Haram Aylar

Haram Aylar

“Gökleri   ve   yeri   yarattığı   günde   Allah’ın yazısına göre Allah katında ayların sayısı on iki olup, bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu dosdoğru dindir…” (Tevbe suresi, 9:36).

Kur’ân-ı Kerîm, insanların haram aylar yasağına uyma konusunda titizlik göstermelerini, yasağa saygısızlık etmemelerini[1] aksi takdirde kendilerine zulmetmiş olacaklarını;[2] bu aylarda savaşmanın büyük günah olduğunu;[3] Kâbe ile birlikte haram ayların da insanların iyiliği için bir sebep kılındığı[4] belirtilir. Kaynaklarda haram aylarla ilgili hükümlerin Hz. İbrâhim zamanında meşru kılındığı anlatılır. Tefsir ve tarih kitaplarında, haram aylarla ilgili hükümlerin hac ibadetiyle birlikte Hz. İbrâhim zamanında yasalaştığı, insanların bu aylarda sağlanan güven ortamı içinde hac ibadetini, muhtemelen recep ayında da umrelerini rahatça ve güven içinde yaptıkları, Mekke ve çevresinde oturanların da bu vesileyle geçimlerini huzur içinde sağladıkları belirtilir.

Câhiliye dönemi Arapları bu yasakları kabul etmekle birlikte işlerine gelmediğinde ayların yerini değiştirmek ve mesela yasağı ertelemek suretiyle[5] haram ayı ihlal etme yoluna gitmişler, böylece konulan yasakları amacından saptırmışlardır. Başlangıçta haram aylarda savaştan ve her türlü saldırıdan kaçınan, geçimlerini sağlayacak işlere yönelen cahiliye Arapları bu yasağı da çiğnediler ve güven ortamını sarstılar. Böylece İslam, haram aylar konusundaki asli hükümleri yeniden düzenledi ve esas kimliğine kavuşturarak bu yolla senenin üçte birini kapsayan zaman dilimi içinde küresel barışın temini, savaşların getirdiği yıkımların değerlendirilmesi ve böylece barış yolunda güçlü adımların atılması, bu süre zarfında ortaya çıkabilecek ve sonu savaş olarak gözüken uyuşmazlıkların sulh yoluyla çözülmesine imkân tanınması için yoğun çabaların sarf edilmesi için bir süre belirlemiş oldu.

Hz. Peygamber herhangi bir saldırı olmadıkça, haram aylarda savaş yapmamış, savaşı haklı kılan bir sebep ortaya çıkmış ve başka çare kalmamış ise haram ayların çıkmasını beklemiştir. Haram aylarda savaşmama ilkesi özellikle yüksek tahrip gücüne sahip savaş teknolojilerinin yaygınlaştığı, ahlakın yozlaştığı günümüz dünyasında bugün de her zamankinden daha fazla önemini korumaktadır.

Doğrusunu en iyi Allah bilir.

 

 

[1] Mâide suresi, 5:2.

[2] Tevbe suresi, 9:36.

[3] Bakara suresi, 2:217.

[4] Mâide suresi, 5:97.

[5] Tevbe suresi, 9:37.