Almanya ve Avusturya’da Hükûmetlerden Ne Bekleyebiliriz?

Almanya ve Avusturya’da Hükûmetlerden Ne Bekleyebiliriz?

Almanya ve Avusturya’da yeni hükûmet kuruldu. Gerçi Avusturya’da hükûmet sadece şekil değiştirdi. Ama ne olursa olsun önemli değişikliklere gidildi.

Böyle olmasına rağmen Almanya’da da hükûmet tam anlamıyla değişti diyebilir miyiz? Koalisyonun büyük ortağı Sosyal Demokrat Parti’yi ele alıp bir değerlendirme yaparsak, Almanya’da da hem sosyal hem güvenlik hem de dış politikada pek fazla bir değişim olacağını sanmıyoruz. Bu yeni hükûmet, eski hükûmetten farklı olarak, belki, Alman vatandaşlığına geçişleri kolaylaştırmayı ve çifte vatandaşlığı mümkün kılmayı hedefliyor. Müslümanlara gül uzatacağı işaretlerini veriyor. Bu işaretin ne zaman gerçeğe dönüşeceği ise belli değil.

Almanya’daki yeni hükûmet ile ilgili sadece soruları sıralayabiliyoruz. Örneğin, sosyal demokratların Almanya’ya bahşettiği ve çoklarınca haysiyet kırıcı olarak bulunan Hartz IV sosyal yardımının adını “vatandaşlık ödeneği” yapmayı vaat etmesi, sosyal refah için bir adım olarak görülebilir mi? Ya da asgari ücretin saat başı 12 Euro’ya çıkarılması?

Bunun gibi, Almanya’daki hükûmetle ilgili sorular kısmen şu şekilde sorulabilir. Mesela, iklim politikaları vaatleri ile oy alan Yeşiller’in bu alanda geçmiş Başbakan Angela Merkel kadar yerinde adım atması mümkün mü? Bedavadan esen hüda-i nâbit rüzgârın ve güneşin dahi bedelinin arttığı şu dönemde Yeşil bir politika ile hem iklim he de sosyal refahın korunması mümkün olabilecek mi?

Ya da uluslararası hukuk ve insan hakları uzmanı uhdesindeki dışişleri bakanlığının uluslararası problemler konusunda hakikaten adil ve insan hakları yaklaşımına uygun bir politika izlemesi mümkün olacak mı?

Hatta, liberal bir hür demokrat idaresindeki Alman maliyesi kalkınma hızını nasıl artıracak gibi sorulara henüz cevap vermek oldukça zor. Bu soruların cevaplarını daha sonraki dönemde tartışacak veya alacağız. Onun için hükûmetin icraatlarını beklemek gerekecek.

Bu arada Avusturya’da da hükûmet tamamıyla değişti. İstifa edip siyasetten kaçmak zorunda kalan Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz’un özellikle İslam ve göçmen düşmanlığı yolunda açtığı politikada pek de değişiklik olması beklenmiyor. Nitekim bu politikanın uygulayıcısı yeni Başbakan Karl Nehammer ilk konuşmasında “özgürlük” vurgusu yaptı. Çok güzel diyebilirsiniz. Ama Avusturya yeni başbakanının özgürlükten anladığı şeyi, Müslümanların haklarını kısıtlamak ve ülkenin sorunlarının sebebini göçmenlere yıkmak.

Onun için Almanya umut verse de Avusturya hükûmeti umutları söndürüyor.