“Almanya’da Koronavirüs Sebebiyle Çalışamıyorum Maaşım Yine de Ödenecek mi?”
- YAZARLAR
- 3 Nisan 2020
Bir işçi koronavirüse yakalandıysa, her hastalıkta olduğu gibi 6 hafta boyunca kendisi maaşını alır. İşveren, işçiye ödenen bu maaşı Sağlık Sigortası’ndan alır. Fakat, eğer ortada bir hastalık tespit edilmemişse, buna rağmen işçi devlet tarafından karantinaya alınsa, işte bu durumda işçinin işverenden maaş almaya hakkı yoktur.
Zira çalışmadan veya çalışmak için hazır ve iş başında olmadan maaş hakkı yoktur. Evden çalışabilme durumu var ise bu durumda Homeoffice uygulaması gerekir ve işçi normal maaşını almaya devam eder.
Fakat, işçi karantina uygulanmasından etkileniyor ise, o zaman, Salgın Hastalıklarla Mücadele Yasası (IfSG) uyarınca 6 haftaya kadar devletten net maaşını isteyebiliyor. Aynı yasaya göre, işçinin bir gelir boşluğuna düşmemesi için, bu durumda işveren devlet adına ödemeyi yapar. Karşılığını ise devletten alır.
Karantina uygulamasına Almanya dışında maruz kalan işçinin ise maalesef böyle bir talepte bulunma hakkı zorlaşmaktadır. Meselâ, Türkiye’ye giden, hemen geri dönecek iken, karantina sebebiyle 2 hafta sonra Almanya’ya gelen bir işçi bu iki 2 hafta için maaş alamama riskiyle karşı karşıya bulunmaktadır.
İşverenlerin zararı da karşılanıyor mu?
İşverenler de zarar ödeneği alabilir. Bu ödenekler geçen seneye göre ölçülür. İş yeri kapattırılır, alınan zarar ödeneği yetmez ise, geri kalan kısmı da devletten istenebilir.
Kısa vadeli çalışma
Zarar ödeneğini almak için bir süre beklemek gerektiğinden işveren zarara girmektedir. Zira işçi maaşları önden ödenmekte, devletten ödenek almak ise haftalar ya da aylar sürmektedir. Bu yüzden işverenler kısa vadeli çalışma saatleri uygulayabilir. Kısa vadeli iş uygulaması için ise Homeoffice dahil var olan tüm imkanların kullanılması gerekir. İşçilerin en az yüzde 33’ü, yüzde 10’dan fazla bir maaş azalması ile karşılaşıyorsa işveren iş ajansından (Arbeitsamt) kısa vadeli çalışma talep edebilir.
İşyerinde, işçi temsilciliği yok ise, iş veren her işçi ile tek tek anlaşma yapmak durumundadır. Aynı zamanda ihbar süresini de beklemesi gerekir. Bu durumda işçilerin anlaşmaya yanaşması daha mantıklı olur. Zira, işyerinin iflas etmesi, veya, işin azalması sebebiyle işverenin çıkış verme hakkı dolayısıyla işsiz kalmaları söz konusu olabilir.