Hangi İslami Eğitim?

Hangi İslami Eğitim?

İslami Eğitim kavramı, eğitimin tamamının “İslami” özellikli oluşunu dile getirmektedir. İslam’ın ilk asırlarında Müslümanlar, “dinî eğitim”, “İslami eğitim” kavramlarını kullanmadılar. Et-terbiye, et-ta’lîm, et-te’dîb kavramları kullanılırdı. Bununla birlikte onlar, elbette yaptıkları eğitimle, İslam dininin esaslarına uygun tutum ve davranışları bireylere kazandırmayı  amaçlıyorlardı.

Hz. Peygamber (s.a.v.) ile başlayıp sahabe ve daha sonraki nesiller tarafından çok farklı coğrafyalarda ve toplumlarda sürdürülen İslami eğitimin, yeni yeni uluslarla, farklı kültürlerle karşılaşması, eğitim sisteminin anlayış ve uygulama boyutlarında değişikliklere yol açmıştır. Müslümanların zamanla karşılaştıkları yeni eğitim sorunlarına çözüm arayışları, ister istemez eğitim-öğretim faaliyetlerine yeni ve farklı boyutlar kazandırmış; eğitim etkinliklerinin hem alanları ve muhtevaları gittikçe genişlemiş, hem de gerçekleştiriliş biçimleri farklılaşmıştır.

İslami Eğitim, son tahlilde Müslümanların İslam anlayışlarına göre ortaya koydukları eğitim anlayış ve uygulamalarıdır; yani Müslümanların yaptığı eğitim demektir. Herkes, İslam’ı kendi kapasitesi ve imkânları kadarıyla anladığından dolayı, İslam anlayışı ve ona bağlı olarak eğitim anlayış ve uygulamaları farklılaşmaktadır. Hatta, eğitim farklılığı, tarihte olduğu gibi bugün de çok ileri boyutlara varabilmektedir. Sözgelimi, kimi Müslümanlar düşünme, sorgulama, anlamlandırma, analizler yapıp sentezlere ulaşma, merak edip araştırma gibi insani yetileri alabildiğine gelişmiş bireyler yetiştirmeyi önemserken, kimileri söylenenlerin pasif alıcısı konumunda olan, anlatılanları anlam(landırm)aya ihtiyaç duymaksızın kabullenen, büyükleri ne derse hiç sorgulamaksızın “baş üstüne” diyen kişiler yetiştirmeyi amaçlamaktadır. Bir tarafta, çocuk bile olsa birey olarak öğrencinin kişiliğinin önemsenmesi, onurunun kırılmaması konusunda dönemlerine göre son derece ileri görüşler/tutumlar ortaya koyan ve eğitimde şiddete yer vermeyen Müslümanlar, diğer tarafta falakayı eğitimin araç gereci olarak gören Müslümanlar.

Her biri, haklı olarak İslami eğitim yaptığını iddia etmektedir; çünkü kendi İslam anlayışına göre eğitim yapmakta, kendince İslam’ın öngördüğü insanı yetiştirmeyi amaçladığını düşünmektedir. Ama böyle düşünmesi, onun gerçekten İslami esaslara tamamen uygun bir eğitim yaptığı anlamına gelmez.

Öyleyse, bizim veya başkaları tarafından yapılan her İslami eğitimin, ne kadar İslami olduğunu sorgulamak zorundayız. İslami diye nitelendirilen her eğitimde görülen kusurlar; asla İslam’a mal edilmemeli,  ilgili Müslümanlara ve onların İslam anlayışlarına mal edilmelidir. Müslümanların eğitimini eleştirmek, İslam’ı  eleştirmek değildir.