Çocuklara Sorumluluk Bilinci Kazandırmanın Yolları
- AİLE
- 28 Nisan 2021
Toplumun hiçbir ferdi için kolay değil yaşadığımız hayat. Bedenlerimizin doyup rahata kavuştuğu ancak ruhlarımızın açlıktan kavrulduğu ahir zamanda toplumdaki rolü ne olursa olsun fark etmez, kimsenin işi kolay değil. Ahir zamanın şartlarına rağmen üzerine düşen sorumluluğu özenle yerine getirmeye çalışan Müslüman anne babaların aklında, “Çocuğumu nasıl Müslümanca yetiştirebilirim, geliştirebilirim, terbiye edebilirim?” “Çocuğuma sorumluluk bilincini nasıl kazandırabilirim?” gibi sorular var.
Bu gibi sorulara verilebilecek genel geçer cevaplar vardır, fakat öncesinde hatırlatmamız gereken önemli hususlar var.
İNSAN YETİŞTİRMENİN MATEMATİĞİ
Yemek yapmanın, bir binayı inşa etmenin ya da herhangi bir ürünü meydana getirmenin bir matematiği var da, insanı yetiştirmenin bir matematiği yoktur. Bu yüzdendir ki birçok anne baba “her şeyi denedim, her söyleneni yaptım ama olmuyor!” diye isyan edebiliyor. Babası Peygamber olan bir çocuk hiçbir şekilde iman etmeyebiliyor. Küfrün içine doğan bir başka çocuk ise Rabbini bulup ona secdede melekleri kıskandırabiliyor.
Yani mevzu bahis insan olunca iki artı iki dört etmiyor her zaman. İnsan tabiatta kendi türü içinde bir diğerinden farklı özelliklere ve yaradılışa sahip olan tek canlıdır. Parmak izleri bile birbirine benzemeyen insanların, zihinleri, düşünceleri, duyguları, bilinçaltındaki gizli arzuları, mizacı ve karakteri de bir diğerinden farklıdır. Haliyle her yöntem her çocukta aynı etkiyi yaratmıyor. Hatta bazen ters bile tepebiliyor.
Bir diğer mesele ise; çocuk bizim çocuğumuz olsa da aslında o bir kul. Allah’ın kulu. Dünyaya kulluk için gönderilmiş her insan imtihanda ve tabi şeytanın markajında. Biz aileler olarak her şeyi en iyi şekilde yapmış dahi olsak, sonuç bizim istediğimiz gibi olmayabilir. Veya çocuğumuzda görmek istediğimiz meziyetleri hemen değil de, belki yıllar sonra görebileceğiz. Sonuç olarak herkes yalnızca üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmekle mükellef. Sonuç ise Allah’ın takdiri.
SORUMLULUK BİLİNCİNİ AŞILAMAK ÇOCUĞU TANIMAKTAN GEÇER
Çocuğuna sorumluluk bilinci aşılamak isteyen anne babaların yapması gereken en önemli ve ilk adım çocuğunu tanımaya çalışmaktır. Eğer çocuk iyi tanınırsa, ona hangi dilin ve yöntemin etki edeceğini tespit etmek mümkün olur. Çocukla doğru iletişim ancak bu yolla kurulabilir. Unutmayalım ki, çocuklar sevdikleri ve hayran oldukları kişileri taklit ederler. Çocuklarımızın söylemlerimizi ve eylemlerimizi dikkate almaları onlarla kurduğumuz duygusal bağın kalitesine bağlıdır. Ebeveyn çocuk ilişkisinde karşılıklı sevgi bu yüzden çok önemlidir. Çünkü sevgi insanı şekillendirir ve birçok kötülükten alıkoyar.
SORUMLULUK BİLİNCİNDE ANNE-BABANIN ROLÜ
Anne babalar her konuda olduğu gibi sorumluluk kazandırma sürecinde de çocuğa en iyi örnektir. Sorumluluk bilinci yüksek anne babalar bu konuda çocuklarını daha kolay ikna edebilirler. Çocuğa evde seçim ve söz hakkı tanımak hem ona kendini değerli hissettirir hem de sorun oluştuğunda onu çözmeye yönelik motivasyonunu geliştirir. Bir evde sosyal yaşam düzeni varsa sorumlulukları yerine getirmek kolaylaşır. Gün içinde yemek, ders çalışma, oyun oynama, odayı toparlama gibi vakitler oluşturulursa çocuk neyi ne zaman yapması gerektiğini daha kolay kavrar.
ÇOCUĞA DAVRANIŞININ SONUCUNU YAŞAMASINA FIRSAT VERMEK
Anne babalar genellikle çocuklarına ait görevleri üstlenme ve onların sorunlarını çözme konusunda çok aceleci davranırlar. Bu da çocukları sorumluluk almaktan kaçar hâle getirebilir. Ayrıca bu davranışıyla anne babalar çocuklarının kendisini güçsüz hissetmesine de sebep olmuş olurlar. Çocuğa görevlerini yerine getirmeye veya davranışının sonucunu yaşamaya fırsat tanımak, sorunlarını kendisinin çözmesini sağlamak ona “sen bir bireysin” mesajı verirken onun olgunlaşma sürecine katkı sağlar. Çocuk olgunlaştıkça da sorumluluktan kaçmaz. Bu, sorumluluğun olgunluk getirdiği, olgunluğun da daha çok sorumluluk kazandırdığı bir döngüdür. Bu döngüye anne babanın katkısı, öfkelenmek, gürlemek veya çocuğun görevlerini üstlenmekle şeklinde değil; hatırlatmak, desteklemek ve beklemek şeklinde sağlanır.