a tazminat ödeyeceğini ve ayrımcılık yapan müdürden bayiliğin geri alınacağını söyledi.

Yalçın Tekinoğlu Camia’ya yaptığı açıklamada “Bayi sahibi olaydan 2 hafta önce marketi henüz yeni açmıştı. Miriam J. iki arkadaşıyla birlikte yakında oturuyordu ve okul tatilinde harçlığını çıkarmak niyetiyle iki arkadaşıyla birlikte mağazaya iş başvurusunda bulunmuştu. Ertesi hafta bir deneme iş günü için Edeka’ya giden Miriam’i mağazada çalıştığı esnada gören müdür ayrımcı tutum sergileyerek, kendisine böyle çalışamayacağını, sadece başörtüsünü çıkarması durumunda çalışabileceğini söylemişti. Miriam yapılan haksızlığa sessiz kalmak yerine hakkını aramaya karar verdi ve bu üzücü sorun kısa sürede başarılı bir şekilde sonuçlandı. Edeka grubu marketin bayiliğini ayrımcılık yapan kişiden geri çekti ve yeni sahibine de Miriam ve yanındaki iki arkadaşını işe alma şartı konuldu.” dedi.

Edeka çalışanları da ayrımcılığa karşı durdu

Miriam’ın arkadaşlarının yanı sıra Edeka çalışanlarının da müdürün ayrımcı tavrına dair şahitlik ettiklerini belirten Tekinoğlu, bunun da Miriam’ın hakkını aramasında daha hızlı ve olumlu bir şekilde sonuç almalarında önemli bir etken olduğunu belirtti. Tekinoğlu ayrımcılığı yapan müdürün de Miriam’dan özür dilediğini belirtti.

Miriam J.’nin avukatı Yalçın Tekinoğlu.

“Irkçılık değil, ırkçılığa karşı duruş ödüllendirilmeli!”

Tekinoğlu, Bu gibi vakalarda ayrımcılığa uğrayanların sessiz kalmadan hakkını aradıkları zaman bir ilerleme sağlanabildiğinin de bir kez daha görülmüş olduğunun altını çizdi. “Irkçılık ödüllendirilmemeli, ırkçılığa karşı duruş ödüllendirilmeli!” diyen avukat, ırkçılık veya ayrımcılığa uğrayanların kamuda mevcut ayrımcılıkla mücadele bürolarına başvurabileceklerini, alanda hizmet sunan çeşitli derneklere ulaşabileceklerini veya konuda uzman avukatlardan yardım isteyebileceklerini de sözlerine ekledi.

Profesyonel destek alın

Ayrımcılıkla mücadele herhangi bir harcama yapılmadan da mümkün. Buna göre, ayrımcılığa uğrayanlar kamu kurumları veya bu alanda çeşitli çalışmalar yapan derneklere başvurarak destek alabilirler. Bazı kurumlar avukat masraflarının karşılanmasını da üstleniyor. Kanuni olarak da rechtsschutzversicherung yani yasal koruma sigortası 2010’dan beri ırkçılık, ayrımcılık alanında yapılan harcamaları da kapsıyor.

Avukat Yalçın Tekinoğlu Müslüman kadınların ırkçı ve ayrımcı olaylar karşısında genel olarak sessiz kalmayı tercih ettiklerini de ifade etmişti. IGMG Kadınlar Teşkilatı tarafından düzenlenen “Avrupa’da başörtülü Müslüman kadın olmak” başlıklı online seminerde de konuşan Tekinoğlu “Bu tür ayrımcı, ırkçı olaylar hemen her gün yaşanıyor. Katıldığım seminerlerde başörtülü kadınlara ayrımcılığa uğrayıp uğramadıklarını sorduğumda 100 kişi evet diyorsa bunlardan ancak bir veya ikisi hakkını aramak için başvuruyor. Kanunen, ayrımcılığa uğrayanların tazminat hakkı var. 3 aylık tazminat alma hakkı var. Miriam davasında ayrıca hakaretten dolayı suç duyurusu yapma hakkımız vardı. Çünkü Miriam’a başkalarının gözü önünde hakaret edildi ve psikolojik olarak da Miriam yıprandı. Bu olaydan iki gün sonra polis, hem Edeka’nın sahibinin hakaretinden dolayı hem de Miriam’ın videosunun 2 milyon kez izlenmiş olmasından dolayı beni aradı.” dedi.

Her türlü ayrımcılık kanuni alanda yer alır

Yalçın Tekinoğlu şöyle konuştu: “Hukuki yönden önemli olan bir mağduriyeti belgelemek ve ispat edebilmektir. Bu gibi durumlarda vakit geçmeden olup biten hemen yazılmalı veya mümkün mertebe belgelenmeli. Ne kadar hızlı hareket edilirse o kadar iyi. Ayrımcılığa uğrayan kişi hemen şahit bulma gayretine girmeli veya o anı cep telefonu ile kayıt altına almalı. Bu videolar sosyal medyadan paylaşılıp ardından destek gelirse bu da ispat olarak kabul ediliyor. Mesela bir iş başvurusunda başörtülü bir fotoğraf varsa ve başvuru açıklamasız vb. reddedildiyse bu da ayrımcılığın bir delili olarak kabul edilir. Miriam’ın videosunun da bu kadar paylaşılması ve destek gelmesi aslında bu olayın toplumda ne kadar yaygın olduğunu günlük olarak yaşandığını da gösteriyor.”

“Miriam’ın vakası örnek vaka olacaktır” diyen avukat, Miriam’ın durumunda karşı tarafın da itiraz etmediği için nispeten kolay bir vaka olduğunu belirtti. Tekinoğlu “Bu vaka yerel basında da yer bulacak. Bu bir örnek vaka olarak kabul edilip, süpermarketler için de işe almada örnek gösterilecektir. Sadece başörtülüler değil saç rengi, ten rengi, hatta vücudundaki dövmeden dolayı bir işe alınmayan herkesin itiraz etme hakkı var. Bu hak kanunlarla koruma altında” dedi.

Ne olmuştu?

Miriam J. daha önce Camia’ya yaptığı açıklamada Edeka’daki müdürün tavrı üzerine büyük üzüntü yaşadığını belirterek, gözyaşlarını da tutamadığını aktarmıştı. Diğer iki kız arkadaşının işe alındıklarını fakat yaşanan olay nedeniyle çalışmayı reddeddiklerini kaydeden genç kızın yaşadıklarını sosyal medyada yayınlaması ise büyük yankı uyandırmıştı. Paylaşımın altında binlerce yorum yapılırken, bir yorum da Edeka’nın resmî hesabından gelmişti. Edeka, yaptığı yorumda, yaşanan olaydan ötürü üzüntülerini belirtirken, kendilerinin çeşitlilikten yana olduklarını ifade etmişti. Edeka genç kıza, başka bir şubede çalışması yönünde bir teklifte de bulunup, kendisini iş görüşmesine davet emişti.

“Bu, benim iş bulmamla çözülecek bir problem değil”

Edeka’nın mesajına ne cevap verdiğini sorduğumuz genç kız, “Evet bana yazdılar, ama ben cevap vermedim, önce avukatımla durumu değerlendirmek istedim. Ayrıca bu, benim iş bulmamla çözülecek bir problem değil. Bu problem büyük ilgi uyandırdı ve bu durumu ayrımcılıkla mücadele çerçevesinde değerlendirmek istiyorum.” ifadelerini kullanmıştı.