Evlilikte Sınırlar Hayat Kurtarır

Evlilikte Sınırlar Hayat Kurtarır

Sınırlar bizim koruyucu özel alanımızdır. İnsan kendine ait mahrem alanları, sınırlar yardımıyla koruyabilir. Bir bahçe gibi düşünün insanı. Etrafına çitler çekilmemiş bir bahçede gelen geçen herkes oturur, dinlenir, yer-içer ve üstüne üstlük çöplerini de oracıkta bırakıp gidebilir. Ancak çevresi çitlerle çevrili bir bahçeye izinsiz girilmemesi gerektiğini bilir insanlar, özel mülk ve dokunulmazlık esas alınır.

KUR’AN’DA BELİRLENEN SINIRLAR

Bahçeden girmesine izin verilen kişiler için çitler üzerine bir kapı yapılarak ancak bahçe sahibinin izin verdiği kişiler o kapıdan bahçeye girebilir. Kişilerin bahçeye girmelerine izin verilmesi orada istedikleri gibi davranabilecekleri anlamına da gelmez.

Allah’u Teâlâ mahrem alanın sınırlarının belirlenmesi hususunda şöyle buyurmuştur: “…Erdemlilik asla evlere arkalarından gelip girmeniz değildir, fakat erdemlilik kişinin Allah’a saygılı olmasıdır. Evlere kapılarından gelin, Allah’a saygılı olun ki kurtuluşa eresiniz.”[1] Yine bir başka ayette şöyle buyurulmaktadır “Ey iman edenler, evlerinizden başka evlere, yakınlık kurup (izin almadan) ve (ev halkına) selam vermeden girmeyin.”[2]

Bu iki ayet ile Allah’u Teâlâ eşler arası ilişkilerde ve evliliğin yaşandığı evlerde sınırların oluşturulması konusunda bize gerekli ipuçlarını vermiştir. Kişisel hayatımızda sınırılar ne kadar önemliyse evlilik ilişkisinde de aynı öneme sahiptir. Çoğu insan henüz kişisel sınırlarını korumakta zorlanırken evlilik ilişkisine geçtikten sonra da koruyucu kişisel alanını oluşturmakta sorunlar yaşar.

AİLE | 7 Şubat 2020 Mutlu Bir Evliliğin Sırları 7 Şubat 2020

EVLİLİKTE NEDEN SINIRLAR OLMALI?

Yolunda gittiği düşünülen bir evlilikte “Evlilikte neden kişisel sınırlar oluşturmalıyım?” sorusu kafa karıştırıcı gelebilir. Eşler artık birbirinin en yakını olmuşken, birbirlerinin en mahrem alanlarına ulaşma özgürlüğünü birbirlerine sunabilmişken neden yabancılar gibi aralarında sınırlar olsun? Şu durumda öncelikle “sınır koymak” ne demektir bir göz atalım.

Sınır koymak; bireyin kendi bireyselliğini korumak amacıyla insanların kendisine yaklaşmalarına duygusal olarak ne kadar izin verdiğinin tanımıdır. Evlilikte çoğu zaman eşlerden biri herşeyi birlikte yapmayı arzularken, bir diğeri ise ara ara nefes alabileceği zamanlara ihtiyaç duyabilir ve kendisiyle başbaşa kalabildiği zamanların özlemini çekebilir.

Bu durumun sorunsuz bir şekilde çözülebilmesi ancak karşılıklı konuşarak ve her iki eşin de kendilerine ait özel alanlara ve zamanlara ihtiyaçları olacağı konusunda ortak bir karara vararak, gelecekte doğacak kriz durumlarını öngörmüş ve engellemiş olurlar. Özel alanın içerisine isme gelen mektuplar, e-postalar, paketler vs. de girebilir.

BENİN ALANIM, SENİN ALANIN…PEKİ YA GÜVEN ALANI?

Ben senin adına gelen herhangi bir postayı, paketi, mektubu açmamayı tercih ediyorum, senin özel alanına saygı duyuyorum. Aynı hassasiyeti senden bekliyorum ve benim adıma gelen bir postayı, paketi, mektubu açmanı istemiyorum. Evli olmamız özel alanımızın olmaması anlamına gelmemeli.” bu ve buna benzer birçok cümleyi danışanlarımdan sık sık duyuyorum.

Eşler arasında inşa edilen güven mekanizması bu tür cümlelerden ötürü zarar görmemeli. Şüpheye mahal verecek her türlü davranıştan kaçınılmalı ve her iki tarafın da saygı ve güven hak ettiği unutulmamalıdır. Bunun için de evlilik birliği olmadan veya ilk yıllarda bu konular dile getirilmeli ve sağlıklı sınırlar belirlenmelidir.

İÇİŞLERİNE KÖK AİLELER MÜDAHALE ETMEMELİ!

