14 Mayıs Seçimleri ve Seçimi Seçmek

14 Mayıs Seçimleri ve Seçimi Seçmek

Türkiye’de hakikaten çok önemli bir seçim yapılıyor. 1950, 1983 ve 1994 seçimlerine benzer bir siyasal kutuplaşmanın yaşandığı Türkiye’deki 14 Mayıs günü yapılacak seçimi Türkiye dışında yaşayan seçmenler için de öneminin büyük olduğunu iki yolla anladık. Zira seçmenin, bir şenlik havasında sandık başına gittiğine şahit olduğumuz gibi, diğer yandan da Avrupalı ve özellikle Alman siyasetçilerin neredeyse seçimlere müdahil olurcasına ilgi gösterdiklerini görüyoruz.

Gündem | 8 Mayıs 2023 Yurt Dışı Seçmeni Rekor Kırdı! 1 milyon 667 bin seçmen oy kullandı 8 Mayıs 2023

Türkiye Dışındaki Seçmenin İlgisi

Türkiye’deki seçmen ile yurt dışındaki seçmeni birleştiren pek çok faktör olmakla birlikte, Türkiye dışındaki seçmenin seçimlere olan ilgisinin gerçekten de sosyolojik ve psikolojik olarak araştırılıp tahlil edilmesi gerekiyor.

Meselâ, “Avrupa ülkelerinde dahi seçimlere katılım düşük düzeylerde kalırken, hâlâ Türk vatandaşlığı bulunan seçmenin bir şenlik havasında neden sandık başına gidiyor?” sorusuna cevap bulunması gerekir diye düşünüyorum. Özellikle Alman siyasetçilerin, Alman vatandaşlığına geçmiş ve “Almanya’ya uyum sağlamış” “Türk” kökenlilerin Almanya siyasetine niye bu kadar ilgi göstermedikleri” sorusuna da cevap aramasının şart olduğuna da inanıyorum.

Üstelik hem Alman vatandaşlığı hem de Türk vatandaşlığı bulunan kişiler arasında Türkiye seçimlerinde oy kullanma oranının yüksek olduğu yolunda da bir izlenim var. Buna göre, Almanya’ya uyum sağlayarak “Alman” olan “Türkler” Alman oldukları hâlde daha çok “Türk” seçimlerine ilgi duyuyorlar. Gündeme getirmesi benden, araştırıp tespitlerin yapılması ise Alman siyasetçilerine kalmış.

TOPLUM | 29 Nisan 2023 Ahhh Şu Demokrasi “Öğretmenleri” 29 Nisan 2023

Alman Siyasetçilerin “Demokrasi ve Özgürlük” Anlayışı

Hiçbir parti ayrımı olmadan, Türkiye seçimlerinde oy kullanmak için kilometrelerce yol kat etmek zorunda kalan her bir Türk seçmenin sandık başına koşması demokrasi açısından alkışlanacak bir tutum mudur diye ben sormuyorum, amma, bunun demokrasi için büyük bir tehlike olduğunu söyleyen akl-ı evveller hiç de az değil.

Ve böylesi bir ortamda, şu Alman siyasetçilerin herkese ders verme hastalığının bir sonucu olsa gerek, Almanya’daki Türk seçmene sadece 3 partiyi seçme, diğer 3 partiyi asla seçmemelerini dikte etmesi “demokrasi ve özgürlük” açısından çok da anlamlı değil mi sizce?

“Demokrasi ve özgürlük” tavsiyesi yapmakla “Avrupa’da oturup 1 Euro’yu 20 Euro’ya bozduranların oy vermesi yasaklansın.” türü yaklaşımlar arasında bir bağ olup olmadığını da sormuyorum.

Sorduğum soru, Alman siyasetçiler Türkiye’deki seçimlerle bu kadar derinden ilgilenirken, acaba, “Almanlaşmış” Türklerin Almanya seçimlerine en azından Türkiye’deki seçimler kadar ilgi göstermesinin yollarını neden aramadıkları sorusudur. Öyle ya, “Türkler”in Almanya’daki seçimi değil de Türkiye’deki seçimi seçiyor olmaları gerçekten de dikkat çekici değil midir?