İki Yüzlü Değilsiniz: Amma, Kaç Yüzünüz Olduğunu Saymak Mümkün Değil
- YAZARLAR
- 8 Aralık 2022
Dünya kupası maçlarının bir kısmını dost/arkadaş meclisinde bulunmanın mecburiyeti ile izledim. Maçlardan ziyade, batı basının olduğu kadar kimi hükûmetlerin Katar ve Katar’daki siyaset, iş dünyası ve çalışma hayatı ile ilgili gerçekleri ortaya koymalarına heyecanlandım. Medya ve hükûmetlerin, ülkedeki gelişmeleri bir avcı edasıyla siyasal bir silah olarak kullanabilme becerisi heyecanımı artırdı.
Gündem Batı’yı İkiyüzlülükle Suçlayan FIFA Başkanı Infantino’ya Tepkiler ArtıyorNasıl ki FIFA Başkanı Gianni Infantino batı dünyasını iki yüzlülükle suçluyorsa, bana göre bu tür insanlar iki yüzlü değildir. Çünkü yüzlerinin sayısını bilmek çok zor. Ne Katar’ı ne de başka bir ülkeyi savunmak bana düşmez. Amma, Katar’da olup bitenler şimdi olmuyor. Dünya kupası dağıtımı yapılmadan da yapılırken de, yapıldıktan sonra da Katar hep böyleydi. Tam aksine, dünya kupası ile birlikte Katar’da batı dünyasının da kabul edebileceği çok olumlu gelişmeler oldu. Üstelik o Katar, başta Almanya olmak üzere Avrupa’nın en önde gelen şirketlerinin finansörlüğünü yaparken, statların yapımını batılı şirketlere ihale ederken, şimdi de gaz ihtiyaçlarını karşılarken aynı Katar’dı.
Beni heyecanlandıran bir başka konu ise Amerika Birleşik Devletleri’nin Rusya özel güvenlik şirketi Wagner’i “din özgürlüklerini ihlal eden” örgütler listesine alması oldu.
Şimdi bir zamanların Orta Doğusu’nda korku ve dehşetin, işkence ve şantajın adı olan Blackwater ve Yemen’de Spears Operation Group şirketini anlatmayayım. Ama bu, Wagner grubu Sudan’da, Mali’de, Libya’da, Mozambik’te ve Orta Afrika Cumhuriyeti’nde istediği gibi adam öldürüyordu. Zaten 2014 yılında Kırım’ın Rusya tarafından ilhakı ve Ukrayna’da Luhansk-Donbass bölgesindeki ilk ayaklanmaları ve suikastleri de organize etmişti. Ne oldu da bu ölüm ve terör makinası şirket şimdi dünya insanlığı için tehlikeli hâle geldi diye heyecanlanıyorum.
Ama beni daha çok heyecanlandıranı, heyecanlandırdığı kadar da hüzne sevkedeni Almanya parlamentosunun “Holodor”u bir soykırım kabul etmesidir.
Holodor, Ukrayna halkının 1932-1933 yılında Sovyet lideri Stalin tarafından açlıkla hizaya getirilmesidir. Almanya bunu şimdi “insanlığa karşı işlenen suç” sayıyor. Hüzünlenmemin sebebi bu. Tam 90 sene olmuş, nedense akıllarına şimdi geliyor. Osmanlı’daki 1915 olaylarını daha 2016 yılında, yani, 101 yıl sonra “soykırım” ilan eden bu meclisin aklı demek ki, ancak yüzyılda bir başına geliyor.
Benim demek istediğim, bu acı olayların unutulması veya unutturulması değil. Ama, insan kanı, insan canı, insan onuru üzerinde bu kadar siyasal avcılık oyunu oynamaya gerek yok.
Kim bilir, belki de, iki yüzlü olmayıp sayısı bilenemeyecek kadar yüzlü olmanın özelliği budur.