Virüslere Karşı Tabii Vitaminler

Virüslere Karşı Tabii Vitaminler

Yazıya başlamadan önce, buradaki bilgilerin, henüz hasta olmamış, hastalığa yakalanmamış kişilerin sağlıklarını koruma yollarından bazı örnekler vermeye yönelik olduğu, kesinlikle tıbbi bir bilgi olmadığını vurgulamak isteriz. Zira, hastalık anında kesinlikle ve kesinlikle doktora gitmeli ve doktorların tavsiyelerini yerine getirmelidir.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ BESLENMELİ

Şu anda mustarip olduğumuz koronavirüsü benzeri diğer tüm virüslere karşı en iyi korunma yollarından birisinin bağışıklık sisteminin canlı ve duyarlı tutulması bilinen bir gerçektir. Sağlıklı bir bağışıklık sistemi için ise vücudumuz sürekli olarak yeterli vitamin ve diğer gıdalara ihtiyaç duyar. Bunlar arasında yağlar, proteinler ve karbonhidratlar da vardır.

Bu arada, strese girmek, kafayı her hangi bir şeye takmak gibi durumların da bağışıklık sistemini zayıflattığını unutmamalıyız.

Bağışıklık sisteminin en iyi koruyucusu C ve D vitaminleri ile, çinko, demir, selenyum gibi mikro gıdalardır. Bu vitamin ve mikro gıdaların eksikliği veya noksanlığı, virüslerin hücrelere giriş kapılarını açar. Bu yüzdendir ki, hücrelerin virüslere karşı kapılarını kapatma gücünü veren vitaminlerle birlikte diğer mikro gıdaları, yiyeceklerimizle birlikte almamız gerekiyor.

Araştırmalar, vücudumuzdaki her bir hücrenin çok farklı vitamin, mineral ve omega yağ asitleri ile beslenip işlevsel hâle geldiğini gösteriyor. Hücreler çalıştıkça, virüs ve diğer hastalıklara kapılar kapanıyor.

Yağlar, karbonhidrat ve proteinler gibi enerji veren makro gıdaların aksine, vitaminler ve mineraller gibi mikro gıdalar, hücrelerin ve belirli organların temel görevlerini yapmalarını temin ediyor. Vücut savunma sisteminin temel gıdalarını bunlar oluşturuyor.

GIDA TAKVİYESİ Mİ, YOKSA DÜZENLİ BESLENME Mİ?

Bu konuda uzmanlar arasında tam bir görüş birliği yok. Kimi uzmanlar gıda takviyesini önerirlerken kimi uzmanlar da her türlü, vitamin, mineral ve proteinin işlenmemiş gıdalarla alınmasını öneriyorlar. Bunun için de sebze, bakliyat, meyve ve et gibi gıdaların dengeli bir şekilde alınması öneriliyor.

Burada dikkat edilmesi gereken bir nokta var. Bu nokta, gıda takviyesini savunanlarla, sadece gıdaları savunanların tezlerini birleştirme noktasıdır.

Meselâ, gıda takviyesini, gereksiz fazla vitamin yükleme bu şekliyle de bazı organları yorma olarak yorumlayanlar haklıdır. Fakat bu vitaminlere acil ihtiyacı olanların mutlaka doktor tavsiyesi ile bu gıda takviyelerini almaları da gereklidir.

Gıda takviyesini savunanlar ise, sıradan yiyeceklerle yeterli vitamin ve gıda desteğinin mümkün olmayacağını öne sürerken, bazı kimseler için doğru bir noktaya işaret etmektedirler.

Zira, normal beslenen insanlar, çoğu zaman dengeli bir yemeğin ne olduğunu bilmiyorlar. Hatta, hangi gıdada, sebze, meyve ya da bakliyatta hangi besinlerin, vitamin ya da minerallerin olduğunu bilmiyorlar. Bunun için sebze, meyve veya bakliyat yemek meseleyi çözmüyor. Her şeyin bir dengesi olmak zorundadır. İşte burada doktorlar yine imdadımıza yetişiyor.