Açan Eğitim
- YAZARLAR
- 5 Ekim 2022
Bir eğitimin iyi işlediğini anlamanın göstergeleri vardır. En önemlilerinden biri, eğitimin bireyi kapatan değil, açan olmasıdır. Bireyi kendine ve başkalarına açan eğitim, insanın gelişiminin önünü açarken, kapatan eğitim onun insanî yetilerini dumura uğratır, katleder. Buna eğitim kâbusu denebilir. Eğer eğitim, bireyi kendine kapatıyorsa, o birey kendini aynada olduğu gibi görmekten hoşlanmaz; kendi iç dünyasına dönüp nefis muhasebesi/özeleştiri yapamaz, yapıp ettikleriyle yüzleşemez, kanaat ve düşüncelerini sorgulayamaz, özdenetim mekanizmasını işletemez. Sağlıklı bir ben tasarımı geliştiremez. Meselelere çok yönlü bakmadığından doğru kararlar oluşturamaz. Kısacası o, kendini tanıyamaz; hâliyle kendini geliştiremez. Tarih boyunca bilgelik kültürünün taşıyıcıları, boşuna mı “Kendini bil” diyorlar? Yunus, niçin “İlim kendin bilmektir” diyor?
Kendine açık olan birey, başkalarına da açık olur. Bireyin dışa açık olması, başkalarını bilmesini, tanımasını, onların dünyasını anlamaya çabalamasını, onlarla iyi ilişkiler kurmasını, böylece ünsiyet kazanıp anlaşmasını sağlar. Ötekilere açık olma, onlardan öğrenmeyi besler; onlardan ilim, irfan, hikmet elde etmenin önünü açar. Sürekli olarak çevresinden girdi alarak dinamik bir denge içinde faaliyette bulunur; çevresinde oluşan değişmelere göre iç bünyesinde de değişiklikler yaparak dengesini korur. Aynı zamanda onlarla diyalojik ilişki kurarak aldığı gibi verir de. Kazanmakla kalmaz, kazandırır da. “İyilik ve takvada yardımlaşın”(Maide suresi, 5:2) emrini öncelikle böyle yerine getirir. Onun için eğitim, bireyi kendine açtığı gibi, diğer insanlara, hatta diğer varlıklara da açabildiği oranda iyidir, hayat vericidir, geliştiricidir.
Kendine ve başkalarına kapalı olandan iyi şeyler beklenmez. Onun kendine hayrı olmayacağı gibi başkasına verebileceği hayırlı bir şey de olamaz. Hele bir de toplumda bir kesim, öteki kesim(ler)e kapatılmışsa, bu durum daha da büyük felakettir. Onlar, hiç farkına varmadan öncelikle kendi dünyalarında, sonra çevrelerindekilerde yıkım yapmakla günlerini geçirebilirler; dolayısıyla kendi hayatlarını zehirledikleri gibi başkalarınınkini de zehirleyebilirler.
Efendimiz’in (s) “İlim Çin’de de olsa alınız.”, “Hikmet, müminin yitiğidir; nerede bulursa alır.” şeklindeki kutlu sözleri, tüm dünyaya açık olmanın gerekliliğini ve hikmetini vurgulamaktadır. Ama genelde günümüz Müslümanları, bırakın ötekilerini, Müslüman kardeşlerine, hatta kendi aile bireylerine bile açık değiller; aralarına aşılmaz duvarlar örüyorlar.