Avrupa’da Göçmen Siyasetinin Sırıtan Yüzü: Türkiye’deki Seçimler
- YAZARLAR
- 8 Haziran 2023
Almanya’nın en iyi entegre olmuş göçmen kökenli bir bakanını güya Türkiye’deki seçimler ilgilendirmiyor, ancak Türkiye’deki siyasetle ilgilenen ve Türkiye’deki mevcut iktidarı destekleyenlerin Almanya’nın “özgürlükçü demokrasisini” reddetmiş oldukları hükmüne varabiliyor.
Tamam onu anladık. Şimdi de Almanya’da hükûmet, Alman vatandaşlığına geçmek isteyen göçmenlere çifte vatandaşlık imkânı getirecek yasal düzenleme için, bu amaçla Alman vatandaşlık yasasında öngördüğü değişiklikleri bir taslak hâlinde açıkladı ya. O açıklamada, çoklu vatandaşlık yasağının kaldırılması öngörülüyor ya.
Bizim Alman siyasetçilerin bir kısmıyla Alman siyasetçilere yalakalık yapma yarışındaki göçmenler içindeki göçmenlik uzmanları durur mu! Tutturdular bir koro, “Erdoğan’ı destekleyenlere çifte vatandaşlık verilmesi, demokrasimizi tehlikeye atar.” gibi çok demokratik, çok sosyolojik, çok gerçekçi, çok hukukî, çok yasal, insan haklarına en uygun cümleyi kurmuşlar.
Şimdi bu siyasetçiler ve şürekâsı bize demokrasi, hukuk, yasa/masa, insan hakları öğretmeyi dayatıyor ya, kahrolduğumu zannederlerse yanılıyorlar. Komedi filmi tadında izliyorum kendilerini.
Gündem Recep Tayyip Erdoğan 3. Kez Türkiye Cumhurbaşkanı Oldu
Erdoğan’a karşı olduğum veya olmadığım bir yana, bu nasıl bir demokrasi, bu nasıl bir çoğulculuk anlayışıdır ki, “Türkiye’de Erdoğan’ı desteklersen” demokrasi düşmanı, hatta “yasa dışı” olabiliyorsun?
Bu siyaset anlayışına göre, demokratik olabilmek için, bu anlayışın dayattığı kişi ya da partileri desteklemek, karşı çıktıklarına da karşı çıkmak gerek.
Vallahi bunlar işi bilmiyor.
Çıkarırsın bir yasa “Türkiye’de şu kişi ya da şu partiyi destekleyenler; demokrasi düşmanıdır, şu kişi ya da partiyi destekleyenler de; accayip bir demokrattır. Bunlar Almanya’ya müthiş bir katkı sağlarlar.” demokratik hükmünü getirirsin olur biter.
Bana öyle geliyor ki, Türkiye’deki seçimler Türk seçmeni için bu “demokrat”lara inat, Türkiye’de oy verdiği kişi veya partilerin ne yaptığı, ne yapacağı veya ne yapmayacağına değil, bu ülkelerde kendileriyle, kendi siyasi tercihleriyle saçma sapan şekilde kafalarına estiği gibi alay edilmesi karşısında inadına zıddına bir siyasal tercih yapması anlamına geliyor. Eee ne yapsınlar ki başka!?
Yoksa demokrasi, korkmadan istediğin siyasal tercihte bulunmak mıydı ki?