Vekaletle Kurban Kestirme Hakkında Sıkça Sorulanlar

Vekaletle Kurban Kestirme Hakkında Sıkça Sorulanlar

Hasene uluslararası insanî yardım derneği kurban kampanyası devam ediyor. Avrupa’daki Müslümanlar kurbanlarının kesilmesi ve dünyanın dört bir tarafında mağdurlara ve ihtiyaç sahiplerine dağıtılması için vekalet veriyorlar.

Hasene’den verilen bilgilere göre, kurban bağışları devam ediyor. Kurbanların kesilip dağıtılacağı yerlere gidecek kurban gözlem gönüllüleri de hazırlıklarını tamamladı.

Kurbanların kesilip dağıtılacağı ülke ve bölgelerdeki partner kuruluşlar da hazırlıklarını sürdürüyorlar. Fakat bu arada vekaletle kurban kesilmesi hakkında Müslümanlardan da çeşitli sorular geliyor. Bu sorular ve cevapları şöyle:

SORU: Ben, kurbanımın kesilmesi için kurban bedelini camideki görevliye verdim. Ama görevliye, “Benden bu kurbanı vekaleten aldın mı?”, diye de sormadım. Benim kurbanımın durumu nedir?

CEVAP:  “Benden bu kurbanı vekaleten aldın mı?” veya “Kurbanımı sana/size vekaleten veriyorum” demene gerek yoktur. Çünkü, Hasene uluslararası insanı yardım derneği, vekaleten kurban toplayıp bu kurbanları yine vekaleten kestirmektedir. Cami ve cemiyetlerdeki ilgili görevliler de bu kurbanları zaten vekaleten almaktadır. Bu hep böyle bilindiği, kurban kampanyası hep vekaletle yürütüldüğü için vekalet verme işlemi gerçekleşmiş demektir. Yani kurban bedelini teslim ettiğiniz anda vekaletinizi de verdiniz demektir.

SORU: Ben kurbanımı Hasene’ye verdim. Belirli bir yerde kestirmek istedim. Ama bana “Bu şekildeki bir şart bizim organizemizi zorlaştırır. Veya belirli bölgelerde daha çok, belirli yerlerde de daha az kesilmek durumunda kalınır. Bunun için, bu şekilde bir şart koymadan kurban ver.” dediler. Ben kurbanımın nerede kesildiğini bilmiyorum. Bu kurban olur mu?

CEVAP: Evet bu kurban, kurban olur. Çünkü sizden her hangi bir şart koşmadan kurban alınmış ve kesilmiştir. Organizenin verimli bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için yer şartı istenmemektedir. Eğer şartlı olsaydı, Hasene bu şarta uymak zorundaydı. Ama o zaman da hem organizenin verimliliği hem de diğer şartlar da değişik olurdu. Kurbandaki en önemli şart, kurbanın, kurban bayramı günlerinde kesilmiş olmasıdır.

SORU: Hasene Avrupa’daki bağışçılarından, hangi ülkede kesilirse kesilsin her ülke ve bölge için, kurban bedeli olarak 100 Euro veya 100 Euro bedelinde ücret alıyor. Ama ben baktım, bazı ülkelerde kurban bedeli daha fazla, bazı ülkelerde ise daha az. Ben şimdi hangisine ödemiş oldum?

CEVAP: Kurban bedelinin her Avrupa ülkesi için aynı olması ve kurban kesilen ülkelerde de bazen 100 Eurodan fazla bazen de 100 Eurodan az ücretle kurban alınması, kurbanın Allah indindeki değerini azaltmaz ya da artırmaz. Kurbanın Allah indindeki değeri, sizin bu kurbanı kesme niyetinizi verdiğiniz andaki ihlas ve samimiyetinize bağlıdır ki, bunu sadece ve sadece Allah bilir. Hucurât sûresinin 37 ayetinde ifade edildiği gibi kurbanların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşmaz. Allah’a ulaşacak olan bizim takvamızdır. Eğer biz hakikaten bu kurbanı Allah rızası için, “Rabbin için kurban kes!” emrine ihlasla uyarak kesti isek, umulur ki en pahalı kurbanı kesmişiz demektir.

SORU: Ben Hasene’ye kurban verdim. Ama kurbanlar kesilirken ismimizin okunmadığını öğrendim. Benim kurbanım olmadı mı?

CEVAP: Allah kabul eylesin. Vekaletle kurban verdiğinizde zaten vekaleti vermiş oldunuz. Dolayısıyla kurban kesilirken sizin isminizin anılmasına gerek yoktur. Siz, ta başta kurbanınızı bağışlarken vekaletinizi devretmiş oldunuz. Artık bütün sorumluluk Hasene’nindir. Hasene, kurban bayramı günlerinde sizin kurbanınızı, sizin adınızı anmamış olsa bile kestiği anda, biiznillah, kurban kesme vazifeniz yerine gelmiş demektir. Allah kabul eylesin.