Avusturya’nın “Siyasal İslam” Takıntısı Ne Anlama Geliyor?

Avusturya’nın “Siyasal İslam” Takıntısı Ne Anlama Geliyor?

Bir zamanlar 1912 yılından beri “İslam Yasası” adıyla bilinen ve Müslümanları kamu organının bir parçası olarak görmekle övünen Avusturya şimdi ne yazık ki, Avrupa’da İslam düşmanlığı ile öne çıkmaya başladı. Bu hâliyle Avusturya için, “İslam düşmanlığı” temsilciliğine oynuyor denilse yeridir. Bu yüzden de Avusturya’nın “siyasal İslam” takıntısından bahsetmek doğru olacaktır.

Ülkenin sağcı iktidarının İslam veya Müslümanlarla ilgili tek düşündüğü şey artık neredeyse, suçlama, kısıtlama, yasaklama, engelleme. Dolayısıyla Avusturya hükûmetinin İslam ile ilgili yaptıkları, söyledikleri ve planladıkları Müslümanlara baskı uygulamaktan başka bir şey değil. Ülkenin sağcı iktidarı diyoruz, zira sol diye bilinen Yeşillerin bu anlamda hiçbir etkinliği yok da onun için.

Eğer Yeşillerin etkinliği olsaydı, hükûmetin sağcı kanadının İslam ve Müslümanlarla ilgili yaptığı ayrımcı politikaları engelleyebilirdi. Daha geçenlerde “Terörizmle mücadele yasası”nda “siyasal İslam” yaftasının bulunmaması Yeşillerin Bosna asıllı Adalet Bakanı’nın başarısı değildi aslında. Çünkü, Yeşillerden önce, bu yasa öncesinde Anayasa Mahkemesi Müslümanlara karşı ayrımcılığı engelleyen bir karar almıştı.

Hatırlayın o basın toplantısını, Yeşilli Adalet Bakanı Dr. Alma Zadić’in “İslam hedef alınmıyor” açıklamasına hem İçişleri hem de Entegrasyon Bakanları “Sen öyle san, çıkardığın yasanın sonucu, böyle” dercesine nasıl da hava atmışlardı.

Bu ön izahatı “Avusturya’nın sağcı iktidarı” deyişimiz sebebiyle “Yeşillerin unutulduğu” sanılmasın diye yapmak zorunda hissediyoruz. Zira, Yeşillerin olduğu bir iktidarda, Avrupa Birliği İşleri Bakanı Karoline Edtstadler’in son açıklamalarının yeri olamazdı.

Bakan Karoline Edtstadler, “siyasal İslam” yaftalaması ile, Müslümanları hedef almadığını söyleyebilir mi? Eğer söyleyebiliyorsa, o zaman, neden tüm Avrupa’daki camilerde görev yapan imamların bir kayıtlarının tutulması, bu imamların nerede, ne zaman, ne konuştuklarının güvenlik güçlerinin bilgisi altına alınması isteğini nasıl izah edebilecek? Bosna asıllı Yeşilli Adalet Bakanı bu sözlere, adalet adına, eşitlik adına, Müslümanların toptan suçlu gösterilmesi adına nasıl razı olabilecek?

Maalesef Avusturya’nın bu “siyasal İslam” takıntısı sanki hükûmetin gerçek ideali gibi duruyor. Yani, hükûmetin tek bir görevi var o da “siyasal İslam” yaftası ile İslam ve Müslümanları susturmak, bastırmak ve  halkı İslam ve Müslümanlara karşı kışkırtmak. Bunun başka anlamı olmadığı gibi, Avusturya’nın bu politikasını tanımlamak için, Faşizmi ya da başka baskı rejimlerini hatırlatmaya gerek duymuyoruz. Ama bu “siyasal İslam” takıntısının başka anlamı ne ki? Üstelik Bakan Karoline Edtstadler aynı zamanda Avusturya Yahudi Düşmanlığı İle Mücadele Sorumlusu. Söylediklerinin ne anlama geldiğini en iyi kendisi bilir. Hem de bir hukukçu olarak.