Aşırı Sağın Dönüm Noktası

Aşırı Sağın Dönüm Noktası

Almanya’nın Thüringen eyaletinde aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif Partisi (AfD) ve iktidar partisi Hristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin (CDU)  desteği ile eyalet parlamentosunda beş sandalyesi olan Hür Demokrat Parti’nin (FDP) adayı Thomas Kemmerich’i başbakan olarak seçtirmesinin yankıları sürüyor. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya’da ilk kez bir eyalet başbakanın, aşırı sağcı bir partinin oylarıyla seçildiği seçimler sonrası başlayan tartışmalar ülke gündeminde önemli yer edindi. Yaşanan tartışmalar sonrası Kemmerich başbakanlık görevinden istifa ettiğini açıkladı. Giderek büyüyen tartışmalar neticesinde Angela Merkel sonrası Almanya’nın başbakan adaylarından gösterilen CDU Genel Başkanı Annegret Kramp-Karrenbauer de parti liderliğinden istifa ettiğini açıklarken başbakanlık yarışına da katılmayacağını duyurdu. Yaşanan süreci Camia’ya değerlendiren Almanya milletvekilleri ise Thüringen’de yaşanan olayın Almanya açısından bir dönüm noktası olacağına dikkat çektiler.

“AfD genel siyasetin içine girdi”

Sosyal Demokrat Parti (SPD) Avrupa Parlamentosu Milletvekili İsmail Ertuğ, Almanya’da ilk kez muhafazakârlar, liberaller ve yabancı düşmanı aşırı sağ bir partinin ortak işbirliğine gittiğini hatırlattı. Thüringen’de aşırı sağ parti AfD’nin büyük bir manevra ile genel siyasetin içine girdiğine dikkat çekti. Ertuğ, seçimlerden sonraki bir haftada AfD’nin oluşan durumdan büyük memnuniyet duyduğunu da kaydederek bugüne kadar demokrat partiler tarafından kenarda tutulan aşırı sağ partinin bu durumu bir başarı olarak gördüğünü söyledi. İsmail Ertuğ olaydaki asıl skandalın ise seçimlerde yüzde 5’i kıl payı geçmiş bir partinin başbakan adayı çıkardığında AfD’nin bu desteğini de hesaba katması olduğunu gösterdi. Eyalette aşırı sağ ve CDU’nun sol bir başbakanın gelmesini önlemek adına FDP’nin adayını desteklemek üzere bir plan kurduklarını savundu.

“CDU’DA AFD’YE YAKIN İSİMLER VAR”

Yaşanan skandal sonrası CDU’nun Genel Başkanı’nın istifa ettiğini hatırlatan Ertuğ, ancak skandalın ortasındaki diğer parti FDP’den hiçbir istifa olmamasına dikkat çekti.  Bunun da FDP’ye ne kadar güvenilemeyeceğini ortaya koyduğunu belirtti. AP Milletvekili, yaşanan olayın CDU’nun federal yönetimiyle ülke çapında bulunan çeşitli eyaletlerdeki Hristiyan Demokrat yönetimler arasındaki farkı da gözler önüne serdiğine dikkat çekti. CDU’nun eyalet yönetiminin hâlâ federal yönetime karşı direndiğini hatırlattı. Ertuğ, “CDU içerisinde AfD’ye kendini yakın hisseden bir grup var. AfD ile işbirliğini açıkça beyan ediyorlar. CDU’nun sağ tarafa karşı bazı delik noktaları var.” dedi. İsmail Ertuğ, Avusturya’da, Fransa’da, Hollanda’da uzun yıllardır aşırı sağ partilerin karar mekanizmalarının başına oturabileceklerinin görüldüğünü ancak bu durumun Almanya için geçen haftaya kadar geçerli olmadığını hatırlattı.

Ertuğ, Thüringen’deki seçimler sonrası birçok kesimin bir araya gelerek aşırı sağa karşı ortak tavır almasının da gelecek adın umut verici olduğunu söyledi. Hem federal bazdaki CDU’nun duruşu, FDP’nin merkez yönetimi olmasa da etrafındaki demokrasiye inanmış ciddi insanların ayaklanması, Sosyal Demokrat Parti, Yeşiller ve Sol partinin baskısının Kemmerich’i istifaya götüren süreçte önemli rol oynadığını aktardı.

“VAMPİRLER HORTLADI”

Eyalet seçimlerinin Avrupa’ya yansımasına da dikkat çeken AP Milltvekili, “Eyalet seçimleri genelde Avrupa’da konuşulmaz. Ancak Avrupa, Thüringe’de  Almanya’dan bunu beklemiyordu. CDU’da Kramp-Karrenbauer’in istifası Avrupa çapında yankılandı. Diğer ülkelerdeki aşırı sağ partilere de bir umut oldu ancak daha sonra Almanya’daki hava bu umudun dağılmasını sağladı. 

Eski Avrupa Parlamentosu Başkanı ve SPD Genel Başkanı Martin Schulz’un ülkede son dönemde aşırı sağın giderek yükselişi için “şeytan” geri döndü ifadeleri kullanmasına da vurgu yapan Ertuğ, “Biz şeytanın geri döndüğünü 2000’lerin  ortalarından bu yana gözlemliyoruz.” dedi. Ertuğ, “Büyük koalisyon Yeşiller ve AfD’nin canlanmasına yol açtı. Mülteci krizinin de yaşanması ile birlikte bu vampirler hortladı.” İfadelerini kullandı.