Kur’an Ayetlerinin Bir Mushafta Toplanması
- YAZARLAR
- 26 Mayıs 2021
Kur’ân-ı Kerîm, peyderpey indirilmiştir (76:23). Bunun sebebi hem lafız olarak ezberlenmesinin kolaylaştırılması hem de hedeflenen toplumun inşa edilebilmesi için psikolojik ve sosyolojik süreçlerin gözetilmesidir. Böylece zamana yayılan ahlaki erdemler ve hukuki esaslar topluma sindire sindire kazandırılmış ve kökleşmesi sağlanmıştır (25:32). Cehalet kuyusunun karanlık dibindeki insanlar medeniyetin zirvesine bu şekilde çıkmışlardır.
Hz. Peygamber, peyderpey gelen ayetleri muhataplarına tebliğ etmiştir. Gelen her bir ayet, ezberleyenlerin yanında kayda geçirmekle görevlendirilen kâtiplerce de o günün mevcut malzemeleri üzerine yazılmıştır. Hz. Ömer, eniştesinin evine gelip Müslüman olduğunda Tâhâ suresini gusül abdesti aldıktan sonra yazılı metinden okumuştur. Hz. Peygamber ile Hz. Cebrail her ramazan ayında o güne kadar gelen bütün ayetleri karşılıklı olarak okumuşlardır (arza). Vefatından önceki ramazan ayında Kur’an’ın tamamı için bu eylem iki defa tekrarlanmıştır.
Hz. Peygamber döneminde Kur’an ayetlerinin Mushaf şeklinde iki kapak arasında toplanmamasının sebebi onun hayatta olması sebebiyle vahyin ne zaman kesileceğinin bilinmemesidir.
Yemâme savaşında birçok hafızın şehit olması sebebiyle Kur’an ayetlerinin bir mushafta toplanması ihtiyacı hasıl oldu. Hz. Ömer konuyu Halife Hz. Ebû Bekir’e arz etti. Ancak o Hz. Peygamber’in yapmadığı bir şeyi kendisinin yapmasının uygun düşmeyeceği kanaatini belirtti. Hz. Ömer bunda Müslümanlar için büyük fayda bulunduğunu ifade edip Halifeyi ikna edince Zeyd b. Sâbit başkanlığında bir komisyon kuruldu ve her bir ayet şahitlerin tanıklığıyla kayda geçirildi ve Kur’an ayetleri sahabenin icması ile eksiksiz şekilde bir mushafta toplanıp Hz. Ebû Bekir’e teslim edildi. Hz. Ebû Bekir’den sonra ikinci halife Hz. Ömer’e teslim edildi. Mushaf onun vefatı ile kızı ve aynı zamanda Hz. Peygamber’in eşi olan Hz. Hafsa’ya intikal etti. Hz. Osman döneminde kurulan bir komisyon tarafından da bu mushaf çoğaltılarak birer kâri’ (okuyucu) ile birlikte belli başlı merkezlere gönderildi ve ilk nüsha tekrar Hz. Hafsa’ya iade edildi.
Hz. Osman’ın mushaflarında harflerde noktaların ve harekelerin bulunmaması okuma zorluklarını beraberinde getirince de Ebü’l-Esved ed-Düelî tarafından Mushaf baştan sona harekelendi, daha sonrasında da noktalama işaretleri tamamlandı.
Bütün bu işlemler, “Hiç şüphesiz ki Kur’an’ı biz indirdik ve onu mutlaka yine biz koruyacağız.” (Hicr suresi, 15:9) ayetinin bir gereği idi.
Doğrusunu en iyi Allah bilir.