Aşırı Sağın Yükselişi ve Göçmen Krizi
- YAZARLAR
- 27 Eylül 2023
Almanya’da Friedrich Ebert Vakfı tarafından yaptırılan periyodik kamuoyu araştırması kapsamında ise her iki yılda bir toplumdaki aşırı sağcı tutumlar inceleniyor. Kurumun son olarak 21 Eylül’de paylaştığı anket sonuçları; yabancı düşmanı söylemleri onaylayanların ve aşırı sağcı görüşleri paylaştığını söyleyenlerin, Yahudi ve Müslümanların Almanya’ya gelmesini istemeyenlerin oranının arttığını ortaya koyuyor.
Anketlerdeki ortak bulgu ise hükûmete duyulan ekonomik güvensizliğin aşırı sağa eğilimi tetiklediği yönünde.
Avrupa’da yeniden gündemde olan konulardan biri de İtalya üzeri Avrupa’ya geçen düzensiz göçmenler konusu. Bizlerin görebildiği, kamuoyuna yansıyan boyutuyla tanık olabildiğimiz; teknelerin geri itilmesi, mülteci teknelerinin kabul edilmeyerek insanların âdeta ölüme gönderilmesi gibi Akdeniz’i binlerce göçmene mezar yapan uygulamalar devam ediyor.
Fransa çözümü İtalya’ya sınırlarını koruma konusunda yardım etmede bulurken, Almanya göçmenler konusunda yapılan anlaşmayı askıya aldığını duyurmakta buluyor. Avrupa Birliği ise Tunus’a Avrupa’ya geçişleri engellemesi için maddi destek sunuyor. Yapılan tüm bu uygulamalar tabiri caizse kangren olan kola pansuman yapmaktan öte geçmeyecek uygulamalardır. Dünya üzerinde huzur, adalet, eşit gelir dağılımı sağlanmadıkça, iç savaşlar, kargaşalar sona ermedikçe göçmen akımını durdurmak mümkün değildir. İnsanların sadece kendilerinin değil, eşlerinin ve çocuklarının ölümünü bile göze alarak çıktıkları bu tehlikeli yolculukların ardı kesilmeyecektir.
Almanya’da ve benzer şekilde Avrupa genelinde topluma yayılan yabancı düşmanlığı maalesef halkın da giderek siyasetteki bu vurdumduymazlığı kabullenmesini göstermektedir. Bununla birlikte bu gidişata dur diyen, ırkçılığa karşı duran insanların sayısı çoğunluktadır. Hep birlikte bu sayıyı artırmak için gayret sarf etmeliyiz.
Kalıcı çözümler için; sınırları güçlendirmek, âdeta “buraya gelmeyin de ne yaparsanız yapın demek” yerine göç veren ülkelerdeki huzurun tesisini sağlayacak adımlar atılmalıdır.
Siyaset, bürokrasi ve sivil toplum ele ele vererek adil bir çözüm oluşturmalıdır. İslam Toplumu Millî Görüş teşkilatları olarak gerek Orta Doğu’dan yaşanan mülteci akımında gerekse Ukrayna savaşı nedeniyle yaşanan göçte her zaman mültecilerin yanında olduk. Her zaman da dinine, diline bakmadan yanlarında olmaya devam edeceğiz.
Kur’an’a Saldırılar Ve Tilavet Yarışmaları
Hollanda’da yine Kur’ân-ı Kerîm’e yönelik provokatif bir saldırı yapıldı. İlgili makamlar, birlikte yaşama kültürümüzü baltalayan bu çirkin saldırıları ifade özgürlüğü olarak tanımlama yanlışından artık dönmeli ve bu provokasyonlara geçit vermemelidir. Düzenlediğimiz hafızlık kurslarımız, Kur’an kurslarımız ve son olarak yarı finallerini düzenleğimiz Kur’an yarışmalarımız ise bu provokasyonlara verilecek en güzel cevaptır.