Amsterdam Belediyesi Camilerden LGBT Bildirisi İmzalamalarını İstedi

Amsterdam Belediyesi tarafından şehirdeki camilerden, LGBT bireylerin güvenliği ve bu kişilere yönelik saldırıların kınanması için hazırlanan bil bildiriye imza atmaları istendi. Ancak Müslüman toplum, bildiriye imza atılmasının sadece Müslüman toplum ve camilerden istenmesine tepki gösterdi.

Kuzey Hollanda Milli Görüş Başkanı Mustafa Hamurcu Camia Haber’e yaptığı açıklamada “Biz her türlü ayrımcılık ve şiddete karşıyız. Ama, bu bildiri ile suçlunun ve saldırganların Müslümanlar olduğu iması ve algısı dayatılmak isteniyor.” diyerek imza atmadıklarını ve belediyenin davetine icab etmeyeceklerini bildirdi. Hamurcu ayrıca, İslam düşmanlığı dahil her türlü ayrımcılığa karşı ortak bir bildiriye tüm dinlere mensup kuruluşların ortak bir bildiri yayımlamasını da önerdi.

Kuzey Hollanda Milli Görüş ile birlikte diğer İslami cemaatlerle Amsterdam Belediye Meclisi’ndeki Müslüman meclis üyelerinin tepkisi üzerine, Belediye Başkanı Femke Halsema bir açıklama yaparak, “Amaçlarının Müslüman toplum hakkında LGBT düşmanı algı oluşturmak olmadığını” bildirdi.

Pazartesi 18’de İmza Atın

Belediyeden şehirdeki tüm camilere hitaben gönderilen mektupta, LGBT bireylere destek açıklamalarının yer aldığı bildiriye imza atmaları için cami yöneticileri, 17 Ekim’de saat 18.00’de Belediye Başkanı Femke Halsema’yla yapılacak toplantıya davet edildi. Yahudi ve Hristiyan Cemaatler saatlerin uygun olmadığı gerekçesi ile toplantıya katılmayacaklarını bildirirken, Müslümanların bir emir verircesine belediyeye davet edilmesi de büyük tepki topladı.

Amsterdam Denk Partisi Belediye Meclis Üyesi Sheher Khan, Twitter’dan mektubu paylaşarak, Başkan Halsema’ya “Neden Müslümanlar LGBT şiddetinden sorumlu tutuluyor?” sorusunu yöneltti.

Mektubun cami yöneticilerini hayal kırıklığına uğrattığını belirten Khan, durumun belediye meclisinde görüşülmesini isteyeceklerini kaydetti.

Paylaşımında Halsema’nın camilere imzalattırmak istediği bildiri taslağına da yer veren Khan, “LGBT bireylere saldıranların bazılarının bunu inanışları gereği yaptığını belirtmeleri üzerine Amsterdam’daki dini kuruluşların temsilcileri olarak bu tür ayrımcı ve şiddet hareketlerine karşı çıktığımızı bildiririz.” ifadesinin yer almasına tepki gösterdi.

Khan, taslağın her ne kadar bildirinin tüm dini kuruluşları içerdiği düşünülse de camiler dışındaki kurumların pazartesi yapılacak toplantıya gelmelerinin mümkün olmadığı için bildirinin sadece camilere imzalattırılacağını ifade etti.

Davetin sadece camilere yapılmasına tepki

Denk Partisinin Amsterdam Belediye Meclisindeki diğer üyesi Süleyman Koyuncu, cami yöneticilerinin mektuba tepki gösterdiğini belirtti.

Davetin toplantı tarihinden kısa süre önce geldiğini ve tüm cami yönetimlerinin katılması istenen toplantının sadece bir saatlik zaman dilimine sıkıştırılarak aceleye getirildiğini kaydetti.

Koyuncu, daha önceki toplantılarda cami yönetimlerinin Halsema’ya sadece bir gruba değil tüm azınlık gruplarına yönelik ayrımcılık ve şiddetin kınanması gerektiğini ilettiklerine dikkati çekti.

Camilerin, sadece belli bir grubun öne çıkarılmasına karşı çıktığını belirten Koyuncu, belediye yönetiminin bu talepleri dikkate almadığını vurguladı.

Şiddetin kaynağı olarak Müslümanlar gösteriliyor

Bildirinin, LGBT şiddetinin kaynağının camiler ve Müslümanlar olduğu hissini uyandırdığını dile getiren Koyuncu, “Camileri ve Müslümanları potansiyel suçlu olarak göstermesi, Müslümanlara yönelik mevcut ayrımcılık ve güven sorununu daha da derinleştiriyor.” dedi.

Koyuncu, taslak bildiride her ne kadar “dini gruplar” ifadesi yer alsa da belediyenin “vakit darlığı” sebebiyle daveti sadece camilere gönderdiğine değinerek, “Amsterdam toplumunun bir kesimi, şiddetin kaynağı olarak etiketlendirilerek sorunu çözmek yerine daha da derinleştiriyorlar.” açıklamasında bulundu. (c/aa)