Deprem Hepimizin İmtihanı

Türkiye ve Suriye’de 6 Şubat’ta meydana gelen iki şiddetli deprem binlerce cana yüzbinlerce yaralıya sebebiyet verdi. Yıkılan şehirler, caddeler, sokaklar… Ömür boyu belki de kıt kanaat imkânlarıyla biriktirdiği parasıyla aldıkları evleri, eşyaları gözleri önünde yıkılanlar, toprak olanlar… Sevdiklerini “Canlı değilse bile bari naaşını teslim alabileyim” diye günlerce enkaz başında bekleyen anne-babalar, evlatlar, kardeşler, yakınlar… Kelimelere sığmayacak acılar, yürek yangınları. Hepsine şahit olduk. Kul olarak acizliğimizin bir kez daha farkına vardık. Ne mutlu bu çetin imtihanı sabırla, metanetle karşılayabilenlere ne mutlu onların yaralarını sarmak için imtihanın sevabından nasiplenebilenlere.

Rabbimiz buyuruyor ki: “Ant olsun ki sizleri biraz korku, biraz açlık, mallardan, canlardan ve meyvelerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele!” (Bakara suresi, 155)

Rabbimiz şüphesiz çok merhametlidir ama imtihan ederken kimseye müsamahası da yoktur. En çetin imtihanlara, en sevdiği kullarını (peygamberleri) tabi tutan o değil midir? Genç ya da yaşlı, kadın ya da erkek, zengin ya da fakir, sağlıklı ya da hasta fark etmiyor, herkes bir şekilde bu imtihanlardan geçiyor. İmtihanın zorluğuna göre mükafat da artıyor. Dünyalık okul sınavlarında bile zor olan sorulardan daha yüksek puan kazanmıyor muyuz? Bazen insanın başına gelen bir zor musibet başkasının başına gelen on sıkıntıdan daha çok sevap kazandırabilir. Mühim olan meselenin asıl iç yüzünü idrak edebilmektir.

İmtihanı kaybettirecek hata ise isyan ve şikâyettir.  Ne mutlu şeytanın isyan ve şikâyete götüren vesveselerini elinin tersiyle itebilenlere.

Deprem veya diğer afetler, musibetler, sadece ondan bire bir etkilenenlerin değil hepimizin imtihanıdır. Bir yerde bir göz yaşı varsa onu silebilecekken silmiyor, bir yaraya merhem olabilecekken olamıyorsak, Allah muhafaza imtihanı kaybedenlerden oluruz. Rabbim bu bilinçle bir ömür sürebilmeyi, her daim başkalarının derdiyle dertlenen bir yürek ve veren el olabilmeyi bizlere nasip eylesin.

Asrın Dayanışması

Asrın felaketi olarak nitelenen deprem asrın dayanışmasına da şahitlik etti. Teşkilatımızın ve yardım çalışmalarımızı beraber yürüttüğümüz Hasene uluslarararası insani yardım derneği ve Almanya İslam Konseyi-Islamrat’ın telefonları ilk günden beri neredeyse kilitlendi. Gerek bizlere gerekse diğer yardım organizelerine eşi benzeri görülmemiş destek, bağışlar yapıldı. Sadece Türkiye ve Suriyeliler değil hemen hemen her milletten her ırktan, dinden, dilden insan yardım elini uzattı. Birçok şehrin merkez meydanlarında toplu dualar yapıldı, gıyabi cenaze namazları kılındı ve camilerde cemaatle toplu dualar yapıldı. Buradan bir kez daha tüm emeği geçenlere, sahadaki isimsiz kahramanlara, kardeşini kendi nefsine tercih eden yüce gönüllülere, bildiğimiz bilmediğimiz şekillerde depremin yaralarını sarma gayretinde olan herkese sonsuz teşekkürler ediyorum. Allah cümlemizi imtihanı kazananlardan eylesin.