Almanya Müslümanlar Koordinasyon Konseyi’nden İtidal Çağrısı

Almanya Müslümanlar Koordinasyon Konseyi’nden İtidal Çağrısı

Almanya Müslümanlar Koordinasyon Konseyi (KRM), Gazzedeki “El Ehli” Baptist Hastanesi’ne 17 Ekim 2023 tarihinde yapılan saldırı sonrası kınama mesajı yayımladı. Saldırıda yüzlerce hasta, yaralı ve özellikle çocukların öldüğü belirtilirken, “Bu saldırıyı en sert şekilde kınıyoruz. Birleşmiş Milletler, acilen bu saldırının nedenlerini araştırmak, saldırganları belirlemek ve gerekli adımları atmakla sorumludur.” ifadeleri kullanıldı.

“durumun derhal yatıştırılması gerekiyor”

Diğer yandan 18 Ekim 2023’te Berlin Sinagogu’na da bir saldırı düzenlendiği ve bunun, Almanya’daki Yahudi hayatına yönelik bir saldırı olduğu vurgulandı. Bu saldırının da en sert şekilde kınanması gerektiği belirtilen açıklamada, “Aynı şekilde sokaklardaki şiddet ve güvenlik güçlerine yönelik saldırılar da bizi endişelendiriyor. Bu durumun derhal yatıştırılması gerekiyor.” ifadeleri yer aldı.

“her daim kin ve nefreti önlemeye çalışıyoruz”

Antisemitizm ve İslam düşmanlığının toplumda yeri olmaması gerektiğinin vurgulandığı açıklamanın devamında, “Dini cemaatler olarak her daim kin ve nefreti önlemeye çalışıyoruz.” ifadeleri kullanıldı.

“ifade özgürlüğünü kısıtlamak son derece verimsiz”

KRM’nin açıklamasında, Orta Doğu’daki tarafların yaklaşımı hakkında bir tartışma ortamı oluşturulması gerektiği belirtilirken, şu ifadeler kullanıldı: “Aşırılık yanlıları tarafından kullanılma korkusuyla ifade özgürlüğünü kısıtlamak son derece verimsiz bir davranış. Yasaların farklı biçimde yorumlanması ile birlikte taziye mesajlarının dahi “terör ve nefretin yüceltilmesi” olarak tanımlanması, temel özgürlükleri tehlikeli bir yöne kaydırır.” 

“İslami cemaatler sürekli inanılmaz yanlışlarla suçlanıyor”

KRM ayrıca Almanya’da Müslümanlara karşı büyük bir suçlama kampanyasının söz konusu olduğunu belirtirken, “Toplumu bir araya getiren, yatıştırıcı katkılarına rağmen, İslami cemaatler sürekli olarak inanılmaz yanlışlarla suçlanıyor. Geçmişte defalarca yapmalarına rağmen, İslami cemaatlerin hala şiddet ve teröre mesafeli olduklarını her defasında yeniden beyan etmesi bekleniyor.” diye ekledi.

“Müslümanlar dinsiz kişilerin eylemlerinden sorumlu tutuluyor”

Açıklamanın devamında, “Berlin’de marjinal küçük bir grup tarafından gerçekleştirilen kabul edilemez eylemler, Almanya’daki tüm Müslümanlara mal ediliyor. Bu sırada, söz konusu grubun marksist-milliyetçi bir dernek olduğu ‘unutuluyor’. Müslümanların artık dinsiz kişilerin eylemlerinden de sorumlu tutulması, Müslümanların şeytanlaştırılma yolunda benzeri görülmemiş yeni bir seviye olarak kabul edilmelidir.” dendi.

KRM’yi oluşturan İslami cemaatler tarafından kaleme alınan ortak bildiride şu maddelere yer verildi:

“Biz, imza atan dini cemaatler olarak

– Hamas tarafından İsrail’deki sivil halka karşı gerçekleştirilen terörü kınıyor, Hamas’ı şiddeti sonlandırmaya ve rehineleri derhal serbest bırakmaya çağırıyoruz.

– Gazze’deki El Ehli Baptisten Hastanesi’ne yapılan saldırıyı kınıyoruz. Birleşmiş Milletler, acilen bu saldırının nedenlerini araştırmak, saldırganları belirlemek ve gerekli adımları atmakla sorumludur.

– Almanya’da Yahudi yaşama ve sinagoglara yönelik yapılan nefret dolu saldırıları kınıyor ve bu tür bir nefretin Almanya’ya sıçramaması gerektiğini savunuyoruz. Yahudi komşularımızla dayanışma içindeyiz. Antisemitizmin toplumumuzda yeri olmamalı.

– Almanya’da Müslümanlara ve camilere yönelik artan saldırıları ve tehditleri kınıyoruz.

– Sivil hedeflere yönelik veya bunu bilinçli bir şekilde göze alan orantısız saldırıları kınıyoruz. İsrail hükümetinden, savunma haklarını kullanırken uluslararası hukuka saygı göstermelerini ve halkın su, gıda, elektrik ve tıbbi bakım gibi temel ihtiyaçlarının korunmasını sağlamaları konusunda çağrıda bulunuyoruz.

– Hem askeri hem de siyasi anlamda tansiyonun düşürülmesini ve şiddetin sona erdirilmesini talep ediyoruz.

– Siyaset ve kamuoyundan, Filistin halkının acısını ve korkularını ciddiye almalarını bekliyoruz.

– Almanya ve uluslararası siyaseti, tansiyonu düşürmek için ellerinden geleni yapmaya ve akan kanın en kısa sürede durdurulmasının yollarını aramaya çağırıyoruz.

– Devletler topluluğunu, her iki halkın yaşam ve varoluş hakkını iki devletli bir çözümde onurlu bir şekilde mümkün kılacak sürdürülebilir bir çözüm bulmaya çağırıyoruz.

– Sorumlulardan, temel özgürlüklerin kaydırılmaması ve temel yasal değerlerimizin yeniden yorumlanmamasını, ayrıca Müslümanların, bir halkın acısına veya uluslararası hukuka dikkat çektiğinde suçlanmamasını bekliyoruz.

– Derneklerimizi ve üyelerimizi, şu ana kadar olduğu gibi sorumlu ve sağduyulu bir şekilde hareket etmeye, kalplerinde kine yer vermemeye, yaşama ve insanlığa destek olmaya ve cuma günü şiddetin binlerce kurbanı için dua etmeye çağırıyoruz.

– Siyasilerden, Müslümanların acı ve endişelerine saygı göstermelerini ve katkılarını kabul etmelerini bekliyoruz.”

Açıklamanın sonunda ise, “Yasaklar, Almanya’da ve dünya genelinde her bireyin yaşamının ve haysiyetinin eşit ve eşit korunmaya değer olmadığı hissini vermektedir. Binlerce Filistinli sivil kurbanı “yan ürün” olarak görmek, sadece şiddeti ve insanların acılarını kendi amaçları için kullanmayı bekleyen aşırılık yanlılarına su taşımaktadır.” ifadeleri kullanıldı.

“Müslümanlar çözümün bir parçasıdır”

Sonuç itibariyle Almanya Müslümanlar Koordinasyon Konseyi ve bu metni imzalayan cemaatlerin, insan haysiyeti ve insan haklarını savunduğu vurgulandı. Ayrıca Almanya’daki Müslümanların, toplumun bir parçası olduğunun altı çizilerek, ortak iyiliğe önemli bir katkıda bulundukları ve çözümün bir parçası oldukları vurgulandı. (bb)