İnme Ve Felç Hakkında Bilinmesi Gerekenler II
- SAĞLIK
- 7 Ekim 2021
İnme temelde kan damarlarını etkileyen sağlık sorunlarına bağlı gelişse de, sinir sisteminde yetersiz kan dolaşımı ile sonuçlanan her türlü hastalığa bağlı da ortaya çıkabilir. Bu bakımdan, aşağıdaki durumlarda hastalarda inme görülebilir.
- Vaskülitler: Damar duvarlarının iltihaplanması olarak bilinen vaskülitler özellikle çeşitli oto-immün ve romatolojik hastalığın seyri esnasında meydana gelir. Vaskülitler beyin damarlarında dolaşım bozukluğu yaparak inmeye sebep olabilir.
- Enfeksiyonlar: Sinir sisteminde gerçekleşen çeşitli enfeksiyonlar hem damar yapılarına zarar verebilir hem de apse oluşturarak damarlara baskı yoluyla dokuların oksijen desteğine engel olabilir.
- Kalp yetmezliği: İleri sol kalp yetmezliklerinde sinir sistemine yeterli kan pompalanamaması durumunda dokular oksijensiz kalarak inme gerçekleşebilir.
- Zehirlenmeler: Kandaki oksijen taşınmasından sorumlu hücrelerin çeşitli zehirlenmeler nedeniyle oksijeni dokulara ulaştıramadığı durumlarda inme ortaya çıkabilir.
- Sigara kullanımı: Sigara hem damar sertliğini artırarak hem damarların kasılmasını ve daralmasını uyarması sonucu kan dolaşımını bozarak, hem de oksijen taşınmasını olumsuz etkileyerek inme gelişimini tetikleyebilir.
- Kanser: Çeşitli kanserlerde tümör hücreleri hem kan dolaşımına geçerek damarlarda tıkanma yapabilir; hem de damar içi pıhtılaşmayı artırarak inmeyi kolaylaştırabilir.
- Bazı hematolojik hastalıklar: Orak hücreli anemi, lösemi gibi çeşitli hematolojik hastalıkların seyrinde inme gerçekleşebilir.
İNMENİN BELİRTİLERİ
İnme geliştiği sinir dokusuna, damardaki daralma veya tıkanma derecesine ve etkilenme süresine bağlı olarak çok çeşitli klinik belirtilerle kendini gösterebilir. Bu bakımdan, aşağıdaki belirtiler inme hastalarında ortaya çıkabilir:
- Felç veya güç kaybı: Vücuttaki herhangi bir kas grubu veya uzuvda güç kaybı ya da tamamen kas kontrol kaybı gerçekleşebilir. Bu bakımdan vücudun tek yarısında felç (hemipleji), alt yarısında felç (parapleji), ya da tamamında felç (tetrapleji) ortaya çıkabilir. Hafif formlarda ise kaslarda güç kaybı görülebilir. Yine yüz kaslarının tutulduğu durumlarda yüzde ifadesizlik, yüzün tek yarısında kayma veya hareketsizlik ortaya çıkabilir.
- His kaybı: Vücudun belirli bir bölgesinde, tek bir yarısında veya tamamında dokunma, ağrı veya sıcaklık hislerinde kayıp yaşanabilir. Buna bağlı karıncalanma, hissizlik veya elektriklenme gibi hisler duyumsanabilir.
- Hareket bozukluğu: Sinir sisteminin hareket ile ilgili merkezlerinin etkilendiği durumlarda, vücut hareketleri düzensizleşebilir.
- Görme kaybı: İnme hastaları geçici veya kalıcı şekilde, çeşitli düzeylerde görme kaybı yaşayabilir.
- Konuşma güçlüğü: Konuşma merkezi etkilenirse, kişilerin konuşması bozulabilir veya anlamsız kelimeler ya da cümleler kurabilir.
- Yutma güçlüğü: Yutma refleksi esnasında çalışan kasların etkilendiği inme vakalarında yutma güçlüğü görülebilir.
- Denge kaybı: Dengeden sorumlu sinir sistemi merkezlerinin etkilendiği inmelerde baş dönmesi, vertigo ve denge kaybı ortaya çıkar.
