IGMG Genel Sekreteri Ali Mete: Okullarda Dinler ve Kültürler Konusunda Yetkinlik Artırılmalı

IGMG Genel Sekreteri Ali Mete: Okullarda Dinler ve Kültürler Konusunda Yetkinlik Artırılmalı

Vechta ve Uluslararası Bremen Üniversiteleri tarafından yapılan “Distanz” araştırmasının sonuçlarının yayımlanması üzerine açıklama yapan İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Ali Mete, Müslüman öğrenciler için okulların sadece bir eğitim yeri olmaktan öte, aynı zamanda çoğu zaman bir damgalanma yeri olduğunu, öğretmenlerin çoğu zaman dinler ve kültürler konusunda yetkinlikten yoksun olduğunu söyledi.

Okulların eğitim misyonunun bir parçası da öğrencilere kapsayıcı ve saygı çerçevesinde bir öğrenme ortamı sunmak olduğunu ancak yakın zamanda yapılan bir araştırma, okulların Müslümanlar için genellikle bir damgalanma yeri olduğunu ortaya koyulduğunu söyleyen IGMG Genel Sekreteri Ali Mete, “Araştırmacılar, öğretmenlerin genellikle Müslüman öğrencilerin davranışlarını hemen radikalleşme işareti olarak yorumlama ve davranışlarını sorunsallaştırma eğiliminde olduklarını tespit ediyorlar. Bu tespit, aynı muameleye maruz kalmış ve tavsiye amaçlı teşkilatımıza başvuran çok sayıda ebeveyn ve öğrencinin tecrübeleri ile de örtüşüyor” ifadelerini kullandı.

“Müslüman öğrenciler cezalandırılıyor”

Müslüman çocukların, sınıf arkadaşlarıyla yaşlarına göre normal olan küçük anlaşmazlıklar nedeniyle öğretmenleri veya okul yönetimi tarafından nispeten sert bir şekilde cezalandırılmaları alışılmadık bir durum olmadığını özellikle dinî referanslı tartışmalar, Müslüman çocuklar söz konusu olduğunda genellikle dramatize edildiğini söyleyen Genel Sektere Mete, “Bu durum, ilgili kişilerin öz benlikleri ve kimlikleri üzerinde olumsuz bir etki meydana getirmekle beraber, öğrenci toplulukları arasındaki birlikteliği de zedeliyor. Ebeveynler ve çocuklar bu gibi durumlarda kendilerini anlaşılmamış ve haksızlığa uğramış hissediyorlar. Okul yönetimleri ise maalesef profesyonel danışmanlık almak yerine, genellikle kendi inisiyatifleri ve meslek dışı bilgilerle bu durumların üstesinden gelmeye kalkışıyorlar” şeklinde konuştu.

“Okullarda Dinler ve Kültürler Konusunda Yetkinlik Artırılmalı”

İslam Toplumu Millî Görüş olarak, okullarda dinler ve kültürler konusunda daha fazla yetkinlik olması çağrısını yinelediklerini söyleyen Mete, “Öğretmenler, eğitim görevlerinin bir parçası olarak en azından temel düzeyde kültürler ve dinler arası yetkinliğe sahip olmak ve bu yetkinliklerini sürekli olarak geliştirmek durumundadır. Çeşitliliğin her geçen gün daha da arttığı toplumumuzda, kültürler ve dinler konusunda yetkinlik ‘sahip olunsa iyi olur’ denebilecek türden değil, her profesyonel eğitimcinin standart olarak sahip olması gereken bir donanımdır” dedi.

“Okullar yaşamı şekillendiren deneyim mekanıdır”

Ali Mete son olarak, “İster pozitif ister negatif ayrımcılığa uğrasın, daha okul yıllarında eşitsiz muameleye maruz kalan çocuk, çok kültürlü bir toplumda yetişkinliğe giden yolda iyi desteklenmemiş demektir. Çok sayıda yan etkiye sebep olacak sayısız müteakip sorun böylelikle çocuğa yüklenmiş olmaktadır. Okul sadece matematik, Almanca ve tarih öğrenilen bir yer değil, aynı zamanda tüm yaşamı şekillendiren bir deneyim mekânıdır.” diye konuştu.

“DİSTANZ” ARAŞTIRMASI

Vechta ve Uluslararası Bremen Üniversiteleri tarafından yapılan araştırma; Almanya’daki eğitim uzmanlarının üçte birinden fazlasının okullarda öğrencilerin dinî uygulamalarından kaynaklanan çatışmalar yaşadıklarını ortaya koydu. Bu çatışmalar özellikle dinî bayramlar ve tatiller ya da dinî nedenlerle derslerin ve okul gezilerinin kaçırılmasıyla ilgili olarak yaşanıyor.

Vechta Üniversitesi Genel Eğitim Profesörü Margit Stein’a göre bu tür güvensizlikler ve çatışmalar ciddiye alınmalı ve ilgili öğretmenlere daha fazla destek verilmeli.

Araştırmacılara göre, eğitimciler çoğunlukla genç Müslümanlara odaklanırken, diğer dinlere mensup öğrencilerin davranışlarından neredeyse hiç bahsedilmiyor. Bu durumun tek taraflı bir algıya işaret edebileceği ve Müslümanların damgalanmasına yol açabileceği belirtiliyor. Ankete katılanların dörtte birinden fazlası “İslamcı” tutum ve ifadelere maruz kaldıklarını belirtiyor. Ancak bunun gerçekten yaşanan zorluklarla ilgili herhangi bir sonuca varılmasına izin vermediği, daha ziyade profesyonellerin kişisel algısını ve yorumunu ortaya koyduğu belirtildi. Bu algının genellikle hem gerçek hem de algılanan çatışmalar ve radikalleşme ile ilgili. Bu da öğretmenler arasındaki belirsizliğe işaret ediyor.

Üniversitelere göre, temsili olmayan bu çalışma  “Mesafe: İslamcı Radikalleşmeye Yaklaşmanın ve Uzaklaşmanın Yapısal Nedenleri – Önleyici Eğitim Danışmanlığı Yaklaşımlarının Geliştirilmesi” projesi kapsamında yürütüldü. Bu amaçla, 2023 yazında 694 kişiyle anket yapıldı. Ankete katılanların yaklaşık üçte ikisi kadın, üçte biri ise erkek. Katılımcıların yüzde 78’i öğretmen, yaklaşık onda biri müdür ya da okul sosyal çalışanı ve geri kalanı da okul psikoloğu olarak çalışıyor. (ON)