Çocuğuna Pervane Helikopter Anne-Baba

Çocuğuna Pervane Helikopter Anne-Baba

Bir çocuğun öğretim hayatı başladığında eğitimci ve öğretmenlerin en büyük şikâyetleri velilerin ilgisizliğinden yanadır. Veli toplantılarına dahi katılmayan veliler biliriz. Okula kayıt yaptırdıktan sonra velilik görevi bitmiş gibi “eti senin kemiği benim” mantığı ile teslim edilir çocuklar, ehil oldukları kabul edilen öğretim görevlilerine. Bir şey yolunda gitmediğinde ise konunun sorumlusu çok çabuk bulunur ve de onun eksik ve yanlışları ile ilgili bir sürü ahkam kesilmesi, işi kolaylaştırır. Bir de bu ebeveyn örneğinin tam zıddı vardır. Çocuğuna âdeta pervane olmuş helikopter anne-baba modeli…

TEK BAŞINA BIRAKILAN ÇOCUK

Bu durum çocuklar için nasıldır acaba? Anne-babası tarafından eğitim ve öğretim hayatı çok da dikkate alınmayan çocuklar…Birey olma yolunda tek başına bırakılmış çocuklar…Başarılı olduklarında gurur kaynaklarının eksikliğini hisseden çocuklar…Başarısız olduklarında sebebine inecek ve bunun düzelmesi için gayret edil(e)meyen çocuklar…İlgilerine ve de bilgilerine başvurabilecekleri ebeveyni olmayan çocuklar…

GÜVEN DUYGUSUNUN ETKİLENMESİ

Netice itibariyle, birey olma yolunda, velisi tarafından yalnız bırakılmış çocuklardır bu çocuklar. Kendilerinin önemsiz, değersiz olduklarını hissederler, düşünürler ve içerlerler. Sevilmediklerini ve kıymet verilmediklerini gönüllerinin bir yerlerinde iz bırakacak şekilde gömerler. Bu iz ise çocuğun kendine olan güven duygusunu doğrudan etkilemektedir ki, şahsiyet gelişiminde olumsuz olarak kendini gösterir.

AİLE | 13 Haziran 2020 İyi Bir Çocuk Eğitimi Şefkate Dayalı Olmalıdır 13 Haziran 2020

EĞİTİMDE DİKKAT

Ancak her şey zıddı ile kaim olmasından kaynaklanıyor olsa ki, bu konuda da orta yolu seçmek yerine zıddıyla hareket eder noktaya geldik. Çocuklarımızın eğitiminde dikkat etmemiz gereken en önemli hususlardan biri de güven konusudur. Onlara güvenmek… Düştüklerinde kalkabileceklerine güvenmek gibi… Büfeden tek başına sakız alabileceklerine güvenmek gibi…Ekmek alabileceklerine güvenmek gibi..

“ÇOCUĞUNA GÜVEN”

Derslerini yapabileceklerine, çantasını düzenleyebileceklerine, çantasını sınıfa kadar taşıyabileceklerine ve hatta ne giyebileceği konusunda karar verebileceklerine güvenmek gibi… Ne zaman doyduğunu anlayıp, söyleyebileceğine güvenmek gibi… Gibi gibi… Zira, güven duymanın beraberinde sorumluluk taşımayı öğrettiğini çoğu kere unutuyoruz. Güvenilen çocuk sorumluluklarını üstlenir, sorumluluklarını üstlenen çocuk ise kendisinin önemsendiğinin farkına varır ve bir birey olarak kendisini gösterme ve ispat etme imkânı bulur.

Bu durum kendisini değerli kılmayı öğretir. Dolayısıyla bu şekilde hayatı tanıma ve içinde aktif yer almasıyla da kendine güvenmeyi öğrenir ki, bu durum şahsiyet kazanımında çocuğu doğrudan etkileyen bir husustur. Bu şekilde ebeveynler ve çocuğa bakım veren yetişkinler çocuğa kendini koruyabileceği yeteneklerinin ve beceri kazanımının gelişmesinde önemli bir tohum ekmiş oluruz.

