Anadil Nesiller Arası Bir Köprüdür
- AİLESürmanşet 1
- 22 Haziran 2022
Evde çocuğunu anadiliyle büyüten birçok anne babayı çocuk kreşe başlayacağı zaman bir telaş sarıyor. “Çocuğum yeterince Almanca bilmiyor, oralarda ne yapar?”, “Çocuğum okulda bu yüzden başarısız olur mu?” şeklinde endişeli sorulara cevap arıyorlar. Haksız sayılmazlar. Kimse çocuğunun sıkıntı yaşayıp üzülmesini, başarısız olmasını istemez elbette. Bu işin duygusal boyutu.
Ancak olaya bilimsel açıdan yaklaştığımızda anne babaları bu konuda rahatlatacak, onlara rehberlik edecek bilgiler bulabiliriz.
DİL MEDENİYETİN RUHUDUR
Dil konusunda öncelikli olarak bilinmesi gereken en önemli husus, dilin sadece harf ve kelimelerden oluşan ve iletişim kurmaya yarayan bir araç olmadığıdır. Aksine konuştuğumuz lisan bize aynı zamanda kendi ruhunu da üfler. Bu ruh o dilin dayandığı medeniyetin ruhudur. Medeniyetlerde din, kültür, değer ve normlar dil aracılığıyla nesilden nesile aktarılır. Kullanılan her kavram bir anlam taşır. Bu anlamlar insanları ve toplumları inşa eder. Dil burada köprü rolü üstlenir adeta. İşin özü, tüm toplumsal ve dinî değerler dil üzerinden kişiye sirayet eder. Böylelikle insanın ahlak, karakter ve kişiliği konuştuğu dilin ruhuyla şekillenir, inşa olur.
AİLE Değerler Eğitimi: Benim Değerlerim Senin De DeğerlerinANADİL DİĞER DİLLER İÇİN TEMELDİR
Bir diğer husus çocukken öğrenilen anadilin beynin belli bir bölgesinde kodlandığıdır. Daha ileri dönemlerde öğrenilen yeni bir dil ise‚ “farklı” bir beyin bölgesinde işlenir. Nörobiyolojide bu durumdan şu çıkarım yapılır: İnsanlar sinirsel olarak ikinci bir lisanı anadil gibi öğrenemiyorlar. Yani anadil bir nevi dil öğrenmenin ve düşünmenin temelini oluşturuyor. İnsanın sonradan öğrendiği diller bu temel üzerine inşa oluyor. Hâliyle temel ne kadar sağlam ve gelişkin ise öğrendiği diğer diller de bir o kadar sağlam oluyor.
ÇOCUKLAR ÇOK DİLLİ YETİŞTİRİLEBİLİR
Çocukların aynı anda üç dili öğrenebilecek beceriye sahip oldukları da bilimsel bir gerçektir. Burada önemli olan özellikle ebeveynlerin konuştukları dile ikinci bir dili karıştırmamaları. Örneğin “Ben laufen (koşmak) yapıyorum.” gibi cümleler kuran ebeveynler çocukların dil gelişimine faydadan çok zarar verdiklerini bilmelidirler. Kendi anadiline hâkim olan anne ve babaların çocuklarıyla yalnızca o dilde konuşmaları çocuğa diğer diller için sağlam bir altyapı hazırlar.
Çocuğunu Türkçe diliyle büyütmüş olan anne babaların, çocuğu okulda başarısız olur kaygısıyla Almanca’ya ani bir geçiş yapması pek akıllıca bir hamle olmaz. Alt yapısı sağlam olan çocuklar içinde yaşadıkları ülkenin dilini de kısa sürede öğrenirler. Bunun için birçok imkân ve fırsatlar var.
AİLE Yetişkinlerin Sahip Çıkmadığı Değer Çocuklara AktarılamazAncak aynı çocuk, ona İslam medeniyetinin kapısını aralayan anadilini evvela anne babasıyla geliştirmelidir. Bu yüzden ebeveynler anadil konusunda önce kendilerini geliştirmelidirler. O dilin hem ifade hem yazı diline hâkim olmalıdırlar. Kelime hazinesi geniş ebeveynler çocuklarıyla daha iyi iletişim kurabilirler. Bu şekilde çocuklarına hem iyi örnek olurken, hem de onların zihinsel gelişimine katkı sağlamış olurlar. Anadilini güzel konuşan çocuklar genellikle diğer dillerde de kendilerini iyi ifade edebilirler. Bu, onların sağlam bir temel üzerine ikinci dili inşa ettiğinin göstergesidir. Temel, her yaşa göre genişlemeye devam etmelidir ki, üzerine inşa edilen diller de genişlesin ve birbirinden ilham alsın. Öğrenilen farklı diller insanın düşünme ve anlama ufkunu geliştirir, basiretini ve ferasetini arttırır.
Çocuklarımızı tek bir dille sınırlandırmamamız gerektiği gibi, onlara kendi medeniyetimizin dinini, kültürünü, değer ve ahlakını verebilmek için anadili bir köprü olarak kullanmamız gerekir.