Salgın Döneminde İtikaf

Salgın Döneminde İtikaf

İtikâf, dinimizde, bir mescit veya mescit hükmünde olan bir yerde itikâf niyetiyle bir süre durmak demektir. İtikâf, vacip, müekked sünnet ve müstehap olmak üzere üçe ayrılır. Adanan itikâfı yerine getirmek vacip; ramazan ayının son on gününde yapılan itikâf müekked sünnet; ramazan ayının dışında bir zaman ibâdet niyetiyle mescitte bir süre yapılan itikâf ise müstehaptır.

İtikâf, Kur’an, sünnet ve icma ile sabit olan bir ibadettir. Ümmet itikâfın bir ibadet olduğuna söz birliği etmişlerdir. İtikafta bulunma zamanı konusunda İslam âlimleri “sübhanallah” diyecek bir zamandan on günlük süreye kadar görüş belirtmişlerdir.[1]

Erkeklerin itikâfının şartları, akıllı ve temiz olmak; itikâfa niyet, itikâfın mescitte veya mescit hükmünde bir yerde yapılmasıdır.

Kadınların itikâfı

Kadınların itikâfı ise, kendi evlerinde mescit edinecekleri bir odada itikâfa girmekle gerçekleşir. Burası onlar için mescid sayılır.

İtikâfta iken camiden veya evinde itikâf yapan kadının odadan çıkması, itikâfı bozar. Ancak itikâfta olan kişi mescit ve odasından şer’i, zaruri veya tabii bir ihtiyaç sebebiyle çıkarsa itikâf bozulmaz.

Cuma namazı kılınmayan bir mescitte itikâfa giren, Cuma kılınan bir mescide gitse itikâfı bozulmaz. Yine küçük ve büyük abdest için mescitten çıkmakla itikâf bozulmaz. İtikâfta olan kişinin, yemesi, içmesi, uyuması ve ihtiyacı olan şeyleri satın alması mescitte olur.

Evinde itikâfa giren kadın ise, mescit edindiği odada bulunduğu sürece itikâf sevabını almaya devam eder. Evi içinde zaruri olarak yapmış olduğu yemek hazırlama ve çocuk bakımına benzer şeyler sebebiyle itikâfı bozulmaz.

Büyük bir salgınla karşı karşıya bulunduğumuz bu günlerde sünnet veçhile itikâfta bulunmak zor olabilir. Ancak mescide girme fırsatını bulabilen bir Müslüman camiye girdiği andan itibaren itikâfa niyet etmelidir. İtikaf niyetiyle ne kadar kalınırsa inşaallah o kadar sevap elde edilmiş, itikâf sünneti ifa edilmiş olur. İmam Şafii’nin “sübhanallah” diyecek kadar bir zaman bile bir camide itikâfa niyet edilirse itikâf yapılmış olur görüşü de bunu işaret etmektedir.

[1] Prof. Dr. Vehbe Zuhayli, El-Fıkhu’l İslami ve Edilletühû, 2/695,696.