Deprem Bölgesine Giden IGMG Gençlik Başkanı: “Bu Acıyı Tarif Etmek Mümkün Değil”

Tarihimizin şanlı beldelerinden isminden de belli olduğu üzere Kahramanmaraş hakkında kaleme aldığım ilk yazının bu olmamasını isterdim. Büyük mücadele insanlarının, şairlerin şehrini, merhametin ve kardeşliğin beldesini böyle görmek istemezdim. Asil bakışlı çocuklarının, merdane gençlerinin, iffetli kızlarının, bilge analarının, vakur atalarının şehrini böyle görmek istemezdim.

6 Şubat 2023 tarihi pazartesi sabah saatlerinde gözlerimizi bir dehşetle güne açtık. Türkiyemizin Güney Doğusu şiddetli bir zelzele ile sallanmış, etkisi doğudan batıya, kuzeyden güneye hissedilecek kadar şok etkisi uyandırmıştı. Deprem haberini alır almaz, Teşkilatımız derhal harekete geçti ve Türkiye bölgemiz hazırladığı araçlarla deprem bölgesine ulaşırken, Deprem Kriz Masamızda alınan karar gereği ilk etapta bir milyon Euro gibi bir miktarı da afet bölgesine göndererek yardım çalışmalarını başlatmış oldu.

Depremden  üç gün sonra Genel Başkanımız Kemal Ergün’ün öncülüğünde bizim de içerisinde bulunduğumuz bir heyetle afet bölgesine gittik. İstanbul aktarmalı yapmış olduğumuz Düsseldorf-Adana uçuşunun İstanbul-Adana ayağında dünyanın farklı ülkelerinden arama kurtarma ekiplerinin bölgeye ulaşmaya çalıştığını müşahede ederken, tüm insanlığın yardım için koşar adımlarla nasıl seferber olduğunu gördük, bu sayede afetin büyüklüğünü takdir etmek daha kolay oluyordu.

Uçak iner inmez bu yabancı ekibin yanına gittim ve nereden geldiklerini sordum, uzman görevli Hongkong’dan geldiğini söyleyince kendisine geldikleri için teşekkür ettim, kendisi ellerinden gelenin en iyisini yapacaklarını dile getirdiği esnada yüzünde bir üzüntü belirtisi ve acımızı paylaşır bir görüntü vardı kendisine teşekkür ettim el sıkıştık ve ayrıldık. Adana’da hava güneşliydi, havalimanından eşyalarımızı alıp hemen araçlara geçerek Kahramanmaraş’a doğru yola koyulduk. Nurdağı mevkine geldiğimizde ciddi bir trafik ile karşılaştık, Türkiye’nin her yerinden gelen yardım tırları, vinçler ve araçlar bu yolu kullanıyordu.

Tünel sonrası Kahramanmaraş yolunu aldığımızda depremin bıraktığı hasarları yavaş yavaş görmeye başlamıştık, çünkü yol üstünde ya çökmeler ya da çıkmalar meydana gelmişti özellikle ciddi yarıklar oluşmuştu. Maraş merkeze yaklaştıkça yıkılan evler karşımıza çıkıyordu o kadarki sanki dikili bir bina ya da ev kalmamıştı.

IGMG Gençlik Teşkilatı Başkanı Furkan Kahraman deprem bölgesindeki izlenimlerini Camia Haber okurları için kaleme aldı.

“BİR CAN DAHA KURTARABİLİR MİYİZ?”

Hasene lojistik merkezimiz şehir merkezinin biraz dışında kalıyor, merkez ve çevre ilçelere operasyonlar buradan yönetiliyor. Kardeşlerimiz öyle gayretli çalışıyorlar ki minnettar olmamak elde değil, Allah hepsinden razı olsun, bu kardeşlerimiz insan üstü bir gayretle geceleri araçlar içerisinde, buz gibi konteynerlerde veya sağlam kalmış birkaç binanın ara koridorlarında geçiriyor ve imkân olmadığı için günlerce duş bile almadan her gün aynı kurtarıcı aşk ile kalkıp hizmete koşuyorlar, bu manzaranın hakkını hiç kimse yiyemez. Gönüllü kardeşlerimizle kucaklaşıp sarıldıktan sonra depremin en derin yaraları bıraktığı Maraş şehir merkezine geçtik, vardığımızda arama kurtarma ekipleri can hıraş çalışıyorlardı, çok ciddi bir atmosfer içerisinde bir ümitle “Bir can daha kurtarabilir miyiz?”in derdindeydiler. Kimi en önde, kimi malzeme taşıyor, kimi sessizliği sağlıyor, kimi de bu en kritik anlarda dahi ibadetlerini ihmal etmiyordu. Bu inanılmaz bir görüntüydü, kim ne derse desin bu ekipler takatinin sonuna kadar mücadele ediyorlardı ve hâlâ da ediyorlar.

