Bir Çok Din ve İnancı İçinde Barındıran Toplumda Müslüman Olmak
- Sürmanşet 1YAZARLAR
- 23 Haziran 2021
Avrupa’da içinde yaşadığımız toplum; çok farklı din ve inançlara mensup insanlardan, farklı etnik-kültürel özellikleri taşıyan vatandaşlardan, çeşit çeşit dilsel veya ülke kökenine sahip insanlardan oluşuyor. Amsterdam, Frankfurt, Londra veya Paris’te işlek saatlerde bir metro seferi yaptığınızda şöyle başımızı gazetemiz veya kitabımızdan kaldırsak veya pencereden dışarıyı seyretmeye bir mola vererek aynı tramvaydaki insanlara baksak, sadece Birleşmiş Milletler’in düzenlediği bir toplantıda rastlayabileceğimiz farklı insanlar kompozisyonu görürüz. Her zaman içinde bulunduğumuz toplumun farklı dinî-dilsel-kültürel-etnik özelliklere sahip olduğunu dile getiririz ve bunu olumlu ve güzel bir şey olarak kabul ederiz.
Mesela ramazan aylarında camilerimizde verdiğimiz iftarlara gayrimüslim komşularımız, arkadaşlarımız, siyasetçiler vs. geldiğinde çok seviniriz. Gayrimüslim bir öğretmen bir öğrencimizin bayramını tebrik ettiğinde bu öğrencimiz kendisini çok mutlu hisseder. Bir davete gittiğimizde ev sahibi kişi veya kuruluş ikramında yeme-içme konusundaki hassasiyetimizi dikkate aldığında bunu hem şahısımıza hem de dinimize olan bir saygı göstergesi olarak kabul ederiz.
Bu durumlar çok özeldir ve bizi genelde çok etkiler. Nazik bir davranış olmaktan öte toplum içinde kabul gördüğümüz anlamına da gelir. Bizi bu denli mutlu eden davranışları biz de uyguladığımız takdirde gayrimüslim okul-üniversite-iş arkadaşımızı, marketteki kasiyeri, komşumuzu, öğretmenimizi vs. onları da elbette mutlu ediyor ve edecektir.
Bunun için kendimizi, çocuklarımızı ve cemaatizimi de bu farklılıklardan oluşan dünyaya daha iyi hazırlamamız gerekecektir. Bu şekilde hem kendimize dair farkındalık artacaktır aynı zamanda karşımızdakinin hassasiyetlerini de daha iyi biliyor olacağız. Peki bu neyi getirir? Herşeyden önce karşılıklı saygıyı. Ayrıca farklı dinlerin tartışmalara sebebiyet verdiği iddiasına karşılık olarak ayrı bir pencere açmış oluruz. Daha huzurlu bir toplumun oluşumundaki katkılarımıza bir tanesini daha eklemiş oluruz. Ayrıca bu farkındalık içinde yetişen çocuklarımız kaderi onu dünyanın neresine götürürse götürsün, arkadaş bulmakta zorlanmamasını, kendisini bulunduğu ortamda yabancı hissetmemesini sağlar. Yaz tatilinden sonra bu konuya hâlihazırda verdiğimiz önemi artırarak devam ettirme ümidiyle …