“Müslümanların Terörle İlişkilendirilmesi, Toplumdaki Güvensizliği Pekiştiriyor”
- AVUSTURYAMANŞETTOPLUM
- 11 Mart 2022
Avusturya’nın başkenti Viyana’da uzmanlar, akademisyenler ve dinî cemaat ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri “Avusturya’nın Siyasi Odağındaki Müslümanlar ve İslam Federasyonları” (Alm. Muslime und die Islamischen Föderationen in Österreich im politischen Fokus) başlığı altında düzenlenen konferansta bir araya geldi.
Avusturya’daki İslam Federasyonları tarafından organize edilen konferansta yaklaşık 2 yıl önce Viyana’da gerçekleşen terör saldırısından sonra Avusturya’daki Müslümanların durumu konuşuldu ve Siyasal İslam Dokümantasyon Merkezinin raporu ele alındı. Toplumsal tartışmaların merkezinde yer alan Müslüman kuruluşların temsilcileri açık bir fikir alışverişi içerisinde kendilerine yöneltilen eleştirilere cevap verdi.
“Müslümanlar Terör Suçlamasından Dolayı Zarar Görüyor”
Avusturya İslam Federasyonları Sözcüsü Abdi Taşdöğen yaptığı açılış konuşmasında Avusturya’daki son gelişmelere ve bunların Müslümanlar üzerindeki etkilerine değindi. Uzmanlarla bilgi alışverişinin önemini vurgulayan Taşdöğen, “Maalesef Müslümanların bazı siyasetçiler, bilim adamları, tarihçiler vb. tarafından bilinçli bir şekilde terörle ilişkilendirilmesi, toplumda Müslüman nüfusa olan güvensizliği pekiştirdi. Müslümanların gündelik hayatı bu suçlamalardan dolayı zarar görmekte.” değerlendirmesinde bulundu.
Avusturya İslam Cemaati (IGGÖ) Başkanı Ümit Vural ise açık ve dayanışmacı bir toplumda bir arada yaşamanın olumlu yönlerine vurgu yaptı.
IGMG ve Necmettin Erbakan
Siyasal İslam Dokümantasyon Merkezi tarafından ileri sürülen iddiaların tartışıldığı panelde, İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) içerisinde Necmettin Erbakan’ın konumu da ele alındı. IGMG Genel Sekreteri Bekir Altaş, Erbakan’ın IGMG’nin tarihsel gelişimindeki önemini vurguladı. Erbakan’ın insanları siyasi düzeyde de dinin kabul görmesi için çaba göstermeleri gerektiğine yönelik cesaretlendirdiğini açıklayan Altaş, ancak bunun Erbakan’ın tez ve görüşlerini eleştirel olarak incelemeye bir engel teşkil etmediğini savundu.
IGMG’nin tarihsel gelişimini ele alan Dr. Thomas Schmidinger, Erbakan’ın 2011 yılındaki ölümünün ardından IGMG içinde siyaset ve dinin ayrılmasına yol açan bir kırılma yaşandığına dikkat çekti. Bununla birlikte IGMG’nin Türkiye’deki partilere karşı bir bağlılığı olmadığını savundu. Schmidinger bu bağlamda, “Kendinizi kurucunuzdan tamamen ayırmanız veyahut onu demonize etmeniz beklenemez, fakat Erbakan’ın geçmişi ve pozisyonuna dair öz eleştirel bir inceleme yapılmalı.” ifadelerini kullandı.
“Toplumun Dışına İtilmemize İzin Vermeyeceğiz”
IGMG’nin Siyasal İslam Dokümantasyon Merkezinin raporundaki konumuna dikkat çeken IGMG Genel Sekreteri Bekir Altaş, Anayasa Koruma Dairesi raporlarındaki ifadelerin seçici ve yanlış bir şekilde alıntılandığını savundu. Bu tür atıfların IGMG’yi toplumsal söylemden dışlamayı amaçladığının altını çizen Altaş, “Toplumun dışına itilmemize izin vermeyeceğiz.” şeklinde konuştu.
“Siyasal İslam” kavramının da incelendiği konferansta başörtüsü, oruç ve helal kesim gibi dinî uygulamaların siyasal İslam’ın göstergesi olmadığı ve din özgürlüğü ilkesi altında korunduğu ifadelerine yer verildi.