Çocuklar Büyüdükçe “Cinsiyet Karmaşası” Duygusundan Kurtuluyor

Çocuklar Büyüdükçe “Cinsiyet Karmaşası” Duygusundan Kurtuluyor

Hollanda’daki araştırmacılar tarafından yapılan bir çalışma, ergenlik çağında “karşı cinse ait olmayı dileyen” çocukların yaklaşık üçte ikisinin erken yetişkinlik dönemine geldiklerinde biyolojik cinsiyetlerinden memnun olduklarını ortaya koydu.

AİLE | 9 Nisan 2024 Çocukların Karakter Oluşumunda Ebeveyn Tutumları 9 Nisan 2024

Hollanda’nın Groningen Üniversitesi’ndeki araştırmacılar tarafından yürütülen 15 yıllık çalışmada, 11-26 yaşları arasındaki 2.772 kişinin cinsiyet mutsuzluğu oranları takip edildi.“Ergenlerin Bireysel Yaşamlarının İzlenmesi” araştırması kapsamında katılımcılardan 15 yıl boyunca altı farklı noktada “Karşı cinsten olmak istiyorum” ifadesine yanıt vermeleri istendi. Katılımcılara, “0-Doğru Değil, 1-Biraz veya Bazen Doğru ve 2-Çok Doğru veya Sıklıkla Doğru” gibi çoktan seçmeli seçenekler sunuldu.

Aynı soru, çalışmanın başladığı Mart 2001’den araştırmanın sonuna kadar her iki ya da üç yılda bir soruldu. Araştırmacılar, “cinsiyet memnuniyetsizliği” gösteren ya da esas cinsiyetlerine (biyolojik cinsiyetlerine) karşı mutsuzluk duyduklarını ifade edenlere odaklandı. Archives of SexualBehavior dergisinde yayınlanan çalışmanın ilk aşamalarında, katılımcıların %11’i karşı “cinsiyet olarak doğma arzusu” bildirdi. Yaşları ilerledikçe bu sayı giderek azalarak ve en sonunda, genellikle 26 yaşında olan son takipte karşı cinsiyet olarak doğmuş olmayı dileyen katılımcıların oranı yaklaşık %4’e düştü.

Araştırmaya göre, katılımcıların %78’i cinsiyetlerinden hiçbir zaman hoşnutsuzluk duymazken,yaklaşık %19’u zaman içinde daha memnun hâle geldi ve sadece %2’si zaman içinde daha az memnun hâle geldi.

Çalışma ayrıca, cinsiyet hoşnutsuzluğu zaman içinde dalgalanan -bazen cinsiyetlerinden artan hoşnutsuzluk bazen azalan hoşnutsuzluk –kişilerin daha düşük “öz-değer” (kendini değerli bulma) duygusutaşıdıklarını ve daha fazla davranışsal ve duygusal sorun yaşama olasılığının daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Bulgulara göre, kadınların cinsiyetlerinden memnun olmadıklarını bildirme olasılığı daha yüksek.

Araştırmacılar raporun özetinde, “Toplumsal cinsiyetle ilgili hoşnutsuzluk, erken ergenlik döneminde nispeten yaygın olmakla birlikte, genel olarak yaşla birlikte azalmakta ve gelişim boyunca daha zayıf bir benlik kavramı ve ruh sağlığı ile ilişkili görünmektedir.” açıklamasında bulundu.

“CİNSİYET OLUMLAYICI TEDAVİYİ TARİH YARGILAYACAK”

