Suçu Göçmenlere Yükleme Kolaylığı
- YAZARLAR
- 4 Ocak 2024
Hollanda’da aşırı sağcı göçmen ve Müslüman karşıtlığı ile tanınan Geert Wilders’in partisi sağ veya sol halk partilerinin de önüne geçerek birinci olmuştur. Ama, merkez siyasi partilerden dışlanmaya çalışılan göçmenlerin, DENK partisi örneğinde olduğu gibi, ülkenin geleceğinde etkili olmak için partileşmeye doğru gittiklerini görüyoruz. Sadece göçmenleri ilgilendiren konularda siyaset üretecek olan partileşmeleri onaylamasak da, DENK partisinin 250 binden fazla oy alarak meclise 3 milletvekili göndermesini de tebrik ediyoruz.
PARTİLERİN ÖNYARGI TEŞVİĞİ
Fransa’daki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci gelen aday yine göç, göçmen ve İslam düşmanlığı ile tanınan sağ partiler olmuştur.
Almanya’da son yapılan anketlerde yine göç, göçmen ve İslam karşıtlığı politikaları ile tanınan Almanya İçin Alternatif (AfD) partisi, ilk büyükşehir belediye başkanlığını kazanmış, anketlerde ikinci büyük siyasal güç olmuştur.
Bu partiler ülkedeki her çözülemez problemin kökenini göçe, göçmene ya da çok büyük çoğunluğu zaten göçmen kökenli olan Müslümanlara bağlamıştır.
ALMANYA Almanya Düzensiz Göçü Hızlı ve Kalıcı Bir Şekilde AzaltacakÖrneğin, OECD ülkelerindeki eğitimin kalitesini ölçen PISA araştırmasında öğrencilerin gerek okuyup anlama, gerekse matematik işlemlerindeki başarısızlıklarından göçmenler sorumlu tutulmuştur. Medya ve siyasetçiler sorunu “göçmen ailelerin Almanca bilmez”liğine bağlamıştır. Üstelik doğrudan raporda göçmenlerin haricindeki öğrencilerin de başarılarındaki düşüşten bahsedilmektedir.
SORUN SORUN ÇIKARARAK ÇÖZÜLMEZ
Siyasetçilerin, hem sorunların kaynaklarını yanlış tespit etmeleri ve böylece yanlış göstermeleri sonuçta çözümlerin de yanlış olacağı anlamına gelmektedir. Bu tür siyaset ise sadece göçmenlere zarar vermemekte, aksine doğrudan tüm ülkeyi zarara sokmaktadır.
Mesela, Almanya’nın ana muhalefet partisinin “Alman öncü kültürünün bir gereği olarak “Noel’de Noel Ağacı almayı” bile göçmenlerin uyumu için bir şart olarak ortaya koyması bu anlamdaki yanlış politikalara sadece bir örnek teşkil etmektedir. Bu tür zorlamaları, hatta baskıları “göçmen ve İslam karşıtı” politikalar üreten bir başka parti zaten yapıyor. O partiden rol çalmaya kalkışmak Ruprecht Polenz’in dediği gibi anayasal düzen dışında paralel bir anayasa dayatmaya benzemektedir.
Bu arada, Ekim ayı başından beri Gazze’de saldırılar hâlâ sürüyor. Unutulmaya yüz tutsa da Gazze hâlâ orada. Hangi dine ve millete mensup olursa olsun hiçbir sivilin, hele ki çocukların öldürülmesi hiçbir gerekçe ile meşrulaştırılamaz. Savaşsız, terörsüz, işgalsiz bir yeni yıl niyazıyla Allah’a emanet olunuz.