ÇOCUK SORUMLULUKLARIN BİLİNCİNE VARMALI

Çocuklarımızın eğitimlerine önem vermek, onların üzerinden tüm sorumlulukları alacağız manası taşımamalıdır. Öyle bir noktaya geldi ki çocuklarımız, artık nasıl davranacaklarını dahi bilemez oldular. Bir misafire hoş geldin demekten aciz, telefona çıktığında kendini tanıtmaktan çekinen ve neyi nasıl yapacağı sürekli hatırlatılması gereken bir duruma geldiler. Bireysel temizlik algıları dahi gelişmemekte olabiliyor. Zira hep bir şüphe, hep bir güvensizlik içinde onlara ne yapmalarını sürekli bildiren ebeveynler çoğaldı. Âdeta helikopter gibi çocukların üzerinde dolaşan anne-babalar…

HATASIZ, KUSURSUZ ÇOCUK MODELİ

Şüphesiz bütün bu davranışlar onları en iyi bu şekilde korudukları duygusu ve halis bir niyetle yapılıyor.  Dikkatten kaçan ise, bu tarz bir korumanın, çocuklara verilen en büyük zarar olarak onlara, dolayısıyla da ebeveynlere geri dönmesidir.  Zira, bu aşırı koruma ile çocuklarımızın hayata nasıl hazırlanabilecekleri gözümüzden kaçmaktadır. Daha düşmeden tutulan, kavga etmeden hep barışık bir hayat yaşayan-yaşatılan, oyuncağı elinden alınmadan kendisinde tutulan, ağlamasına dahi fırsat verilmeyen ve çok sıradan olan olaylar, çocukların sağlıklı, psikolojik ve fizyolojik gelişimlerinde önemli katkı sağlayan doğal süreçlerdir. Çocuğun hiçbir şekilde hata ve yanlış yapmasına izin verilmiyor ve hatasız ve kusursuz çocuk modeli düşüncesiyle davranabiliyor helikopter ebeveynler.

TEHLİKELER…

Muhakkak ki hızla değişen dünyada tehlikeler de büyümektedir. Çocuklarımızın eskiye nazaran daha çok korunmaya ihtiyaçları vardır. Bu korumayı onları güçlü şahsiyetler olarak yetiştirmek olarak tanımlarsak, aslında hem anne-babaların yükü hafifleyecek, hem de çocuklarımız kendi kendilerine yetebilecek, ayakları üzerinde durabilecek, sorunları çözebilecek beceri kazanabilecek, zaman içinde doğruyu-eğriyi ayırt edebilecek noktaya gelebileceklerdir. Değilse, yetiştiğinde kendinden emin olmayan, asalak, ailesini dahi idare edemeyen, kararlar alamayan, sürekli bir endişe içinde olan ve hayatın içinde hırpalanmaya mahkûm ve çakallar sofrasında yutulmaya hazır bir nesil ile karşı karşıya kalacağız. Zira hiçbir ebeveyn çocuklarını ebedi koruyamaz. Kelebek dahi kozasından çıkarken kendi gayretiyle çıkmaktadır ki, uçabilsin. Şayet kozadan çıkmasına dışarıdan müdahale edilip, yardım edilirse, değil uçması, hayatta kalması bile mümkün değildir.

Bunun için çocuklarımızı yarınlara hazırlamalıyız. Ne ilgisini ve desteğini üzerinden çekmiş, “saldım çayıra Mevlam kayıra” davranışı sergileyen velilerden, ne de âdeta bir helikopter gibi sürekli gözetim altında tutan, her şeyini kontrol eden ve ne hissetmelerine kadar çocukların ellerinden tüm sorumluluğu alan velilerden olmalıyız. Her şey kararında güzeldir. Güvenli ortamlar sunarak, çevresine güven duyan ebeveyn modelini sergileyerek, güven vererek, güven içinde yetişen çocuklarımızdan güvenli nesiller olacaktır ve onlar da yarınları güvenli kılacaktır vesselam.

 

*Uzman Sosyolog, Sistemik Aile/Travma Terapisti