Araştırmanın ardından Hollanda’da, daha fazla Hollandalı uzmanın ergenlik engelleyiciler ve karşı cinsiyet hormon ilaçlarının cinsiyet değiştirmek isteyen reşit olmayan çocuklar üzerindeki potansiyel olumsuz etkilerine ilişkin endişelerini dile getirmesiyle birlikte konuya ilişkin tartışmalar hız kazandı.Richard ve Helen DeVos Yaşam, Din ve Aile Merkezi direktörü Dr. JayRichards, Daily Mail haber sitesine şunları söyledi: “On yılı aşkın bir süredir, cinsiyetleriyle ilgili sıkıntı yaşayan çocukların çoğunun bu duyguları doğal ergenlik döneminden geçtikten sonra çözdüğünü biliyoruz. Gerçekten de DSM-5 (Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı) ve diğer kaynaklardan, önceki nesillerde cinsiyet disforisine sahip kızların %88’inin ve erkeklerin %98’inin doğal ergenlikten geçmelerine izin verildiği takdirde bu duygularından vazgeçtikleri sonucunu çıkarabiliriz. Bu iki gerçek, reşit olmayanlara yönelik ‘cinsiyet değiştirme ameliyatlarının’ neden bu kadar büyük bir rezalet olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Bu ameliyatlar kısırlaşmaya ve birçok vakada cinsel işlev kaybına yol açıyor. Reşit olmayan çocuklara uzun vadede yardımcı olduğuna dair iyi bir kanıt yok. Dahası, geçici psikolojik semptomlar olarak değerlendirilebilecek şeyleri tıbbileştiriyor. Tarih, bugün öjenik teoriyi ve lobotomiyi yargıladığımız gibi, çocuklar üzerinde uygulanan ‘cinsiyet olumlayıcı tedaviyi’ de yargılayacaktır.”

Öte yandan eleştirmenler, doktorların ve ebeveynlerin gençlerin durumlarını yeterince sorgulamadığını söylerken, ABD’de “cinsiyetlerini değiştirmek” için ilaç alan sözde “trans çocuklarda” büyük bir patlama yaşanıyor.Birleşik Krallık gibi ülkelerin aksine, ABD’de çocukların “üst” ya da “alt” transseksüel ameliyatı olabilmeleri için federal düzeyde bir alt yaş sınırı bulunmuyor ve bu durum eyaletlere bırakılıyor.

FİNLANDİYA’DAN BİR ARAŞTIRMA

Bu yılın başlarında Finlandiya’da yayınlanan bir başka yeni çalışma ise, ergenlere transseksüel ilaçları veya ameliyatları sağlamanın intihar ölümlerinde istatistiksel olarak anlamlı bir azalma sağlamadığını ortaya koymuştu. Çalışma, daha ziyade, yüksek intihar oranlarının, transseksüel olarak tanımlanan gençler arasındaki yüksek ruh sağlığı komorbidite oranlarından kaynaklandığını göstermişti.

İNGİLTERE VE İSKOÇYA ERGENLİK ÖNLEYİCİ İLAÇLARI DURDURDU

İngiltere Ulusal Sağlık Kurumu (NHS İngiltere), 18 yaş altı çocuklarda cinsiyet değişimi için kullanılan ve ergenliğin fiziksel değişimini duraklatan “ergenlik engelleyici” ilaçların artık rutin bir şekilde reçete edilemeyeceğini duyurdu.

NHS İngiltere, 18 yaş altındaki çocuklarda cinsiyet değiştirmek için kullanılan ergenlik önleyici ilaçların güvenli ve klinik olarak etkili olduğuna dair “yeterli kanıt” olmadığını belirtti. Ergenliğin fiziksel değişimlerini duraklatan, yani kısırlık yapan, bu ilaçlarla ilgili daha önceki yıllarda yapılan bağımsız raporları da yayımlayan NHS İngiltere, “Bazı kişilerin cinsiyet uyumsuzluğu yaşamasının nedeni tam olarak anlaşılamamıştır ve cinsiyet kimliğinin gelişiminin çok faktörlü olması ve hem biyolojik hem de sosyal faktörlerden etkilenmesi muhtemeldir.” ifadelerini kullandı. İngiltere Sağlık Bakanı Victoria Atkinsda, “Çocuklarımızın sağlığını ve refahını bu kadar derinden etkileyen tedavi, her zaman klinik kanıtlara dayanmalıdır, kararı memnuniyetle karşılıyorum” dedi.

İskoçya’nın küçüklere yönelik tek cinsiyet kliniğide, İngiliz hükûmetinin 12 Mart’ta attığı adımın ardından, çocuklar için cinsiyet geçişlerini kolaylaştırmak üzere tasarlanan ergenlik engelleyicileri ve hormon ilaçlarının reçetelenmesini resmen durdurma kararı aldı. İskoçya’da 18 Nisan’da resmîleşen yeni politikaya göre, yeni hastalar bu ilaçlara ya da hormon ilaçlarına erişmek için 18 yaşına kadar beklemek zorunda. Bununla birlikte, 18 yaşın altında olan ve cinsiyet geçişini kolaylaştırmak için bu tür ilaçlara başlamış olan hastalar durmaya zorlanmayacak.