Çocuklar Neden Okula Gitmek İstemez?

Çocuklar Neden Okula Gitmek İstemez?

Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölüm Başkanı Doç. Dr. Tuncay Dilci, özellikle ilkokula yeni başlayan çocukların ilk haftalarında velilerin daha dikkatli davranmaları gerektiğini söyledi.İlk haftalarda öğretmenler de dahil olmak üzere ailelerin çocukları korkutmaması, zorlamaması, kaygıya sevk etmemesi gerektiğini belirten Dilci, okulun baskı aracı olarak sunulmaması gerektiğini aktardı.

Dilci, çocuğun akademik başarısının önüne set çekmemek ve çocuğu daha öz güvenli yetiştirebilmek için okulun oyunlaştırılmış bir ortam olarak sunulması gerektiğini de dile getirerek, bu durumun özellikle 1. ve 2. sınıf öğrencileri için geçerli olabileceğini anlattı.

AİLE | 2 Kasım 2022 Sosyal Fobisi Olan Çocuklar “Bildiği Hâlde Sınıfta Parmak Kaldırmaz” 2 Kasım 2022

SOMUT İŞLEMLER DÖNEMİ

İlkokula başlayacak çocuğun “somut işlemler dönemi”nde olduğuna işaret eden Dilci, şunları kaydetti: “Çocuk bu dönemde bilinç altını olduğu gibi çizdiği resme, yazı karakterine, ders çalışma stiline yansıtır. Hatta okula karşı tutum ve davranışlarını bu yollarla gözlemleyebiliriz. En bariz örnek ise çocuk, ‘ben okula gitmek istemiyorum’ diyebilir. Bunun altında yatan nedeni araştırmak lazım. Okula gitmek istememesinde öğrenme güçlüğü çekmesi, arkadaşlarıyla uyum sorunu yaşaması, arkadaşlarından baskı görmesi, akran istismarına maruz kalması, öğretmenin davranışları ya da ailelerin söyledikleri etken olabilir. Bu nedenle aileler çocukların söylemlerine dikkat etmeli.”

Dilci, kız ve erkek çocukların davranışlarının 8 yaşından itibaren ayrışmaya başladığını, kızların ilk başlarda okulda daha uysal ve içe dönük davranışlar sergileyip sonradan açıldığını, erkeklerin ise okulda tepkilerini, kaprislerini ya da hoşgörüsüzlüklerini daha rahat dışa vurduğunu dile getirdi.

Ailelerin kız çocuklarıyla erkek çocuklarını aynı kefeye koymadan yaklaşım göstermesini tavsiye eden Dilci, “Kızlar hassastır, içe dönük düşünürler, olumsuzlukları dile getiremezler, kabullenip söylemeyebilirler.” dedi.

“ÇOCUĞUNUZUN GÜNÜNÜ NASIL ANLATTIĞINA DİKKAT EDİN”

Çocuklar okuldan geldikten sonra ailelerin onlarla iletişim kurması gerektiğine değinen Dilci, şöyle devam etti: “Çocuk eve geldikten hemen sonra onu sorguya çeker gibi gününün nasıl geçtiği sorulmamalı. Yemek sırasında, normal sohbet esnasında konuşulmalı. Baskı ve kaygı oluşturacak sorgulamadan kaçınılmalı. Gününün nasıl geçirdiği, hangi derslerde sıkıntı yaşadığı sorulabilir. Aile bireyi kendisinin yapacağı bir şey olup olmadığını sormalı. Çocuğun gününü nasıl anlattığına da aile dikkat etmeli. Çocuk çok suskunsa aile içerisinde güvenli ve yeterli bir paylaşımın olmadığı anlaşılabilir. Çocuk aşırı şekilde kendini dışa vuruyorsa aileden aşırı toleranslı bir yaklaşım görüyordur. Yaptığı başarısızlıkları gizlemek adına onları kamufle etmek adına aşırı ses yükseltebilir.”

Doç. Dr. Tuncay Dilci, ders çalışma konusunda velilerin çok keskin ifadeler kullanmaması gerektiğine de işaret ederek, anne ve babaların çocuğun derslerine yardımcı olabileceğini ancak çocuğun sorumluluğunu alıp rol değişimine gitmemeleri gerektiğini sözlerine ekledi.

AİLE | 6 Şubat 2023 “Çocuğum İyi Bir Karne Getirebilecek Mi?” 6 Şubat 2023

OKUL REDDİ FİZİKSEL, DUYGUSAL VE DAVRANIŞSAL OLABİLİR

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür de konuya ilişkin benzer açıklamalar yaparak, okul çağına gelmiş çocuklarda görülen okul reddinin, okula gitmek istememe ve gitmemek için karşı koyma davranışı olduğunu belirtti.

Çocuğun bunu fiziksel, duygusal ve davranışsal bir şekilde ifade ettiğini aktaran Ergür, çocuğun evden ayrılmak, uyandığı andan itibaren okula gitmek istemediğinin anlaşıldığını, yataktan kalkmakta ve uyanmakta güçlük yaşadığını, bu zorlukların okul hayatının başında olabileceği gibi eğitim hayatının herhangi bir döneminde de görülebileceğini kaydetti.

“ÇOCUĞUM OKULA HAZIR MI?”

Eda Ergür, çocuğun yeterliliklerinin akademik yaşantısına uygun olmamasının da okul reddine yol açabileceğine dikkati çekerek, “Çocuğun zihinsel, sosyal, duygusal ve fiziksel gelişiminin okula hazır olmaması, altta yatan sebeplerden biri olabilir.” değerlendirmesinde bulundu.

Ergür, okula gitmek istemeyen çocuk ile konuşmanın ve duygularını anlatmasını sağlamanın önemine işaret ederek, şunları kaydetti:

“Böylece çocuk hem anlaşıldığını hisseder hem de sorunun çözümü için ona yol göstermemize yardımcı olur. Küçük çocuklar anlatmakta zorlanabilir. Bu gibi durumlarda oyuncaklar ile oynayarak ya da resim çizmesini sağlayarak iç dünyasına ulaşabilmek mümkündür. Sorunun kaynağını tespit ettikten sonra sorun eğer aile içinden kaynaklanıyorsa aile içi iletişimin güçlenmesi, okuldan kaynaklanıyor ise okul ile iş birliği sağlanarak okuldaki sorunların çözümüne ilişkin düzenlemeler yapılması uygun olacaktır.” (AA)