İngiltere’de Müslüman Karşıtı Nefret Vakaları 3 Kattan Fazla Arttı
- GündemİNGİLTEREMANŞET
- 23 Şubat 2024
İngiltere’de 7 Ekim’den sonra Müslüman karşıtı nefret vakaları 3 kattan fazla arttı. Vakaların yüzde 65’inden fazlasında saldırıların hedefi kadınlar oldu.
Gündem İngiltere’de İşçi Partisi Lideri “İslamofobik” Olmakla SuçlandıÜlkede Müslüman karşıtı olayları ve nefret suçlarını izleyen sivil toplum kuruluşu Tell Mama’dan yapılan açıklamada, 7 Ekim 2023’ten 7 Şubat 2024’e kadar İngiltere’de Müslüman karşıtı 2 bin 10 vaka kaydedildiği belirtildi.
Müslüman karşıtlığı arttı
Açıklamada, bu sayının, 2011’de Tell Mama’nın kurulduğu tarihten bu yana 4 ayda tespit edilen “en yüksek vaka sayısı” olarak kayıtlara geçtiği ifade edildi.
Müslüman karşıtı vakaların 901’inin çevrim dışı, 1109’unun ise çevrim içi gerçekleştiği belirtilen açıklamada, bir yıl önceki aynı zaman diliminde (7 Ekim 2022-7 Şubat 2023 tarihlerinde) 310 çevrim dışı ve 290 çevrim içi vaka kaydedildiği belirtildi.
Irkçı saldırılarda En çok Müslüman kadınlar hedef alındı
Vakalar türleri bakımından incelendiğinde bunların 535’inin taciz, 77’sinin tehdit, 83’ünün saldırı, 79’unun vandalizm, 69’unun ayrımcılık vakası, 39’unun nefret söylemi ve 19’unun Müslüman karşıtı yayın olduğu bilgisi verilen açıklamada, vakaların birinde Müslüman bir ailenin, evlerinin kapısına “Hamas” yazılarak hedef alındığı bildirildi.
Açıklamada, “Bu vakaların yüzde 65’inden fazlasında saldırıların hedefi kadınlar olmuştur. Bu da bir kez daha göstermektedir ki bu süre zarfında Müslüman karşıtı nefretin en büyük yükünü Britanyalı Müslüman kadınlar çekmiştir.” ifadesi kullanıldı.
“Siyasi liderler, Müslüman karşıtı nefret için de net mesaj vermeli”
Tell Mama Direktörü Iman Atta, “Müslüman karşıtı nefretteki bu artış kabul edilemez ve siyasi liderlerin, antisemitizm gibi Müslüman karşıtı nefretin de ülkemizde kabul edilemez olduğuna dair net mesaj vermek üzere seslerini yükseltmelerini umuyoruz.” dedi.
Atta, nefrete yer olmadığının altını çizerek, “Hepimizin toplumlarımızda ve ülkemizde kendimizi değerli ve güvende hissetmemiz için toplumlar arasındaki bağları sürdürmemiz, beslememiz ve korumamız her zamankinden daha önemlidir.” değerlendirmesinde bulundu. (aa,c)