Evlilik birliği içerisinde her iki tarafın da ailelerini nereye konumlandırdıkları büyük önem taşır. Çekirdek aile içerisinde geçirilen zaman çok kıymetlidir. Aynı zamanda iki tarafın ailesinin dahil olduğu buluşmalar, ziyaretler de önemlidir. Fakat burada dikkat edilmesi gereken husus, çekirdek ailenin birtakım içişleri meselelerine kök ailelerden müdahale gelmemesidir. Eşler arası yaşanan her şeyden kök aileler de haberdar olmak zorunda değildir. Özel ciddi manada özel olarak kalmalıdır.

Aldatma, iffete ve namusa dil uzatma, bunlara mahal verecek tavırlar takınma gibi birtakım ahlaki sınırları da aşan hatalardan kaçınılması gerektiği her iki taraf için de belirleyici olmalıdır. Ayrıca çocuklar ile alakalı konularda eşlerin birbirine karşı değil, birlikte verdikleri kararlarla ilerlemeleri, verilen kararlara sadık kalmaları da büyük önem taşır. Özellikle çocuk eğitiminde ortaya çıkabilecek sorunlar böylelikle önlenmiş, anlaşmazlıklar ortadan kalkmış olur.

AİLE | 28 Kasım 2022 Evlilik Eksikleri Tamamlama Eylemidir 28 Kasım 2022

SINIRLAR BELİRLENİRKEN NELERE DİKKAT ETMELİ?

İvedilikle dikkat edilmesi gereken hususların en başında iletişim uslubumuz gelmelidir. “Usulsüz vusül olmaz.” diye güzel bir söz geldi aklıma. Yani yol yordam bilmeden gayemize ulaşamayız. İletişim uslubumuz “sen” diliyle değilde “ben” diliyle olmalıdır. Zira sen dili suçlayan, ben dili ise açıklayandır.

Sınırlar belirlenirken dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise kafa karışıklığına mahal vermemektir. Bunun için de açık, kesin ve net bir dil kullanmak gerekmektedir. Neticeye ulaşmayan, ucu açık kalan konuşmalarla sağlıklı sınırlar oluşturamayız ve karşı tarafın kafasının karışmasına neden olabiliriz.

Evlilikte Sınır Koymak Ne Demek Değildir?

  • Sınır koymak bencillik değildir.

Yerine göre “hayır” diyebilmek gerekmektedir. Böylece insan kendi ihtiyaçlarını bilir ve onları karşılayabilmek için sınırlara ihtiyacı olduğunun farkındadır. Bu durum eşini umursamadığı anlamına gelmez.

  • Sınır koymak itaatsizlik etmek değildir.

Eşe ve isteklerine “hayır” demek itaatsizlik anlamına da gelmez. İstisnasız her şeye “evet” demek zamanla kişiyi kendi kişiliği ile çelişkiye itecek, kendi benliği ile şüpheye düşürecektir. Burada ölçülü olmak, sağlıklı iletişim kurmak büyük önem taşır.

  • Sınır koymak eşimi incitir.

Sınırlar bireyin koruma kalkanlarıdır. Savaş aleti değildir. Sınır koymadığınız eş sizinle alakalı her türlü kararı alma, her türlü tasarrufta bulunma hakkını kendinde görebilir. Böylece sizin özel alanınızı ihlal edebilir. Aynı şekilde siz de sınır koyarak kendi özel alanlarınıza müdahaleyi değil eşinizin özel alanına da sizin müdahale etmenizin önüne geçmiş olursunuz.

  • Sınır koymak “Seni sevmiyorum, sana ait değilim” demek değildir.

Aksine sınırların belirlenmesi “Seni çok seviyorum ve ilişkimiz benim için çok değerli ve onu senin ve benim olumsuz tutum ve davranışlarımızdan korumak istiyorum.” şeklinde algılanmalıdır.

  • Sınırlar kişinin öfkeli olduğumu gösterir.

Hayır! Sınırlar öfke ve benzeri negatif duygulardan korunmanın en güzel yoludur. Çünkü sınır koyarak “erken uyarı sistemini” devreye sokmuşuzdur. Duygularımızla alakalı durumları açıklığa kavuşturmuşuz demektir.

Eşler kişisel mahremiyetleri ile ilgili alanlarda sınır koymak isteyebilirler. Bu sınırlar belirlenirken karşılıklı konuşmak, sağlıklı iletişim yolunu seçmek esas alınmalıdır. Zira sınırlar evliliği zorlaştırmak için değil, aksine eşlerin evlilik birliğinde kendilerini daha iyi hissetmeleri için konulmalıdır.

*Yasemin Kumaş, Psikolojik Danışman ve Sistemik Aile Danışmanıdır.

[1] Bakara suresi, 2:189.

[2] Nur suresi, :27.