Depremin Açığa Çıkardığı Cevherimiz

Depremin Açığa Çıkardığı Cevherimiz

6 Şubat’taki Maraş depremi sonrasında, sadece canımızı acıtan, hepimizi derinden üzen olumsuzluklar ve sorunlar ortaya çıkmadı. Bizi sevindiren, ümitlendiren, âdeta sıkıntılarımızı unutturacak kadar bizi mutlu eden manzaralar da müşahede ettik.

“Yaratılanı severiz, Yaratan’dan ötürü” RUHU

Deprem sonrasında toplumumuzun bu hasletleri bariz biçimde kendini gösterdi. İnsanımız depremzede kardeşlerimize, göz yaşartıcı boyutlarda ilgi gösterdi, somut tutum ve davranışlarıyla onların yanında yer aldı; acılarına ortak olmaya çalıştı, servetini, lokmasını, bilgisini, becerisini, duygu ve düşüncelerini onlarla paylaştı. Birçoğu, özgeci bir ruhla hayatını riske atarak yaptı yapacaklarını. Üstelik, bütün yaptıklarının karşılığını kimseden beklemediler. Kur’an’da bahsedilen soylu sahabîler gibi bunlar da, yaptıkları bütün yardım ve fedakârlıkları, “sadece ve sadece Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için” yaptılar; hiçbir kişi ve kurumdan karşılık ummadılar, hiç kimseden teşekkür bile beklemediler (İnsan suresi, 76:9). “Yaratılanı severiz, Yaratan’dan ötürü” ruhudur, bu.

YAZARLAR | 7 Nisan 2023 Deprem Aynasında Ahlakımız 7 Nisan 2023

Örnek manzara

Toplumumuzun bu ahlaki tutumu, yabancı gazetecilerin, yardım ekip üyelerinin, çeşitli gözlemcilerin özellikle dikkatlerini çekti. Hepsi, bu örnek manzara karşısında duydukları hayret ve hayranlıklarını dile getirdiler. Bu ahlak sayesinde, devâsa bir felaket karşısında çok çabuk ve olağanüstü sonuçlar elde edildi. Deprem bölgesine ilk hafta gelen ve yıkımı gözleriyle gören bir Amerikalı gazetecinin depremle ilgili gözlemleri yaşananları güzel özetliyor: “Pazarcık depremi, çok büyük can ve mal kaybına yol açtı. Ama Türkler çok çabuk toparlandı, ayağa kalktı.”

Deprem sonrasında kısa sürede olağanüstü hamleyle toparlanıp ayağa kalkmamızı sağlayan kaynak, İslami kimliğimizin eseri olan ahlaki değerlerimizi genelde koruyor olmamızdır. Son dönemlerde kaybettiğimizi düşündüğümüz ahlaki değerlerimizin sadece üzerinin küllendiğini ve depremle alttaki capcanlı korun açığa çıktığını gördük.

Depremin yaralarını tamamen sarıp iyileştirene kadar bu ruhla çalışmalarımızı sürdürmeyi başarmamız gerekiyor. İlk günkü duygu ve düşüncelerimizin canlılığını koruyarak, bunu başarabiliriz. Yoksa, Allah korusun, giderek olup biteni unutup işi gevşetebiliriz.  Bu ruhun kısa sürede tavsaması, sözünü ettiğim ahlaki duruşumuzun temellerinin zayıf olduğunu gösterir ki, asıl tehlike budur. Çünkü, ahlaken zayıflamış birey ve toplum, her tür kötülüğe kolayca maruz kalabilir ve onların altında ezilir.