Çocuk Eğitiminde Ebeveyn Tutumu ve Karakter Gelişimine Etkisi
- AİLESürmanşet 1
- 28 Mart 2023
Warning: Undefined array key "taraf" in /home/camiahaber/public_html/wp-content/themes/newsprk/functions.php on line 65
Warning: Undefined array key "id" in /home/camiahaber/public_html/wp-content/themes/newsprk/functions.php on line 66
Lazer ışığı yansıtan kalem gördünüz mü? Ya da sahnede seminer verirken ekranın belirli yerlerine özellikle dikkat çekmek için elindeki sunum kumandasından yayılan lazer ışığını top gibi kullanan bir hatip gördünüz mü? Görmediyseniz beni davet edin. Sizlere stand up tadında çok güzel seminer veririm. Sunum kumandamın lazer ışığına çok güzel dikkat çekerim. Latife bir yana bu lazer ışıkları kocaman ekranda sadece bir noktayı gösterirler. Sadece bizim dikkat çekmek istediğimiz resim, yazı, obje… Yani biz nereyi göstermek istersek orasına dikkat çekerler.
“…RABBİMİZİN BİZE MEKTUBU”
Sunumunu istediğiniz, yaptığımız seminer, genel anlamda elbette önemlidir ve kıymetlidir. Ama bazen bir konu anlatırken ya da dinlerken “işte burası en can alıcı noktası” deriz ya; seminer anında da o can alıcı noktaları lazer kalemi veya sunum kumandasının lazer ışığını kullanarak dikkat çekeriz. Çünkü “öz” dediğimiz detayın kaçmasını istemeyiz. İşin özünü kaçırırsak geriye kabuğu kalır. Onu da kimse istemez değil mi?
İyi de bu lazer ışığı mıdır sunum kumandası mıdır nedir, konumuzla ne alakası var? İşte ben de tam alakaya geliyorum. Çocuklarımız, bize Rabbimiz tarafından verilen birer emanettir. Rabbimiz tarafından gönderilen birer mektuptur âdeta. Tabi ki okumasını bilene. Sayısı kaç olursa olsun, cinsiyeti ne olursa olsun, her evladımız bizim için kıymetlidir. Ama “Bir elde beş parmak var ve her biri diğerinden farklıdır.” örneğinde olduğu gibi çocuklarımız da birbirinden farklıdır. Aynı anneden aynı babadan dünyaya gelen kardeşlere bir bakıyorsunuz; fiziksel anlamda benzerlikler olsa bile kişilikleri birbirinin tam zıddı olabiliyor. Hatta bazen çok zıt karakterli çocuklarımıza bakıp, “Bunlar nasıl kardeş ya! Aralarında en ufak bir benzerlik yok.” deriz. Anadolu’da bununla ilgili güzel bir söz vardır: “Allah kardeşi kardeş yaratmış. Rızkını da ayrı yaratmış.” Ne güzel sözlerimiz var değil mi?
AİLE Çocuk Eğitiminde Ebeveyn Tutumu ve Karakter Gelişimine Etkisi
ANNE, BABA OLMAK ZOR ZANAAT
Konunun özüne gelecek olursak, özellikle günümüzde anne baba olmak, çocuk yetiştirmek gerçekten çok zor. Ebeveyn tutumları üzerine akademik bilgiler ve sadece teoride kalan kitabi bilgilerle sizi yormayacağım. Ama anne baba tutumları ile ilgili sadece konu başlıklarını ve kısa açıklamalarını görmekte yarar olduğunu düşünüyorum.
Baskıcı / Otoriter Ebeveyn Tutumu: Anne baba tarafından konulan kurallar vardır. Ve çocuk mutlak surette bu kurallara uymak zorundadır. Otoriteye uymayan çocuk ceza alacağını bilir. Çocuk kurallara uyduğu sürece anne baba, çocuğa sevgisini gösterir. Ne kadar itaat o kadar sevgi vardır. Bu tutum ile yetişen çocuklarda ileri yaşlarda kişilik bozuklukları görülme ihtimali yüksektir.
Aşırı Hoşgörülü Tutum/ Gevşek (Serbest) Anne Baba: Çocuk etrafa zarar verse de görmezden gelinir. Denetim yoktur. Yapılan hatalarda ceza uygulama yoktur. Ebeveynlerin tutumu çocuğa karşı sevgi yüksek, kontrol düşüktür. Evin kuralları çocuk tarafından belirlenir. Bu tutum çocuğun şımarmasına ve bencil olmasına neden olur.
