Hz. Lokman’ın Oğluna Öğütleri

Hz. Lokman’ın Oğluna Öğütleri

Andolsun biz Lokmân’a, ‘Allah’a şükret!’ diyerek hikmet verdik.” (Lokmân suresi, 31:12). Kur’ân-ı Kerîm’de, 31. surede iki defa anılan ve bu sureye ad olan Hz. Lokman’ın kimliğine dair bir bilgi verilmemiş örnek bir şahsiyet olarak zikredilmiş ve kendisine hikmet verildiği belirtilmiştir. Hz. Lokman’ın oğluna öğütleri bu hikmetlerdendir. Bu öğütler, nankörlüklerin en çirkini ve günahların en büyüğü olan şirkten sakındırarak başlar.[1]

Tevhid akidesine vurgudan sonra ana-babaya saygılı davranmak ve onları incitmeme tavsiyesi gelmektedir ki bu husus diğer ayetlerde de benzer şekilde zikredilmektedir.[2] Genel tavsiyenin ardından özel olarak annenin zikredilmesi de onun hakkının daha fazla olduğuna işaret içindir. Nitekim peş peşe hürmete en layık olanın kim olduğu sorusuna Hz. Peygamber üç defa anneyi dördüncü de babayı zikrederek cevap vermiştir.[3]

YAZARLAR | 20 Eylül 2021 Hangi Anne-Babaya İhsanla Muamele? 20 Eylül 2021

Allah Teâlâ Lokman’ın tavsiyesine ilave olarak anne-babanın kendisine ortak koşmayı isteseler bile bunu reddetmesini ancak yine de nazik ve zarif üslup kullanmasını, onlarla iyi geçinmesini emretmektedir.[4] Hz. Lokman 16. ayette belirtildiği üzere oğlunun dikkatini bütün söz ve eylemlerinin asla kayba uğramayacak şekilde kayıtlarının tutulduğunu ve her birisinden tek tek hesaba çekileceğini ve buna göre hareket etmesini hatırlatmaktadır.

17. ayette mümin için özel bir öneme sahip olan namazı kılması, iyiliği hâkim kılmak ve kötülüğü engellemek için çalışmayı bir hayat felsefesi olarak benimsemesini, başına gelecek belalara kulluk yolunda önüne çıkan zorluklara karşı da sabırlı olmasını tavsiye etmekte ve bunların kararlılıkla ve tavizsiz şekilde uygulanması gereken eylemler olduğunu belirtmektedir.

18-19. ayetlerde insanlara karşı gurur, kibir, böbürlenme, kendini beğenmişlik ve insanları küçük görme duygusu ile hareket etmemesini tavsiye etmektedir. Çünkü bunlar Allah’ın gazabına ve nefretine sebeptir. Yine Hz. Lokman oğlunu yürüyüşünü, konuşmasını, üslubunu, sesinin ayarını insanların tepkisine sebep olacak şekilde kullanmaması, iticilikle sonuçlanacak bir tutum içinde olmaması, orta yoldan şaşması konusunda uyarır. Çünkü insanın sözünü aklına estiği gibi söylemesi, konuşmasını yerinde, zamanında ve kıvamında olacak şekilde ayarlayamaması hem sözünün etkisini hem de konuşanın itibarını düşürür, iletişim kanallarını tıkar, dışlanmaya sebep olur ve sevimsiz bir insan ortaya çıkar. Bu hikmetli tavsiyeler kulağımızın küpesi olmalı! Doğrusunu en iyi Allah bilir.

 

 

[1] Lokmân suresi, 31:13.

[2] Mesela bk. İsra suresi, 17:23-25.

[3] Buhârî, “Edeb”, 2; Müslim, “Birr”, 1, 2.

[4] Lokmân suresi, 31:15.