İşlenmiş Gıdaların Zararları

İşlenmiş Gıdaların Zararları

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Öğretim üyesi Prof. Dr. Ümit Murat Şahiner, besin alerjisinin, bağışıklık sisteminin tüketilen gıdalara aşırı yanıt vermesi sonucu ortaya çıkan bir reaksiyon olduğunu söyledi. İşlenmiş gıdaların zararları hakkında da bilgi veren uzmanlar hazır yiyeceklerden mümkün olduğu kadar uzak durulması gerektiğini kaydetti.

BESİN ALERJİSİ 30 YILDA 3 KAT ARTTI

Besin alerjisi sıklığının artması ile “besin pandemisi” teriminin kullanılmaya başlandığını ifade eden Şahiner, şu bilgileri verdi:

“Özellikle son 30 yılda besin alerjisi görülme sıklığı yaklaşık 3 kat arttı. Birçok ülkede yapılan bilimsel araştırmalar, besin alerjisi oranının 3 yaş altında yaklaşık yüzde 7-8 olduğunu gösteriyor. Bu çok yüksek bir oran. Besin alerjisi oranı 3 yaş üzerindekilerde ise yüzde 3-4, bazı ülkelerde yüzde 5’e ulaşan oranlar bildiriliyor. Eskiden erişkinlerde hemen hemen hiç görülmezken şimdi yüzde 1-2 oranında da artık yetişkinlerde besin alerjisi görülüyor.”

“GIDALAR HAM VE DOĞAL TÜKETİLMELİ”

Şahiner, besin alerjisi sıklığının artışının sebeplerinin tam olarak bilinmediğini vurgulayarak, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Şunu söylemek mümkün, ne kadar işlenmiş ürün tüketilirse besin alerjisi gelişme riski artıyor. Bu nedenle mümkün olduğunca gıdalar ham ve doğal halleriyle tüketilmeli. Gıdaların pişirilmesi, kavrulması alerjiyi etkiliyor. Bütün alerjik rahatsızlıklar için Batı tipi yaşam tarzı olarak isimlendirilen hayat biçimi, alerjik hastalıklarda patlamaya yol açıyor.

Mesela, Afrika’da yüzde 2-3 astım var ve besin alerjisi çok nadir görülüyor ama bizim ülkemizde daha sık, Batı Avrupa’ya gittiğinizde hastalık sıklığı daha da yükseliyor. Yani, bir ülke ne kadar sanayileşmişse, alerjik hastalık riski o kadar artıyor. Örneğin kırsal bölgelerde şehir merkezlerine göre besin alerji sıklığı daha düşük.”

ALMANYA | 25 Nisan 2020 Almanya’da 2.1 Milyon Çocuk Alerjik Hasta 25 Nisan 2020

ALERJİK ÜRÜNLER: SÜT, YUMURTA, KURUYEMİŞ

Şahiner, besin alerjilerinin genellikle kaşıntı, ciltte yaygın kabartı, dil, dudak, gırtlakta şişme, öksürük, hırıltı, nefes darlığıyla kendini gösterdiğine dikkati çekti.

Bazı kişilerde tansiyon düşmesi ve bilinç kaybının da söz konusu olabildiğini aktaran Şahiner, “Reaksiyonların en ağır formu anafilaksidir. Birden fazla sistemin etkilenmesine bağlı gelişen anafilaksi, bazen hayat kaybıyla sonuçlanabilen ciddi bir durumdur.” diye konuştu.

Besin alerjilerinin genellikle bebeklerin ek gıdaya geçmesiyle ortaya çıktığını dile getiren Şahiner, “Küçük çocuklarda süt ve yumurta alerjisi ön plana çıkarken, daha büyük yaş gruplarında ise ağaç yemişi olarak sınıflandırılan antep fıstığı, kaju, badem, ceviz ve fındık alerjileri görülüyor. Erişkinlerde ise daha çok deniz ürünleri ve kuruyemişe karşı alerji söz konusu oluyor.” dedi.

“ALERJİ YAPAN GIDALAR ÜLKELERE GÖRE DEĞİŞEBİLİYOR”

Şahiner, besin alerjilerinin ülkeden ülkeye değişiklik gösterdiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Alerji yapan gıdalar ülkelere göre değişebiliyor. Batı Avrupa ve Amerika’da yer fıstığı alerjisi oldukça sıkken Türkiye’de çok sık görülmüyor. Çünkü bir gıda bir toplumda ne kadar sık tüketiliyorsa o gıdaya bağlı alerji ihtimali de o kadar artıyor. Japonya’da örneğin pirinç alerjisiyle karşılaşılıyor ama bizim ülkemizde çok çok nadir. Türkiye’de ise özellikle bir yaş altında süt ve yumurta, daha ileri yaşlarda ise kuruyemiş alerjisi sık görülüyor.”