Deprem koordinasyon merkezi olan Kahramanmaraş İl Emniyet Genel Müdürlüğü’ne geçtik, Belediye Başkanı, Maraş Milletvekilleri ve diğer yetkililerle kısaca bir araya gelerek dayanışmamızı bildirdik kendilerine güç kuvvet dileyerek ayrıldık.

TÜM RÜTBELER VE TÜM MEVKİLER ORTADAN KALKIYOR

Buradan Hasene Mobil Fırınını ziyaret etmek üzere AFAD il Merkezinin bulunduğu mıntıkaya geldik çünkü fırın, il merkezinin hemen yanı başındaydı. Buradaki gönüllülerimiz ile de sıcak bir ateşin etrafında toplanıp akşam yemeği niyetine bir çay bir de fırınımızın ekmeğinden yerken kardeş ülke Azerbeycan’dan komutanlarımız da orada bulunuyorlardı hemen meclisimize dahil oldular, bu tarifsiz bir duygu kardeşlerim, dayanışma ruhunun tüm rütbeleri, tüm mevkileri ortadan kaldırdığını orada müşahade ediyorsunuz. Çünkü kardeşlik buydu, çünkü dayanışma buydu.

SURİYE’NİN DE YARALARINI SARMA TELAŞI

Lojistik merkezimizde Türkiye’deki bu yardımların Suriye’deki depremzedelere de gitmesi için hummalı bir çalışma vardı. Mazlumun mağdurun yanında olmak bu demekti, din, dil, ırk, renk gözetmeksizin yardımlar her yere gitmeliydi. Mobil Fırınımızı ziyaret ettikten sonra tekrar lojistik merkezimize döndük. Hava çok soğuktu bir ateşin etrafında ısınmaya çalışırken gece saat ikiye gelmişti, biraz istirahat etmek üzere bizim için hazırlanan konteynere geçtik.

Konteyner öncesinden tüplerle ısıtılmıştı ancak sağlıksız olacağı için uyumadan çıkardık. Konteyner kısa sürede çok soğudu artık içerideki soğukluk dışarıdan farksızdı. İnsan böyle durumlarda mağdurların hâlini daha iyi idrak ediyor. Evsiz kalmış tüm kardeşlerime Allah’tan yardım diliyorum. Bu hiç ama hiç kolay değil nitekim sabah olduğunda insanlar merkezimize gelip ısıtıcı soruyor, battaniye soruyor ya da çadır soruyordu. Adamın yüreği sızlıyor. Güne sabah namazıyla başlıyor herkes, tuvalet ve abdesthane imkânları çok kısıtlı olduğu için lavabo önlerinde uzun kuyruklar oluşuyor, namazdan sonra kahvaltıyı bir bardak çorba ile yapıyorduk sonrasında dağıtımların yapılabilmesi için tüm ekipler tekrar seferber olup araçlara erzak ve diğer ihtiyaç maddelerini yükleyip, araçlar hazır edilerek onlarca servis aracı dağıtıma çıkıyor insanların yardımına koşuyordu.

CANLI VEYA CANSIZ SEVDİKLERİNİ TESLİM ALMA BEKLİYİŞİ

Hayatta kalıp kaybı olmayanlar bir şekilde şükrederek geçiniyorlar ama göçük altında kalmış evladını bekleyenler, eşini bekleyenler, annesini babasını bekleyenler, bu kardeşlerimizin tek bir isteği var ailelerinin canlı veya cansız bedenlerine biran evvel kavuşmak. Bu acıyı tarif etmek mümkün değil, bir gecede ailesinden büyük bir kısmını kaybetmenin acısını yaşamadığım için bilemem ama tesellimiz odur ki inşaallah bu kardeşlerimiz dünya imtihanlarını şehid olarak tamamlamışlardır ve şu an bizden daha güzel nimetlere gark olmuşlardır. Hepimiz Allah’tan geldik yine ona döneceğiz. Kahramanmaraş’ta iki gece üç gün geçirdik, dönüşümüz Kahramanmaraş havalimanından oldu ciddi bir yoğunluk vardı, Türk Hava Yolları seferleri ücretsiz gerçekleştiriyordu öncesinden herhangi bir bilet işlemi yapmanıza gerek yok, havalimanına gidip sıra size geldiğinde direkt uçağa binebiliyorsunuz bu bekleme süreleri meydana getirse de ciddi bir kolaylık. Biz de aynı şekilde uçaklara geçip İstanbul’a oradan da tekrar Köln’e dönmüş olduk.

Nihai olarak söyleyebilirim ki; yapılacak çok işimiz var, binalar ve evler yapılır ama gönlü mahzun olan nice kardeşimiz var ki asıl onları yeniden inşa etmemiz gerekiyor. Burda da herkese az veya çok görev düşüyor. Allah yar ve yardımcımız olsun.