Almanya’da Başörtüsü Tartışmalarında Yeni Perde
- YAZARLAR
- 13 Mayıs 2021
Avrupa’nın birçok ülkesinde olduğu gibi Almanya’da da başörtüsü tartışmaları maalesef bitmek bilmiyor. Konuyla ilgili yeni perdeyi Almanya’daki kamu görevlileri yasasında oluşturulan yeni düzenleme açmış oldu. Federal Memurlar Yasası ve Memurlar Statüsü Yasası’nda oluşturulan değişikliklerle, kamuda çalışan memurların “kamu kurumuna güveni zedeleyecek” bir giyim, aksesuar veya dövmesi varsa, onlardan arınmasını içeriyor. Yasa değişikliğine sebep ise, son yıllarda memur, polis veya asker gibi bazı memurlarda dış görünümünde aşırı sağ, milliyetçi veya aşırı sol sembollerin bulunması ve kendilerinden bunlardan arınmalarının beklenmesinden kaynaklanan ve mahkemelere varan süreçlerden kaynaklanıyor. Bundan hareketle yasal düzenleme ihtiyacı aslında anlaşılır. Sorun ise, güven zedeleyici sembollerin dinî semboller ve bunlarla birlikte özellikle başörtüsünü de kapsıyor olması. Yani örneğin bir bayan dinî gerekçelerle başörtüsü taktığı ve bunun “kamu kurumuna olan güveni zedeleyici” olduğu “objektif” gerekçelerle iddia edilebilir olduğu takdirde, kamu kurumu başörtüsüne dair kısıtlama getirebiliyor.
Son haftalarda Müslüman ve gayrimüslim şahıslar ve Müslüman cemaatler imza toplama, açıklama yapma ve makalelerle yasaya karşı çıkmış olsa da, Müslümanların tepkileri farklı şekillerde dile getirilmiş olsa da, yasa Federal Meclis’ten geçti ve Eyaletler Meclisi tarafından da onandı. Yasaya açıkça bir tek Sol Parti karşı çıktı. Peki yasa Müslüman bayanlar için ne anlama geliyor?
Kısaca şunu söyleyebiliriz: Her şeyden önce yasa başörtülü bayan memurlara peşinen bir başörtüsü yasağı getirmiyor. Kısa vadede başörtülü memur bayanlara mevcut düzenlemelerin dışında herhangi bir ek kısıtlama getirmesi beklenmiyor. Çünkü bir tarafta 2015 yılında Anayasa Mahkemesinin okulda başörtülü öğretmenlerle ilgili nispeten olumlu kararı geçerliliğini koruyor. Diğer tarafta ise federal düzeyde oluşan ve eyaletler meclisinde onaylanan yasanın eyaletlere de yansıması, bunun ise da biraz zaman alması bekleniyor.
Ancak şu da bir gerçek ki, hemen olmasa da birileri bu yeni yasal düzenlemeden “faydalanma” ve başörtüsü bağlamında bu yetkiyi kullanmak gereğini duyacaktır. Bunun da yeni mahkeme süreçlerini beraberinde getireceğine kesin gözüyle bakılıyor. Bunlara hazırlıklı olacağız.
Ayrıca özellikle son haftalarda yasaya karşı oluşan tepkinin beraberinde getirdiği tartışmalara katılım dinamizmi canlılığını korumalı ve eleştiriler dile getirilmeye devam edilmeli. Siyasetin bu konuda vermiş olduğu kötü sınava cevap olarak onlarla olan irtibat kopmamalı. Bunun yerine özellikle eylül ayındaki genel seçimler göz önünde bulundurularak düşünce ve tepkilerin kendilerine aktarılabileceği program formatları hayata geçirilmeli.
Her şeyden önce bilinmeli ve gösterilmeli ki: Bu konu bitmedi, yeni başlıyor ve biz bu hak mücadelesini devam ettireceğiz.