Aşırı Sağın Merkeze Oturduğu Fransa’da Neler Oluyor?

Aşırı Sağın Merkeze Oturduğu Fransa’da Neler Oluyor?

Fransa, 10 Nisan’da ilk turu ve 24 Nisan’da ikinci turu yapılacak cumhurbaşkanlığı seçim atmosferine hızla girmeye başladı. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, yeniden adaylık konusunda net bir açıklama henüz yapmadı. Ancak Macron’un da kasım ayı içerisinde resmî olarak adaylığını açıklamasına kesin gözüyle bakılıyor. Fransa’da şu ana kadar 21 kişi cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olduğunu duyurdu.

Aday sayısının rekor kıracağa benzediği Fransa’da gelecek yıl gerçekleştirilecek seçimler, son yılların en ilginç seçimleri olmaya aday gibi görünüyor. Ülkenin en köklü sayılabilecek iki partisi, Sosyalist Parti (PS) ve Nicolas Sarkozy’nin girişimleriyle ismini Cumhuriyetçiler olarak değiştiren merkez sağın temsilcisi olan LR’in aday göstereceği isimlere uzun yıllar sonra cumhurbaşkanı olmak için şans bile verilmiyor. Fransa’da anketlere göre seçimlerde hâlâ ilk sıranın sahibi Cumhurbaşkanı Macron. Neredeyse tüm anket şirketleri Macron’un yüzde 25 civarında bir oy almasını öngörüyor. Ancak ülkede bu seçimde yaşanan tuhaflıklar da Macron’dan sonra gelecek adayların sıralanması ile ortaya çıkıyor. Ülkede Macron’dan sonra Cumhurbaşkanı olmaya aday iki isimden birisi, aşırı sağcı Ulusal Birliktelik partisi lideri Marine Le Pen, diğeri ise 2014 yılında Müslümanları hedef alan söylemleri nedeniyle mahkemeler önünde mahkûm olmuş Eric Zemmour. Le Pen’in oyu yüzde 16 olarak açıklanırken, Zemmour’un oyu yüzde 18’e kadar yükseldi. Her iki aşırı sağcı ismin oylarının toplamı ise yüzde 34’e kadar yükseliyor.

FRANSA | 27 Ekim 2021 Fransa’da Yıl Sonuna Kadar 7 Cami ve Dernek Daha Kapatılacak 27 Ekim 2021

2017 yılında cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Macron dönemi ülkede Müslümanlar için hiç kolay geçmedi. Müslümanlara ait olduğu bilinen bazı kuruluşlar, mahkeme süreçlerine bile ihtiyaç duyulmadan kapatıldı, birçok caminin de kapısında “radikal” oldukları iddiasıyla ya da “nefreti yaydıkları” gibi çeşitli gerekçelerle kilit vuruldu.

Yine İslami kuruluşlar çıkarılan “İmamlar şartnamesi” altında baskı altına alınırken, bizzat Cumhurbaşkanı Macron’un katıldığı “ikna” toplantılarında, şartnameye imza atmayan İslami kuruluşlar olmadık zorlamalara maruz kaldılar. Dahası, 2021 yılı Ağustos ayında kabul edilen “ayrımcılıkla mücadele” başlığı ile çıkarılan yasa ile, başörtülülerin maruz kalacağı ayrımcılıkların önü açılmış oldu. Anne tarafı Tunuslu Müslüman bir aile olan ülkenin İçişleri Bakanı Gerald Musa Darmanin’in de göreve geldiği 6 Temmuz 2020’den itibaren en çok açıklama yaptığı konuların da yine kapattığı camilerle ilgili ve İslami kuruluşlarda yönelik olması da dikkat çekicidir.

Gündem | 1 Şubat 2021 Fransa’da İslami Kuruluşlar: Tüzük Ulusal İmamlar Konseyine Olan Güveni Zedeler 1 Şubat 2021

DÜZMECE BAŞÖRTÜSÜ PROVAKOSYONU

Ancak maalesef Fransa’da gidişat bu dönemi  de aratacağa benziyor. Macron dönemi, Müslümanları hedef alan söylemlerin sürekli gündemde kalmaya devam ettiği bir dönem oldu, oluyor. Gelecek yıl yapılacak seçimler için gerçekleştirilen propagandalarda ise İslam düşmanlığı şimdiden ana unsurlardan biri olacak gibi gözüküyor. Zemmour her çıktığı programda Müslümanları ve İslam’ı gündeme taşıyor, başörtülü insanlara hakaretler savuruyor, Le Pen’in bir adım önüne geçebilmek için olmadık yöntemler deneyebiliyor. Katıldığı radyo programında başörtülü kadınların cumhurbaşkanı olmayacağını söyleyen Zemmour, son olarak Paris’te Müslümanların yoğun olarak yaşadığı Drancy’de yine ırkçı ve İslamofobik tutumlarıyla tepki çekmiş, düzmece olduğu ortaya çıkan olayda ise sokakta “başörtülü” bir kadına başını açtırarak, “özgürleştirdim” mesajları vermekten çekinmemişti. Öyleki Zemmour söylemlerinde, Avrupa’da en çok Müslüman’ın yaşadığı Fransa’da başörtülü birini sokakta görünce şok olduğunu ifade edip, Fransa’da sokaktaki başörtülü bir kadını Mekke’de mini etekli bir kadınla karşılaştırabilecek kadar da ileri gidebiliyor.

FRANSA | 27 Ekim 2021 Fransa’da Cumhurbaşkanı Adayının Başörtüsü Kurgusu Deşifre Oldu 27 Ekim 2021

Evet Fransa yeni bir cumhurbaşkanlığı seçimine gidiyor, ancak bu sefer farklı. Yapılan tüm anketler ülkede aşırı sağın oylarının daha ilk turda yüzde 35’i bile geçeceğini ortaya koyuyor. Seçim propagandalarını Müslüman düşmanlığı üzerine oturtan Le Pen ve Zemmour, her gün Müslümanları hedef alan yeni bir söylem takınmaktan hiç çekinmezken, tüm ulusal medyalar da bu söylemlere yayınlarıyla adeta destek veriyor. Zemmour’un Müslümanların yoğun yaşadığı mahalledeki şovunun arkasında da programı canlı olarak ekranlara getiren ülkenin en çok izlenen ikinci haber kanalı olan CNews’in olduğunu unutmamak gerekir.

En ilginç olanı da, belki de her gün Müslümanları hedef alan hakaretler havada uçuşurken, ırkçı söylemler birbiriyle yarışıyorken, ülkenin sağ duyulu kesiminden tek bir tepkinin gelmeyişi. Herkes ülkenin aşırı sağ gündemine alışmış gibi gözüküyor.

Yaşanan tüm gelişmeler sonrası ülkeyi dışarıdan takip edenlerin aklındaki soru: “Fransa’da neler oluyor?”