Alternatifi Olmayan Statü: Annelik – 1

Alternatifi Olmayan Statü: Annelik – 1

Beşikte konuşan Hz. Îsâ: “Ne­rede olursam olayım, o beni kutlu ve bereketli kıldı; hayatım boyunca bana namazı, zekâtı ve anneme saygılı olmayı emretti…” (Meryem suresi, 19:31-32)

İslam’ın iki ana kaynağı Kur’ân-ı Kerîm’de ve Hz. Peygamber’in sünnetinde anne-çocuk ilişkisine özel bir önem verildiği, bunun sadece insana mahsus bir gerçeklik değil tüm canlılar için geçerli ilahî bir yaratılış yasası olduğu görülür. Bu da anne-çocuk/yavru ilişkisinin çok özel ve derinlikli olduğunun ifadesidir. Günümüzde yapılan bazı araştırmalarda da annenin çocuk için özel konumuna vurgu yapan tespitlere yer verilmiştir.

Annenin en önemli rolü çocuğuna şefkat transfer etmesi, onu sevgi ile yoğurmasıdır. Dinî literatürde şefkatin anne üzerinden tasvir edilmesi ve örneklendirilmesi annenin bu konudaki özel oluşuna işaret eder. Psikiyatr Nevzat Tarhan’ın belirttiği üzere şefkat sevginin en ileri boyutudur, ruhsal bir enerjidir ve çocuklar açısından en değerli kaynaktır, annenin çocuğa en değerli hediyesidir. Dolayısıyla anne sevgisi çocuğun gelişiminde hissettiği en temel ihtiyaçtır.

Modern psikiyatri, çocukların anne kucağından mahrumiyetini en temel depresyon sebeplerinden birisi kabul etmiştir. Bu tez, modern sosyolojinin günümüz çocuklarında “anneden yoksunluk sendromu” oluştuğuna dair tespiti ile de desteklenmiştir. Günümüz sosyal ve ekonomik düzeni anne ile çocuğun yeterli ve kaliteli zaman geçirebilmesini yeterince sorun edinmediğinden anneden yoksunluk ve sevgi eksikliği çocuklarda psikopatik eğilimlerin gelişmesinin zeminlerinden birisi olmuştur. Son zamanlarda gündem olan şiddetin bu konu ile ilgisi var mıdır? Düşünmeye değer!

“Biz insandan, anne-babasının üstüne titremesini istedik. Hele annesi, onca sıkıntılar sonucu güçten düşmesine aldırmayarak onu rahminde taşımıştır…” (Lokmân suresi, 31:14) ayetinde anne-baba beraberce zikredildikten sonra bir de ayrıca anneye yer verilmiştir. Hz. Peygamber de “İyilik etmeme en layık kimdir?” sorusuna üç defa peş peşe “Annendir.” şeklinde aynı cevabı vermiş, dördüncü defa tekrar sorulduğunda “Babandır.” demiştir. (Buhârî, Edeb, 2; Müslim, Birr, 1, 2)

Annenin babadan bir adım önde oluşunun sebebi çocuk açısından annenin alternatifinin bulunmamasıdır. Onu vazgeçilmez kılan, baba ve diğerlerinde bulunmayan annelik sevgisi ve şefkatidir ki bu bakımından onun yerini bir başkası alamaz. Hz. Îsâ’nın başta verilen ayette annesine saygıyı özellikle zikretmesi de bu açıdan anlamlıdır.

Doğrusunu en iyi Allah bilir.