Alman Hristiyan Demokratlar Aşırı Sağa Kayar mı?
- YAZARLAR
- 28 Nisan 2021
Bu yazımda aslında Almanya’daki Hristiyan demokratların başbakan adayı Armin Laschet’i bekleyen siyasal ve sosyal problemlerden bahsedecektim. Ama, maalesef kafayı “İslam” ve “Müslüman”lara takanlar artık hiçbir yerde eksik olmuyor. Bu yüzden de ilk bakışta doğrudan bütün Alman toplumunu ilgilendirmiyor gibi görünse de, derinlemesine incelendiğinde tüm toplumu şekillendirecek olan bir “siyasal İslam” tanımlamasından bahsetmek istiyorum. Maalesef bu tanımlama, Armin Laschet’in Genel Başkanlığını yaptığı CDU tarafından hazırlanan ve partinin genel bakış açısı ve konumunu ortaya koyan “Siyasal İslamcılıkla Mücadele” belgesinde geçiyor. İlgili belge CDU/CSU Federal Meclis Grubu tarafından hazırlanıp kabul edildi. Dolayısıyla Armin Laschet kucağında şimdi bu tanımlama ile birlikte dolaşmak zorunda.
Herkes siyasal İslam’dan bahsediyor bunda ne var diyebilirsiniz. İlgili belgeyi okuduğunuzda, “siyasal İslam’ın Fransa’da öğretmenin boğazını kestiğini, her yerde Müslümanların savaş çığırtkanlığı ve Yahudi düşmanlığı yaptığını, siyasal İslamcılığın bununla sınırlı olmadığını” da dehşetle okursunuz. Bu tamam, ancak, CDU/CSU’nun aşağıda nakledeceğimiz “siyasal İslam” tarifine bakınca, Almanya’da da Hristiyan demokratların neredeyse artık aşırı sağa kaydığını ifade edebilirsiniz.
Belgede diyor ki: “Dinin bu siyasallaştırılması, Müslümanların helal ve haram algısına göre kapsamlı bir şekilde düzenlenen yaşam tarzında tezahür ediyor. Her bir şahıs İslam’ın emir ve yasaklarına ne kadar uyup uymadığına göre değerlendiriliyor.”
Tam da Çin Komünist Partisi Doğu Türkistan’da bu suçlamalarla “Müslümanları” Almanların toplama kampı benzeri kaplara tıkıyor. Mahkumlara, “haram” olan domuz eti ve “haram olan içki” zorla içiriliyor.
Ve yine demeyin ki Almanya, Fransa ya da Avusturya gibi olmaz diye. Hollanda ve Danimarka bile sosyal ve Hristiyan demokrat iken aşırı sağcı ve İslam düşmanı politikalar uygularken Almanya’nın da bu yanlışlığa düşmesi mümkün. Nasıl ki, bir zamanlar Avusturya ve Fransa’nın İslam düşmanlığına öncülük edecekleri tasavvur edilemezdi, olmaz olmaz demeyelim.
Mevcut hükûmetin adını koymadan başörtüsü yasağı planlamasından sonra, Hristiyan Demokrat Birliği CDU’nun aşırı sağa kaymayan kanadını temsil eden Armin Laschet, tam da başbakanlık için adaylığını onaylattırma mücadelesinde olduğu sırada hazırlanan bu belgeyi ne kadar kabullenir bilemiyoruz. Ama artık ok yaydan çıktığına göre, işi gerçekten de zor.