Aşırı Koruyucu Tutum: Çocuğu aşırı bağlılık ve koruyuculuk ön plandadır. Bizim el bebek gül bebek dediğimiz tutum işte budur. Ebeveynlerin çocuğa gereğinden fazla kontrol ve özen gösterdiği tutumdur. Ebeveynler çocuklarının büyüdüğünü kabul etmezler, dışarıdaki insanlarla iletişim kurup sosyal paylaşım yapmalarını istemezler. Bu çocuklarda kişilere aşırı bağlılık, kendi kararlarını verememe, özgüven eksikliği ve sonunda duygusal kırıklıklar meydana gelir.
Demokratik Anne Baba Tutumu: Bu tutumu benimseyen anne babalar, çocuklarına hoşgörülü davranır, onları destekler ve onlara güven ortamı sunarlar. Ebeveynler çocuklarına hem sıcaklığı sunar hem de kontrolü eksik etmezler. Belli sınırlar ve kurallar vardır. Çocuğun karşılayabileceği talepler olur. Yapılmasını ya da yapılmaması istenilen davranışlar sebepleri ile birlikte çocuğa açıklanır. Ebeveynler çocuğa özerkliği verirken disiplini de elden bırakmazlar. Bu tutumun temelinde, koşulsuz sevgi ve empati şarttır. Bu çocuklar, akranlarına göre özgüveni en yüksek çocuklardır. Denemekten korkmazlar ve topluma katkı sağlayan birey olarak yetişirler.
Tutarsız ve Dengesiz/Kararsız Anne Baba Tutumu: Bu tutum genelde anne ve baba arasında görüş ayrılığından kaynaklanır. Bazen de ebeveynlerin davranışlar karşısındaki tutarsızlıkları sebep olur. Bugün yanlış dediğini yarın onaylamak ya da annenin onayladığı davranışı babanın reddetmesi gibi tutarsızlıklardan kaynaklanır. Ebeveynler aşırı hoşgörü ile sert cezalar arasında gidip gelirler. Bu nedenle çocuklar davranışlarını, anne babalarının ruhsal durumlarına göre ayarlamaya çalışırlar. Evde yaşanan bu olumsuzluklar çocuğun sosyal ve duygusal yönden olumsuz etkilenmesine neden olmaktadır.
PEKİ, ÇOCUKLARIMIZA NASIL DAVRANMALIYIZ?
- Anne babalar olarak çocuklarımızı koşulsuz sevmeliyiz ve değer verdiğimizi, önemsediğimizi onlara hissettirmeliyiz.
- Çocuklarımızı, yargılamadan, eleştirmeden, sözlerini kesmeden saygı ile dinlemeliyiz ki, biz de onlardan aynısını bekleyelim.
- Anne ve baba olarak aramızda görüş ayrılığı olsa bile bunu çocukların yanında tartışmamalıyız. Birinin olumlu karşıladığını diğeri karşı çıkmamalı. Tutarsızlık, çocukların en çok kullandığı ortamı hazırlar.
- Evde kavga, tartışma, yalan, kötü sözler varsa ve çocuk bu ortamda yetişiyorsa, çocuk da büyüdüğünde kavgacı ve kalitesiz bir kişilik ortaya koyacaktır.
- Çocuklarımıza sevgi ve hoşgörü ile doğru rol model olmalıyız ki, onlar da kendileri ile barışık olsunlar ve kendilerine güvensinler.
AİLE BİREYLERİ SINIRLARINI BİLMELİ
Aile içinde bireyler, rollerini ve sınırlarını mutlaka bilmelidir. Çocuk her koşulda sevildiğini bilecek ama bunu suistimal etmeyecek şekilde görev-kontrol sistemi oluşturulmalıdır. Mutlaka bir iş bölümü ve organizasyon olmalıdır. Her şeyi çocuğun önüne hazır edip koymak yerine, kendisinin yapacağı sorumluluklar yüklenmeli ve bunlar kontrol edilmelidir.
Gelelim lazer ışığına: Çocuklarımızın yaptıkları güzel bir davranışta onları öve öve bitirememek, göklere çıkarmak yanlış bir tutumdur. Lazer ışığında olduğu gibi sadece olumlu davranışı övmeli ve bu davranış için iltifat etmeliyiz. Hatalı davranışı gördüğümüzde de çocuğu tümden harcamamalıyız. Lazer ışığı örneğinde olduğu gibi sadece hatalı davranışa dikkat çekmeliyiz. Hatalı davranışından dolayı uyarmalıyız. Övgü ve eleştiri kişiliğe değil, davranışa olmalıdır.