“Suçlular Cezasını Çeksin; Göçmenleri Toptan Zan altında Bırakmak Tehlikeli”

Almanya’da yeni yıl kutlamaları sırasında görev başındaki polise, itfaiye erlerine ve kurtarma ekiplerine yönelik saldırıların ardından ülkede yabancıların ve göçmen kökenlilerin topluma entegrasyonu tartışılıyor.

Başkent Berlin’de ve diğer bazı şehirlerde yılbaşı gecesi yaşanan şiddet olaylarında gözaltına alınanların önemli bir bölümünün yabancı ve göçmen kökenli olması nedeniyle bazı siyasetçiler uyum tartışması başlattı.

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, Funke Medya Grubu’na bağlı gazetelere yaptığı açıklamada, bir kısım göçmen kökenli gençlerde uyum sorunu bulunduğunu belirterek “Almanya’daki büyük şehirlerde devletimizi hor gören, şiddet eylemleri gerçekleştiren, eğitim ve entegrasyon programlarıyla erişemediğimiz belirli genç erkek göçmen kökenlilerle ilgili sorunumuz var.” dedi.

Hukuk devletinin bundan sonuçlar çıkarması gerektiğini belirten Faeser, “Şehirlerimizde şiddet eğilimi bulunan ve topluma uyum sağlamayı reddedenlere sınırları açıkça göstermemiz lazım.” ifadesini kullandı.

Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri Federal Meclis Grubu Başkan Yardımcısı Jens Spahn da meydana gelen olayların göçmen kökenlilerin başarısız uyumundan kaynaklandığını savunarak Berlin’de yılbaşı gecesinde olayların çıkmasının, “havai fişeklerden değil, düzensiz göç, başarısız entegrasyon ve devlete saygı eksikliğiyle ilgili olduğunu” belirtti.

Berlin eyaletinin Uyum ve Göç Sorumlusu Kataraina Niewiedzial ise yaptığı açıklamada, Berlin’de yeni yıl kutlamaları sırasında görev başındaki polise ve itfaiye erlerine saldırılar gerçekleştirilmesinin ardından ülkede başlayan entegrasyon tartışmasına tepki göstererek bu tür şiddet olaylarının ardından bunların neden meydana geldiğini, kimin yaptığını ve olayların arkasında nelerin yattığına ilişkin soruların sorulması gerektiğini söyledi.

Niewiedzial, söz konusu şiddet olaylarını kınadığını ve faillerin hesap vermesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu:

“Bu tartışmayı ‘Bunlar göçmen kökenli insanlar ve Almanya’da bir sorunumuz var’ diye sınırlamamamız gerekiyor. Bunları (olayları) daha yakından ele almamız lazım. Göç geçmişi olan 1,4 milyon insana sahip olduğumuz Berlin gibi bir şehirde hepsini genel olarak zan altında bırakırsak ve hepsini suçlu gibi gösterirsek burada tam da bu insanlara haksızlık yapmış olacağımızı düşünüyorum. Bu, çok tehlikelidir.”

Kargaşa çıkaranların sayısının daha fazla artmaması için konunun sosyal ve pedagojik çalışmalarla ve eğitim politikasıyla ele alınması gerektiğini vurgulayan Niewidzial, “Gençlere perspektif sunmamız ve özellikle bu gençleri bizim gençlerimiz olarak kabul etmemiz lazım. Bunlar yabancı değil. Her zaman ‘siz buraya aitsiniz’ sinyali vermemiz lazım. Onları damgalarsak ve yabancılaştırırsak bu duyguyu pekiştirmiş oluruz ve bu grubun büyüme tehlikesi artar.” değerlendirmesinde bulundu.

Almanya’da uyum tartışmalarının tekrarlanmasının kendisini üzdüğünü belirten Niewiedzial, kentte sosyal birlikteliğin kuvvetlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Öte yandan Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Berlin Eyalet Meclisi Grubu gözaltına alınan Alman vatandaşlarının isimlerinin açıklanması için meclis içişleri komisyonuna önerge verirken, Berlin Eyaleti Başbakanı Franziska Giffey, gelecek hafta gençlerin şiddet eğilimine ilişkin bir zirve düzenleneceğini duyurdu.

Başkent Berlin’de ve ülkenin bazı başka şehirlerinde yılbaşı gecesi görev başındaki polise, itfaiye erlerine ve kurtarma ekiplerine saldırlar gerçekleştirilmişti.

Berlin polisi olaylarla ilgili 145 kişinin gözaltına alındığını, bunların 45’inin Alman vatandaşı, 27’sinin Afgan ve 21’inin Suriye vatandaşı olmak üzere toplam 18 ayrı ülke vatandaşlığına sahip olduklarını açıklamıştı. Olaylarda toplam 33 polis ve itfaiyeci yaralanmıştı.

Kuzey-Ren Vestfalya Eyaleti İçişleri Bakanı Herbert Reul de eyalette, yarısı Alman vatandaşı olmak üzere 250 kişinin yılbaşı gecesi gözaltına alındığını belirterek, gözaltına alınanların çoğunun genç erkekler olduğunu aktarmıştı. (aa)