Bosnalı Sırp Lider Dodik’in “Ayrılıkçı Söylemleri” Tepki Çekiyor

Bosnalı Sırp Lider Dodik’in “Ayrılıkçı Söylemleri” Tepki Çekiyor

Bosna Hersek’teki iki entiteden biri olan Sırp Cumhuriyeti (RS) Başkanı Milorad Dodik, son dönemde sık tekrarladığı ayrılıkçı söylemleriyle tepki çekmeye devam ediyor.

Ülkede tartışmalara neden olan “taşınmaz mülkler yasasının” Anayasa Mahkemesince yürürlükten kaldırılmasıyla RS’yi Bosna Hersek’ten ayıracağını dile getiren Dodik, bu ayrılıkçı açıklamalarını Bosna Hersek’teki savaş sırasında Srebrenitsa’da 1995’te yaşanan soykırımı inkar etmekle sürdürdü.

Dodik, son günlerde bulunduğu her etkinlikte RS’nin bir “devlet” olduğunu savunurken yaptığı ayrılıkçı söylemlerle Bosna Hersek’te yaşayan halkın da tedirgin olmasına neden oldu.

ABD ve İngiltere’nin Bosna Hersek’in içişlerine karıştığını ve 1992-1995’te yaşanan savaşı sonlandıran Dayton Barış Antlaşması’na aykırı davrandıklarını iddia eden Dodik, ABD ve İngiltere’nin Saraybosna büyükelçilikleriyle işbirliğini de sonlandırdı.

Dodik, yıllardır nefret söylemlerinde bulunuyor

Dodik, Bosna Hersek’te 2 Ekim 2022’de yapılan genel seçimde daha önce yaptığı Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi üyesi görevini sonlandırarak RS Başkanı seçildi.

RS Başkanı olarak göreve başladığı ilk günden bu yana “agresif” bir politika yürüten Dodik, taşınmaz mülklerin entiteye ait olduğuna dair bir yasanın da RS Ulusal Meclisinde (NSRS) kabul edilmesini sağladı.

Bosna Hersek Anayasa Mahkemesinin söz konusu yasayı yürürlükten kaldırmasını açıklamasıyla Dodik, RS’yi Bosna Hersek’ten ayıracağına dair söylemlerini, “Bosna Hersek kurumlarından çekilmeleri için Hırvatları da ikna etmeye çalışıyorum.” diyerek genişletti.

Yerel medya, Dodik’in son günlerde gizleyemediği bu “sinir ve gerginliğinin” altında, kendisine karşı hazırlanan yargı sürecinin olduğunu iddia etti.

Her fırsatta Srebrenitsa’daki soykırımı inkar eden, kurban yakınlarına hakaret eden ve ABD’yi karşısına alan açıklamalar yapan Dodik, Bosna Hersek’te nefret söylemlerinde bulunan siyasilerin en başında geliyor.

Boşnak, Hırvat ve Sırp siyasilerden Dodik’in “bağımsızlık” açıklamasına tepki

Bakir İzetbegoviç’in genel başkanlığını yaptığı, Boşnakların en büyük partisi konumundaki Demokratik Eylem Partisinden (SDA) yapılan yazılı açıklama, “Milorad Dodik’in RS’nin bağımsızlığına yönelik son tehditleri ve bu eylem için hazır kararları olduğu iddiaları, Bosna Hersek yargısı ve uluslararası toplum için son alarm anlamına gelmektedir.” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada ayrıca, Dodik’in soykırımı inkar etmesi ve bağımsızlık açıklamaları yapmasının, “RS yetkililerinin ayrılıkçı politikasının bir örneği” olduğuna dikkat çekilerek bu tür eylemlerin RS’de yaşayan Boşnakların haklarından mahrum bırakılmasına sebep olduğu kaydedildi.

Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Hırvat üyesi Zeljko Komsic de Dodik’in açıklamalarını kabul edilemez olduğunu ifade ederek “Bu eylemleri yabancıların durdurmasını ummak tehlikeli.” diye konuştu.

RS Sosyal Demokrat Partisinden Sırp siyasi Vojin Mijatovic ise “Maalesef her şeyin bedelini yıllardır bu tür politikaları destekleyen vatandaşlar ödeyecek. Milorad Dodik’in yıllardır yürüttüğü siyasetin yüksek bedelini büyük ölçüde Sırp halkı ödüyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Öte yandan, Bosna Hersek Yüksek Temsilcilik Ofisi’nin (OHR) Twitter hesabından yapılan paylaşımda, “Yüksek Temsilci Christian Schmidt, savaş suçlularını yüceltmenin ve soykırımın inkarının medeni bir toplumda yerinin olmadığının altını çizdi. Yalnızca geçmiş olaylara karşı dürüst, doğru ve sorumlu bir yaklaşım, herkes için karşılıklı anlayış ve ortak refahın olduğu bir geleceği garanti edebilir.” ifadelerine yer verildi.

Paylaşımda ayrıca Bosna Hersek Ceza Kanunu uyarınca, Srebrenitsa soykırımının inkarının suç teşkil ettiği kaydedilerek “Tüm bu durumlar, ilgili makamlar tarafından gerektiği gibi soruşturulmalı ve işleme konulmalıdır.” denildi.

Bosna Hersek’teki taşınmaz mülk sorunu

Taşınmaz mülklerin Bosna Hersek’te 1992-1995’te yaşanan savaşı sonlandıran Dayton Barış Antlaşması’na göre entitelere ait olduğunu savunan RS, söz konusu yasayla mülklerin idaresinin de kendilerinde bulunduğunu ileri sürüyor.

Taşınmaz mülk sorunu, Bosna Hersek’teki savaştan bu yana konuşulmaya devam eden bir konu olurken ülkedeki taşınmazların devlete mi yoksa bunları kullanan entitelere mi ait olduğu tartışılıyor.

RS Ulusal Meclisinde (NSRS), Aralık 2022’de oylanan ve anayasaya aykırı olan taşınmaz mülklere ilişkin yasanın 28 Şubat’ta yürürlüğe girmesi beklenirken Bosna Hersek Yüksek Temsilcisi Christian Schmidt, tartışmalı yasayı askıya aldığını açıklamamıştı.

Bosna Hersek Anayasa Mahkemesi de 2 Mart’ta, RS’deki taşınmaz malların entite mülkiyetine alınmasını kapsayan tartışmalı yasayı yürürlükten kaldırmıştı.

Daha önce de Anayasa Mahkemesi, kamuya ait mülklerin işletme yetkisinin entiteye, mülkiyet hakkının ise Bosna Hersek devletine ait olduğuna hükmetmişti.

Srebrenitsa’da ne olmuştu?

Bosna Hersek’teki savaşta (1992-95), soykırımın yaşandığı Srebrenitsa’nın 11 Temmuz 1995’te Ratko Mladic komutasındaki Sırp birliklerince işgal edilmesinin ardından BM emrindeki Hollandalı askerlere sığınan sivil Boşnaklar, bu askerlerce Sırplara teslim edildi.

Kadınlar ve çocukların, Boşnak askerlerinin kontrolündeki bölgeye gitmesine izin veren Sırp güçleri, en az 8 bin 372 Boşnak erkeği ormanlık alanlar, fabrikalar ve depolarda katletti. Katledilen Boşnaklar, toplu mezarlara gömüldü.

Savaşın ardından kayıpları bulmak için başlatılan çalışmalarda, toplu mezarlarda kemiklerine ulaşılan kurbanlar, kimlik tespitinin ardından her yıl 11 Temmuz’da Potoçari Anıt Mezarlığı’nda düzenlenen törenle toprağa veriliyor.(aa)