Ailelerinden Alınan Çocuklarla İlgili Belediye Başkanından Açıklama

Almanya’nın Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde bulunan Dormagen Belediye Başkanı Erik Lierenfeld, dün mahkeme kararıyla ailelerinden alınan 15 aylık Yakup Cemal ve 5 yaşındaki Kuzey olayıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Dormagen şehrinde yaşayan halkın gösterdiği dayanışmadan dolayı teşekkürlerini ileten Lierenfeld, “Dayanışma her zaman iyidir ancak sizi temin ederim ki burada pervasız bir karar alınmadı. Böyle bir durumun aydınlanması bizim en önemli önceliğimizdir.” diye kaydetti. Bu meselede çok sayıda pedagojik ve adli tıp uzmanlarının yer aldığını ve edindikleri bilgilerin başka bir karar alınmasına imkan tanımadığını bildirdi.

“Burada etnik kökenin rol oynadığına dair hiçbir kanıt yok”

Lierenfeld, sözlerinin devamında ayrıca çeşitli yerlerde ırkçılık suçlamaların olduğunu da belirtirken, “Konunun aslında annenin başörtülü olduğu için takip edildiği söyleniyor. Ne yazık ki bu tür davaları politik olarak sömürmek isteyen insanlar da mevcut. Bu tür yanlış mesajlara dikkat edin. Burada etnik kökenin herhangi bir şekilde rol oynadığına dair hiçbir kanıt yoktur. Bu tür suçlamalara dikkat edin. Hangi yönde olursa olsun. Böylece konuya dahil olan insanları da korumuş olursunuz.” diye konuştu.

Lierenfeld son olarak böyle bir çocuk koruma durumunda, kamu baskısının, alınacak karar için temel olamayacağını da ifade ederken, “Tekrar ediyorum: burada çocuğun sağlığı için dengeli bir karar ancak profesyonel değerlendirmeler ve gerçekler temelinde alınır. Gelecekteki kararlar bağımsız yargı tarafından alınacaktır.” diye kaydetti.

Ne olmuştu?

Kuzey Ren-Vestfalya eyaletindeki Dormagen şehrinde yaşayan Altınkaya ailesi dün şok bir kararla karşı karşıya kalmıştı. Yaklaşık üç hafta önce masadan düşen ve kemiğinde kırık tespit edilen Yakup Cemal bebeğe, Gençlik Dairesi mahkeme kararıyla el koymuştu. Yakup Cemal bebeğin 5 yaşındaki abisi de Gençlik Dairesi tarafından darp iddiası nedeniyle ailesinden koparılmıştı. Öte yandan ailenin Gençlik Dairesi ve T.C. Düsseldorf Başkonsolosluğu ile görüşme hâlinde olduğu ve durumun koordineli bir şekilde takip edildiği belirtildi. Ailenin ilk hedefinin, çocuğun ya dedeye ya yakın bir akrabaya, o da olmuyorsa Müslüman bir koruyucu aileye verilmesi yönünde olduğu kaydedildi. (bb)