Şahiner, alerji tanısı alan kişilerin, özellikle seyahatlere giderken, hekim tarafından verilen ilaçları ve ciddi nefes darlığı, tansiyon düşmesi, dil, dudakla gözde şişme gelişmesi halinde oluşabilecek anafilaksi riskine karşı kendisinin uygulayabileceği iğneyi yanında taşımasının önemine dikkati çekti.

SAĞLIK | 1 Nisan 2021 Ramazan Ayında Sağlıklı Beslenme Nasıl Olmalıdır? 1 Nisan 2021

EV YEMEKLERİ HER ZAMAN DAHA AVANTAJLI

Sağlıklı beslenmenin ve işlenmiş gıdaların tüketiminde dikkatli olunması gerektiğini ifade eden uzmanlar, “Kalp hastalarının sağlıklı beslenmeleri için işlenmiş gıdalardan ve paketli ürünlerden uzak durulması gerekli. Evde hazırlanan sebze ağırlıklı tuz oranına dikkat ederek pişirilmiş yemekler tüketilmeli. Özellikle risk grubundaki kalp hastaları dışarıdan yemek yerken dikkat etmeli. Ev yemeklerini tüketmek her zaman daha avantajlı.” dedi.

KALIN BAĞIRSAK KANSERİ RİSKİ

Öte yandan ABD ve İtalya’da yapılan büyük ölçekli araştırma, aşırı işlenmiş gıdaların fazla tüketiminin kalın bağırsak kanseri riskini önemli ölçüde artırdığını ve erken ölüme yol açtığını ortaya koydu.

BU GIDALARA DİKKAT!

Aşırı işlenmiş gıdalar arasında hazır çorbalar, soslar, dondurulmuş pizzalar, hazır yemekler ve sosisli sandviçler, sosisler, patates kızartması, gazlı içecekler, hazır kurabiyeler, kekler, şekerler, çörekler ve dondurma gibi yiyecekler yer alıyor.

ABD’de yapılan ilk araştırma kapsamında 28 yaşına kadar 200 binden fazla erkek ve kadının beslenme düzeni incelendi. Aşırı işlenmiş gıda tüketimi nedeniyle oluşan kalın bağırsak kanserinin kadınlara nazaran erkeklerde daha fazla görüldüğü ortaya çıktı. Araştırmada kalın bağırsak kanseri riskinde cinsiyet farkının nedenleri hâlen bilinmediği kaydedildi.

ARAŞTIRMA İLGİNÇ SONUÇLAR ORTAYA KOYDU

Tufts Üniversitesinden Fang Fang Zhang, araştırmada, yoğurt gibi aşırı işlenmiş süt ürünlerinin daha fazla tüketilmesinin kadınlarda kalın bağırsak kanserinin daha düşük görülmesiyle ilişkisinin bulunduğunu söyledi.

Zhang, “Az veya hiç şeker içermeyen tam tahıllı gıdalar, yoğurt ve süt ürünleri gibi bazı aşırı işlenmiş gıdalar daha sağlıklı” dedi.

Araştırmada, yoğurt gibi gıdaların daha fazla tüketilmesinin kadınlarda kalın bağırsak kanseri riskini düşürdüğü belirlendi.

Buna karşın, kadınların pizza gibi hazır gıdaları daha fazla tüketmeleri hâlinde kalın bağırsak kanseri riskinin daha da artacağı belirtilirken, erkeklerin çok fazla et, kümes hayvanı veya deniz ürünleri bazlı hazır ürünler ve şekerle tatlandırılmış içecekler tüketmeleri hâlinde bağırsak kanseri riskinin daha yükseldiği kaydedildi.

Araştırmada, aşırı işlenmiş gıdaları çok tüketen çocukların daha hızlı kilo aldığı görülüyor. New York Üniversitesinden Profesör Marion Nestle, yüzlerce çalışmada aşırı işlenmiş gıdaların obezite, kanser, kardiyovasküler hastalık ve genel ölümle ilişkisine işaret edildiğini söyledi.

ERKEN ÖLÜMÜ TETİKLİYOR

İkinci araştırma kapsamında ise İtalya’nın Molise bölgesinde yıllarca 22 binden fazla insan izlendi. Mart 2005’te başlayan araştırma, kanser, kalp ve beyin hastalıkları için risk faktörlerini değerlendirmek üzere yapıldı.

Şeker ve doymuş veya trans yağ oranı yüksek gıdalar gibi besin değeri düşük gıdalarla aşırı işlenmiş gıdaların, kronik hastalıklar ve erken ölüm konusundaki rolünün karşılaştırıldığı araştırmada, her iki tür gıda türünün de özellikle kardiyovasküler hastalıklardan kaynaklı olarak erken ölüm riskini artırdığı bulundu.

İki tür karşılaştırıldığında aşırı işlenmiş gıdaların “ölüm riskini belirlemede çok önemli” olduğu kaydedildi. (AA)