“PCR Testlerinde Sahtecilik Bir Müslüman’a Yakışmaz”

“PCR Testlerinde Sahtecilik Bir Müslüman’a Yakışmaz”

Öncelikle şuna dikkat çekmek isterim ki, dinimizde sağlığın korunması önemlidir. Çünkü sağlık olmadan ne ibadet ne de dünyevi işler randımanlı bir şekilde yerine getirilemez. İnsan sağlığı Allah’ın insanlara verdiği bir emanetidir ve korunması gerekir. Nitekim Peygamber efendimiz (a.s.), “Hastalık gelmeden sağlığınızın kıymetini biliniz.”[1] buyurmuştur. Hadîs-i şerif koruyucu hekimlik alanında son derece çarpıcı mesaj içermektedir.

Koronavirüs salgını sebebiyle dünya tıp otoriteleri hastalığa yakalanmadan önce tedbirlerin alınmasının önemine dair kanaatlerini her gün ifade ediyorlar. Bu tedbirlerin başında PCR testinin yapılması, aşı olunması, maske kullanılması, mesafeye dikkat edilmesi ve yakın temastan kaçınılması gibi önlemler gelmektedir.

Devlet yöneticileri, yüz yüze eğitim ve kapalı alanlarda bir araya gelinmesine, bu tedbirlere uyulması hâlinde müsaade ediyorlar. İnsanların gerek kendi sağlıkları gerekse diğer insanların sağlıklarına zarar getirecek bir harekette bulunmaları büyük vebaldir. Cenab-ı Hak, âyet-i kerîmede bizi şöyle uyarıyor: “Kim bir kimseyi bir kimseye veya yeryüzünde bozgunculuğa karşılık olmadan öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de onu diriltirse (ölümden kurtarırsa) bütün insanları diriltmiş gibi olur.”[2]

Virüs salgınının önlenmesinde aşı ve PCR testinin önemine dikkatler çekildiğine göre, bir Müslüman olarak bundan sakınmak doğru olmaz. PCR testi virüsün bulaşıp bulaşmadığını tespit noktasında önemli bir adımdır. Test olmaktan kaçınmak belki önce kişinin kendisini tehlikeye atması, sonra da diğer insanları tehlikeye sevk etmesi demektir. Durum böyle olunca test olmaksızın test yaptırmış gibi hareket etmek sahtekarlık ve hilekârlık yapmaktır ve bu bir Müslüman’a yakışmaz. Çünkü bu bir hilebazlık, yalancılık ve tutarsızlıktır. Allah (c.c.), “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol”[3] buyuruyor. Peygamber efendimiz (a.s.) ise, “Bizi aldatan bizden değildir”[4] diye tembih ediyor.

Öyle ise, sahtelik, hilekârlık ve yalan beyandan bizi sakındıran dinimizin bu uyarılarına kulak vererek ne kendimizi ne de diğer insanları tehlikeye maruz bırakmamamız gerekir. Aksi yönde hareket etmek ise caiz değildir. Allah en iyisini bilir.

 

[1] Şuabu’l İman, 12/476, H. No: 9767.

[2] Maide suresi, 5:32.

[3] Hud, 11/112.

[4] Müslim, Sahih, 1/69, H. No: 294; İbn Mâce, Sünen, 6/477, H. No: 2216.