- Epileptik nöbetler: İnme sonrası nekroza uğrayan sinir dokuları epileptik tarzda nöbetlere sebep olabilir.
- Bilinç bozukluğu veya kaybı: İnme ile bilinçte bozulmalar, dalgalanmalar, kafa karışıklığı, uyku hali, koma gibi değişken şiddette bilinç bozuklukları görülebilir.
- Davranış değişiklikleri: Beyinde mizaç ve kişiliğin düzenlendiği merkezler etkilendiğinde, çeşitli psikolojik belirtiler ortaya çıkabilir.
- Bulantı – kusma: İnme sonrası bulantı refleksi tetiklenebilir.
- Ağrı: Özellikle beyin kanaması gibi durumlarda şiddetli baş ağrısı ortaya çıkabilir.
HEMİPLEJİ NEDİR?
Hemipleji vücudun sağ ve sol yarımı boyunca kas gruplarında yaygın görülen felç durumudur. Sıklıkla beyin sapında çaprazlama gösteren sinir dokularının çeşitli düzeylerde kan dolaşımı yetersizliğine bağlı zarar görmesi sonucu gelişir. Buna göre vücudun ilgili yarımında kasların uyarılmasından sorumlu sinir dokuları hasar aldığında hastalarda hemipleji ortaya çıkar.
Hemiplejinin meydana geldiği sinir düzeyine göre kaslarda gevşek tipte (flask) veya kasılma tipinde (spazm) hemipleji gelişebilir. Özellikle beyin ve omurilik gibi sinir sisteminin üst bölgelerinin etkilendiği durumlarda kaslarda kasılma artışı ile birlikte felç izlenir. Buna spastik hemipleji adı verilir.
İNME TEDAVİSİNDE NELER YAPILIR?
İnmenin tedavisi hastanın kişisel özellikleri, inmenin şiddeti ve özellikle inmenin meydana gelmesinden itibaren geçen zamana bağlıdır. Hususen, erken dönemde sağlık kuruluşuna sevk edilen hastalarda, uygun koşullar sağlandığında acil tedaviler uygulanır.
Bu bağlamda pıhtıyla tıkanan beyin damarlarının tekrar açılabilmesi için ilk 24 – 48 saat içinde hastalara antikoagülan (kan sulandırıcı) ilaçlar başlanır. Belirli özellikleri karşılayan hastalara, inmenin gerçekleşmesinden sonraki ilk üç saat içinde pıhtıyı eritici trombolitik ilaçlar uygulanabilir. Bu dönemde hastanın kan basıncının düzenlenmesi adına antihipertansifler, pıhtının ilerlememesi adına antiplatelet ilaçlar ve kolesterol azaltıcı ilaçlar sıklıkla kullanılır.
STENT UYGULAMASI
Bunların dışında erken dönemde damarları tıkayan pıhtının giderilmesi için girişimsel yöntemler kullanılabilir. Bu kapsamda anjiografik yöntemlerle pıhtı embolektomi ile alınabilir ve ilk 6 ila 24 saat içinde başarılı sonuçlar elde edilir. Yine daralan veya tıkanan damarlarda dolaşımın tekrar sağlanabilmesi için stent uygulaması yapılabilir. Son olarak, tıkanan damarlar açık cerrahi yöntemle pıhtıdan temizlenebilir.
Beyin kanamasına bağlı inmelerde sinir hücrelerinin canlılığının korunması ve kanamanın azaltılması adına ilaç tedavisinin yanında, yaralanan anevrizmada kanama kontrolü için çeşitli girişimsel yöntemler veya açık cerrahi tercih edilebilir.
REHABİLİTASYON PROGRAMLARI
Uzun dönemde ise sinir dokusundaki kayıplara bağlı sorun yaşayan hastalarda, çeşitli rehabilitasyon programları uygulanarak kas gücü artırılabilir, konuşma bozukluklarında iyileşmeler sağlanabilir. Örneğin, vücut yarısında felç gelişen hastalarda kas gücünü artıracak hemipleji egzersizleri ve fizyoterapinin yer aldığı bir hemipleji rehabilitasyonu programı yürütülür. Yine hastaların yaşadığı nörolojik sıkıntılara yönelik psikolojik destek de tedavinin önemli bir yerini tutar.